Ülkemiz çeşitli sebeplerle adeta partiler mezarlığına dönmüş olduğundan isim bulmakta sıkıntı çekildiği için olsa gerek, adına da 'İyi' denilmiş.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ile ilgili referandum sürecinde, 'hayır' deme yanlılarının azizliği sebebiyle, 'hayırlı' ile başlayan cümleler kurulması zorlaşmıştı.
Umarız yeni parti sebebiyle 'iyi' ile başlayan cümleler kurmakta sıkıntı çekilmez.
Derleme bir kadro ile yoluna başlayan 87. siyasi partinin, siyasi alanda kendisine has bir yer bulup bulamayacağı, merak konusu. Ağırlıklı değerlendirme, herhangi bir boşluğu doldurmak için değil, sadece AK Parti'nin yürüyüşünü engelleme niyetiyle kurulan partinin, varlığı hissedilmeyen 80 küsur partiden birisi olacağı.
Yeni partinin bir siyasi hareket olarak ortaya çıkışı, genel başkanının daha önce bulunduğu MHP'de liderlik hevesine kapılması ile başlamıştı, malum. Bu sürecin ilgi çekici yanı ise, MHP'nin ülkenin istikrarı için attığı adımları engellemek niyetiyle çatışma çıkarılmış olmasıydı.
İçeriden ve dışarıdan birbiri ardına ülkemize yönelen saldırılar karşısında sorumlu bir duruş sergiliyordu MHP lideri. Devlet Bahçeli'yi indirip, başa 'söz dinleyen' bir ismi getirerek MHP'yi kolay yönlendirilebilir bir parti yapmaya niyetlendi birileri.
Yapamayınca da, 'yeni bir parti' için yola çıktılar.
Gerek MHP'yi ele geçirme ve gerekse yeni parti kurma niyetinin kendiliğinden mi yoksa başkalarının ısrarıyla mı ortaya çıktığı, meselenin püf noktası.
Şimdiye kadarki aşamalarda neleri ve nasıl yapacakları konusunda sır vermeyen(!) yeni partinin lider ve yöneticileri, bundan sonrası için de ümit vermiyorlar aslında.
Yeni parti de, vaktiyle büyük gürültüler eşliğinde yola çıkan ama sonra kaybolup giden başka siyasal hareketleri hatırlatıyor ister istemez. Medyanın bir kesiminin gazı ile yola çıksalar da, toplumda en ufak bir karşılıkları olmayan bu siyasi hareketler, girdikleri ilk seçimlerde sandığa gömülmüşlerdi.
Yeni kurulan parti bahsi geçen siyasi hareketleri inceleyip, başına gelenlerden dersler çıkarmıştır muhtemelen.
İSTİKRARSIZLIĞA DAVET
Medyanın büyük bir bölümü karşısında olsa da, toplumla arasında derin bağlar bulunan AK Parti'nin katıldığı ilk seçimden itibaren devam etmekte olan başarısı da, yeni parti açısından derslerle dolu.
AK Parti'nin ülkeye sağladığı istikrarla problemi olduğu anlaşılan yeni partinin kullanacağı dil, en önemli mesele. Oy verirken ağırlıklı olarak istikrarı gözeten insanları, istikrarsızlığa çağıran bir siyasi partiye çağırmaya çalışacaklar.
Genel başkanın şimdiye kadar yaptığı konuşmalar, herhangi bir şey yapmaktan çok, var olan ve memleket lehine olduğu bilinen bazı şeyleri değiştirmeye yönelik çünkü...
İnsanların nasıl olup ta gelebildiklerini anlamakta zorlandıkları, tartışmalı isimlerden oluşan bir kadro ve özellikle de FETÖ konusunda izah edilemeyen tavırları olan bir genel başkanla, yeni partinin işi çok zor. Bu zorluğu aşabilmelerinde, kendilerine destek vermeye hazır bir kısım medyanın da pek katkısı olmayacak gibi.
'Gazetede okudum, doğrudur', ya da 'televizyonda dinledim, gerçektir' denilen günler eskilerde kaldı çünkü.
Türkiye'nin kararlı gidişatını aksatmaya matuf her adımı desteklemek için hazır bekleyen batılı dostların desteklerinin aleyhlerine dönmeyeceğinin de garantisi yok...
Yeni parti, 2019'la birlikte iyice hızlanacak ivmemizi duraklatabilmek için kurulmuş gibi... Yenilik iyi olsa da, her yeninin 'iyi' olmadığını biliyoruz bereket...
