Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 19 Ekim 2016

Canlı canlı ameliyat...

Musul'u DEAŞ'tan temizleme harekatı başladı... DEAŞ kim, Musul'u nasıl almıştı, dün Musul'u tek mermi sıkmadan teslim edenlerin, şimdi geri alabilmek için aşırı istekli olmaları, anlaşılabilir bir şey belki.
Ama diyelim ki, Musul'u DEAŞ'tan aldılar, ne yapacaklar?.. Bu soru, belki de en önemli soru.
Çünkü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın son zamanlarda ısrarla gündeme getirdiği gibi, Musul'u geri almak için yapılacak harekat sonrasının ciddi riskleri var.
Musul'un demografik yapısını hesaba katmadan atılacak adımların yeni mülteci dalgaları oluşturma riski elde bir. Yanlış adımların bölgeyi iyice kana ve ateşe boğabilecek bir mezhep savaşı başlatması da muhtemel. ABD'nin sayısı 60'ı aşan koalisyon güçlerinin katkıları ne bu işte?
Ve asıl önemlisi netice olarak payları ne olacak?.. Irak Irak olabilecek mi tekrar?.. Musul Musul olabilecek mi?..
Yoksa Irak'ın ve Musul'un ABD ve onunla beraber hareket edenlerin oyun sahası olma durumu ilanihaye devam mı edecek? Ülkenin sahip olduğu yeraltı zenginliklerini Irak halkı için rahatlıkla kullanabilecek mi Irak yönetimi, mesela?.. Yoksa, gelecekleri ABD'lilerin iki dudağının arasında olduğu için, Irak'ın imkanlarını Iraklılar için kullanmayı akıllarından bile geçirmemeleri gerektiğini bilerek mi sürdürecekler hükümranlıklarını?..
Mesailerini de ABD'lilerin verdiği suflelerle, Türkiye'ye kafa tutma girişimleri ile mi dolduracaklar?..
Sorular, sorular, sorular. Hiç birinin de makul ve mantıklı bir cevabı yok. Adına ister üst akıl deyin, isterseniz başka bir şey; birileri senaryoyu yazıyor, bölgedekiler oynuyor. Netice olarak istediklerinin olup olmayacağını bilemeyiz; ama senaryoyu yazanlar ne yazdıklarını, niçin yazdıklarını ve finalde ne olacağını hesapladıkları da kesin.

Gayya kuyusu...
Bölgemiz kelimenin tam manasıyla bir gayya kuyusu. Bu, Osmanlı'nın çöküşünden beri böyle. Ama yakın ve uzak tarihten ders alması gerekenlerin geldikleri son durum, kelimenin tam manasıyla içler acısı. Her şey gözlerimizin önünde cereyan ediyor. Aralarında bazı farklılıklar olsa da, aynı dinin mensupları yani Cenab-ı Hakk'ın bildirdiği şekliyle 'birbirlerinin kardeşleri olanlar' birbirleri ile savaşıyorlar. Aslında oyunlarına karşı kesinlikle uyanık olmaları gerekenlerin hileleri sebebiyle...
Ve amansız bir şekilde hem de.
Bölge üzerinde ciddi bir ameliyat yapılıyor. Ameliyat edilen de, eden de bölgenin insanı. Ve hiç birisinin de ne yaptıkları ve kendilerine neler yapıldığı konusunda en ufak bir fikirleri bile yok.
Canlı canlı yapılan ameliyatın masası Suriye ve Irak, masadakiler ve cerrah rolü oynayanlar da Suriyeli ve Iraklı. Hepsi de hedefin neticenin hastalıktan kurtuluş, yani Irak ve Suriye'nin birlik ve beraberliği olmadığının farkında. Herkes, bütün hasılatı olayları yönlendirenlerin toplayacağını ve dahası yıllarca başka faturalar ödemek zorunda kalacaklarını da biliyor aslında.
Bu akıl dışı gidişin bir yerde bir şekilde durması, başkalarının yazdığı senaryonun gönüllü aktörlerinin akıllarını başlarına toplayıp 'biz ne yapıyoruz?' sorusunu sormaları gerekiyor aslında.
Ancak herkes kendisini rolüne o kadar kaptırmış ki, kimse aklın ve mantığın sesine kulak veremiyor...
Duamız, Cenab-ı Hakk'ın 'Üst Akıl' oyunlarını boşa çıkarması ve başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere aklı selimin sesi olan yöneticilerimize güç ve kuvvet vermesi...