Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 23 Ocak 2018

Oradan öyle mi gözüküyor?..

İçimizde bulunan ve kendilerini milletimize yabancı gibi hissedenlerin Zeytin Dalı Harekatı'na nasıl baktıkları önemli. Ancak, Türkiye'nin Afrin'deki terör yuvasına karşı başlattığı harekatın dışarıdan nasıl gözüktüğü çok daha önemli. Özellikle batılı yayın organlarının olup bitenlere nasıl yaklaştıkları, neler olup bittiğini anlama konusunda ciddi bir kılavuz çünkü. ABD'de New York Times, harekat haberini, '72 Türk Jeti Suriye'de ABD Destekli Militanları Bombaladı' şeklinde duyururken, The Wall Street Journal, 'Türkiye Suriye'de Kürt Hedeflere Hava Saldırısı Başlattı' başlığını tercih etmiş. İngiltere'den Financial Times, 'Türkiye, ABD'yi Dinlemedi ve Suriye'ye Saldırı Başlattı' ve The Times, 'Türkiye, Afrin'de Kürtleri Hedef Aldı ve Yeni Bir Cephe Açıldı' derken, The İndependent, 'Türk Savaş Uçakları Suriye'de Kürtleri Bombalıyor' demiş...
Almanya ve Fransa basınında da benzer bir durum var. Konuyu doğru bir şekilde haberleştirenler olsa da, bazılarının algı oluşturma çabasından taviz vermedikleri çok açık.
Algı oluşturma çabaları da bölgeyi içinden çıkılmaz bir hale getirenlerin nihai hedefleri ile ilgili. Başta ABD olmak üzere müdahil bütün ülkelerin Suriye ve bölge üzerine oldukça karmaşık hesapları var çünkü. Bu hesapların en sıkıntılı yanı ise artık devletlerin stratejik menfaatlerinin yanında küresel şirketlerin kar hesaplarının da belirleyici olması. Bölgede olup bitenlerin arka planı anlaşıldıkça, birçok gelişmenin bu şirketlerin karmaşık ortak yapıları sebebiyle oluştuğunu anlamak mümkün. Yayın organlarının haber ve yorumları da sahiplerinin kimliğine göre şekil alıyor. Patronları bölgeyi karıştıran şirketlerin ortaklarından ise objektiflik rafa kalkıyor genellikle.

AFRİN AFRİNLİLER'İNDİR!..
Afrin'e yönelik Zeytin Dalı Harekatı ile alakalı yabancı gazete ve televizyonlarda yer alan haber ve yorumların bariz vasfı, çoğunun objektiflikten uzak olması... Objektiflikten uzak olma sebebi ise oralardan öyle gözükmesi değil, ilgili yayın organlarının emrinde olduğu zihniyetin bakış açısı ile alakalı. Vaktiyle Filistinliler'in yaşadıkları bölgelerden kovulmaları ve burada dünyanın çeşitli yerlerinden getirilen insanlara bir devlet kurulmasını makul bir şeymiş gibi yansıtmışlardı, batılı yayın organları. Şimdi de Afrin'de gerçekten neler olup bittiği ve Türkiye'nin ne yapmaya çalıştığı konusuna da aynı pencereden bakarak, dünya kamuoyunu yanlış bilgilendirme peşindeler.
Oysa mesele çok açık ve net: Zeytin Dalı, Türkiye'nin gelip burnunun dibine yerleşen ve kendisini şimdi olduğu gibi her daim rahatsız etme potansiyeli taşıyan bir yapılanmayı ortadan kaldırma kararlılığı sebebiyle yapılan bir harekat...
Nasıl ki hiçbir devletin ta burnunun dibine kadar gelip yerleşen bir terör odağına müsaade etmesi düşünülemezse, Türkiye'nin müsaade etmesi de beklenemez...
Suriye krizinin başlamasından hemen sonra PKK'nın bu ülkedeki uzantısı tarafından kendileri gibi düşünmeyen Arap, Türkmen ve Kürtlerden arındırılıp terör yuvası haline getirilmiş Afrin'e yönelik harekat, bir anlamda 'Afrin Afrinlileri'ndir Harekatı' da aslında. Türkiye, Afrin'e yaptığı müdahale ile sadece kendi güvenliğini sağlama derdinde değil. Afrin'in yerleşik halkının çoğunu kovarak şehri işgal eden teröristleri def edip, burayı gerçek sahiplerine vermek harekatın en önemli hedeflerinden...
Tıpkı daha önce Fırat Kalkanı ve İdlip harekatlarında olduğu ve bundan sonra da olacağı gibi.