Tarihi 27 Aralık 2023

Paralel proje

TÜRK siyasi hayatının önemli isimlerinden Yaşar Okuyan vefat etti.
Son yıllarda CHP çatısı altında mücadele veren Yaşar Okuyan katıldığı bir TV programında partisini eleştiriyordu.
"Ne Cumhuriyeti, ne Atatürk'ü... FETÖCÜ alçakların ne işi var CHP'de" diyordu.
Yayının moderatörü Şaban Sevinç'e de "Sen de CHP'lisin.
Biri bana anlatsın bunu" diyordu. Şaban Sevinç ise "Ben de sindiremiyorum" karşılığını veriyordu.
Yaşar Bey'le görüşebilseydik, ben uzun uzun anlatabilirdim aslında. Malumunuz FETÖ, CIA kontrolünde ve Amerika'nın emrinde, Pensilvanya'da en büyük koruma kalkanı altında devasa konaklarda faaliyet gösteriyor.
ABD yönetiminden ne talimat gelirse onu uyguluyorlar. "Darbe yap" diyor Washington, gözü kapalı bu göreve dalıyor. FETÖ'ye verilen bir görev de CHP'yi HDP'leştirmek. İkisinin tek çatı altında Türkiye'de siyasi mücadele verip, Amerikan çıkarları adına örtülü hizmeti sağlamak. Kemal Bey, son seçimde de başarılı olamayınca tasfiye ettiler.
Yerine Ekrem İmamoğlu güdümünde Özgür Özel'i getirdiler. Özgür Özel ile ilgili FETÖCÜ'lerin daha Manisa'da eczacıyken ona nasıl yatırım yaptıklarını anlatan yazışmalar medyada yayınlandı.
Onun eşbaşkanı pozisyonundaki Ekrem İmamoğlu da, belediye başkanı olarak elçilerle açıktan ve gizli gizli buluşmayı çok seviyordu.
Bir belediye başkanı elçilerle gizli gizli neden buluşur kimse sorgulamıyordu. Ancak CHP'nin HDP'leşmesi bir Amerikan projesiydi.
Bunu yıllar önce yazdığımda hayatımda işitmediğim küfürler yemiştim. Ancak aradan geçen zamanda iş öyle hale geldi ki, CHP Genel Başkan Yardımcılarından biri çıkıp "Ailece seçimde CHP'ye oy verdik" bile dedi. Bu kadar açık ve net konuşan CHP'li, Amerika'dan partiye transfer edilmişti. Hiç kimse "Yahu CHP'nin bir yöneticisi neden HDP'ye oy verir ve bunu gururla açıklar.
O zaman gitsin HDP'ye genel başkan yardımcısı olsun" demedi.
Amerikan istihbaratının elemanı FETÖ, CHP'yi HDP'leştirmek için partiye sızıp işi pişirdi.
Amerikan Savunma Bakanlığı'na bağlı, Pentagondan gelen generaller tarafından yönetilen PKK'nın da bir görevi vardı. Onlar da aldıkları talimat doğrultusunda HDP'ye "CHP'ye destek olup, kucağınıza çekin" emrini verdi. Artık bu birleşmede o kadar ileri gittiler ki, açıkça ifade etmekten hiç çekinmediler. CHP Parti Meclisi üyesi Müslim Sarı PKK'nın sitesine verdiği röportajda "CHP, HDP ile açık bir ittifak yapacak cesarete sahip mi?
Önümüzdeki dönem CHP'nin en büyük ikilemi bu olacak.
Ya bunu yapacak cesareti gösterecek, kadrolarını üretecek, iletişim dilini kuracak, kendi tabanını ve toplumu ikna edecek ve özgüvenle bakacak meseleye ya da ayrı ayrı seçimlere gireceğiz" diyerek ittifakı artık gizlice yapmayalım çağrısı yapıyordu.
Partisine "Cesur ol, tabanını ikna et" diyordu. "Özgüven" çağrısı yapacak kadar net ve sarihti. Aynı çağrıya son aylarda başka CHP'liler de katılıyor "Yahu saklamayalım artık" diyorlardı. İş kaynamıştı fokur fokur, artık DEM'lenme zamanıydı.
PKK Afrin'de bombalar patlatıp, Mehmetçiğe saldırıken, "PYD Türkiye'ye neden saldırsın vatanını koruyor" diyen CHP Genel Başkanı bile gördük.
Ardından "PYD terör örgütü değildir" diye haykıran CHP milletvekilleri de. Halbuki Eski ABD Ankara Büyükelçisi Jeffrey, "Hiç şüphe yok ki PYD ve onun askeri kanadı olan YPG, ana örgüt PKK'nın unsurlarıdır ve genel anlamda onun kontrolü altındadır." diyordu.
Adam ABD'nin Suriye özel temsilcisiydi aynı zamanda. PYD'yi en iyi o biliyordu. Ve ekliyordu;
"ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ülkelerin terör tehdit analizlerine yer verdiği resmi internet sayfasında YPG'nin PKK'nın Suriye kolu olduğunu yazdı zaten. Aynı şekilde ABD İstihbarat Topluluğunun Kongreye sunduğu resmi raporda da YPG'den PKK uzantısı şeklinde bahsedildiğini bilmeyen yok"... Jeffry PYD ile görüşmeleri bizzat ABD adına yapan kişiydi. CHP'yi HDP'leştiren ABD'nin elçisi resmen "PYD, PKK'nın kontrolü altındadır" diyor, bizim CHP'liler "Hayıır" diye nara atarak bu ülke insanı ile adeta dalga geçiyorlardı. Amerikan devletinin elçisini yalanlamak CHP'ye kalmıştı iyi mi?
Şimdi CHP Meclis'te terörü lanetleyen ortak bildiriye imza atmayarak kendisine verilen görevi ifa etti. Toplumdan yoğun tepki görünce de PARALEL bir metin yayınlayıp, PKK'nın adını bile geçirmeden eveleyip geveledi. Bazı CHPli dostlar "Bizim parti neden bu hale geldi" diye soruyorlar bana şaşkın şaşkın. Bense hiç şaşırmıyorum. Cevabını merhum Yaşar Okuyan yakın zamanda vermişti.
Yazımın girişindeki açıklamaları herşeyi anlatıyor aslında. CHP artık Paralel evrende Amerikanın PKK'sının siyasi kanadıyla aşk yaşar hale getirildi. Çünkü bu PARALEL bir Amerikan projesiydi.