Tarihi 1 Mayıs 2023

Kolay lokma

DÜNYANIN en zengin ailesine ait The Economist açık açık yazdı son sayısında...
Muhalefete bir kez daha övgüler dizdi, öpmek ve koklamaktan yorgun düştü adeta. Geçmişte Türk halkını "CHP'ye oy" vermeye çağıran bu zavallı dergi şimdi de "Batı için Kılıçdaroğlu başkanlığındaki bir hükümet, başa çıkması çok daha kolay bir ortak olacaktır" diye yazdı, hiç utanmadan ve çekinmeden. Adamlar sonuna kadar haklı. Çıkarları neyi gerektiriyorsa onun peşinde yandaş olmak için bir yerlerini yırtıyorlar. Çünkü bunlar paraya tapıyorlar.
Sömürerek servetlerini dağ yapıyorlar. The Economist Batı'nın doyumsuz zenginlerinin bir numaralı tetikçisidir. Erdoğan ile baş edemediklerini net bir şekilde ifade ediyorlar bu son yazıda. Zor çünkü. Böyle diyorlar.
"Kılıçdaroğlu Başkan olursa başa çıkması çok daha kolaymış" Vallahi aynen böyle yazıyorlar.
Ee haklılar tabii... Bu gazetenin patronları dünyanın en büyük enerji şirketlerine sahip.
Gittikleri her ülkede petrolü ve doğalgazı, madenleri ne varsa istiyorlar. Önce ekonomik tetikçiler gönderip tehdit ediyorlar. Kabul görmezse, ekonomik saldırı başlatıyorlar.
O da yetmezse Batı ülkelerine, özellikle ABD ve İngiltere'nin hükümetlerine büyük baskılar uygulayıp savaş açtırıyorlar. Orduyu gönderip binlerce askerin canı uğuruna hükümetleri devirip, o ülkeleri kan gölüne çeviriyorlar. Savaş tazminatı adı altında yeraltı kaynaklarında ne varsa alıp götürüyorlar.
Hep kazanan onlar oluyor. Dünyada bunu başaramadıkları tek ülke var. O da Türkiye...
Karadeniz'de doğalgaz bulduğumuzu açıkladığımızda hemen Batılı bir şirket geldi.
"Çıkacak doğalgazın parasını peşin vereyim ama ortak olayım" diye yalvardı.
Erdoğan kapıyı gösterdi. Bu zengin ailelerin şirketiydi. Kuruş koklatmamak bu herifleri çıldırtıyor. Kendilerine kapıyı göstereni hemen "Zor adam", "Diktatör", demokrasi düşmanı ilan ediyorlar. Hemen muhalefete yapışıp "Yürü koçum arkandayız. Sen başa çıkması çok kolaysın bizim için" diye bundan dolayı Economist'te olduğu gibi hiç çekinmeden yazıyorlar.
Peki Kılıçdaroğlu onlar için kendi deyimleri ile neden kolay lokma? Hatırlarsanız bundan bir önceki yazıda "Türkiye'de muhalefet seçimi kazanırsa Amerika hükümete girecek" yazmıştım. IMF memurlarından tutun, Pentagon ve CIA'ya bağlı elemanlarına kadar topu birden devlet koridorlarında dolaşacak.
Peki bu iş nasıl olacak? Gayet kolay. HDP'nin ipleri PKK'nın elinde. PKK'nın tasması ise Amerikan Ordusu'na, tamamen Pentagona bağlı. Kandil artık bir Amerikan Ordusu'nun terör üssü. Muhalefet sayesinde dağdakiler bile devlet koridorlarında dolaşacak. Suriye'de Amerikan bayraklı panzerlerle dolaşan PKK'lıları kamu binalarında göreceğiz. Zaten bu tipleri belediyelerde bile, hatta Meclis'te dahi görmedik mi? İktidar olmadıkları halde bunu başarabilenlerin, seçimi kazandıklarında devlet binalarında nasıl yığınak yapacağını da siz düşünün. E bir de FETÖ'cüler var malum.
Sınırsız ve sonsuz destek yağdırıyorlar taa Amerika'dan. Hepsi de birer Amerikan askeri olarak. Şimdiden elemanları muhalefetin milletvekilleri adayları içinde liste başı olmuş durumda. FETÖ artık Türk değil. Onlar sindire sindire Amerikalı olmuş durumda. Bundan da çok mutlular. "Biz Amerikalı'yız" diyorlar gururla. İçlerinde adını "George, Joe" yaptıran bile var. Hepsi affa uğrayacak. "Helalleşme" adı altında. Tekrar yargıdan orduya, polise devletin her kademesine sızacaklar ellerini kollarını sallayarak. Devlet Amerika'nın eline geçecek.
"Ben Amerika Türkiye'de hükümete girecek" diye yazdıktan bir gün sonra Kemal Kılıçdaroğlu "Amerikalarla uzaya gitmek için işbirliği yapacağız" diyerek CIA'ya çalışan bir şirketin adını vermişti. Görüşmüş, anlaşmış bile. Oh oh maşallah. CIA'nın şirketine uzayı verirsen, kimbilir savunma sanayiini de kimlere peşkeş çekersin. Devletin tüm kurumlarına yerleşecek Türk görünümlü Amerikalılar varken Washington senin silah yapmana izin verir mi? Yerli ve Milli silah üreteni öldürür bu adamlar. Erdoğan boşuna mı yüzlerce suikast atlattı? Amerika'daki kandan ve sömürüden beslenen zengin ailelerin kurduğu AIPAC'ın tetikçisi Michael Rubin Türk İHA ve SİHA'larının ABD için tehdit olduğunu haykırmıştı.
Şimdi de "Erdoğan ölmeden kurtulamayız" diye bağırıyor binlerce km öteden. Bütün bunlar boşuna mı? Onun için Economist "Kılıçdaroğlu başa çıkacağımız kolay lokma" diye çığlık atmıyor mu taa İngiltere'den.
"Savunma Sanayiinin özel şirkette olması risk" diyor Kılıçdaroğlu. Yani dokunacağını söylüyor. Buna karşılık dünyada uzay savaşları başlıyor. CIA'ya çalışan Amerikan şirketine veriyor uzay çalışmalarımızı.
Çünkü o risk değil. Küçük Amerika olacağız yani. Büyük Amerika ne derse onu yapacak kolay lokma. Onun için muhalefete yardırılan Batı desteği normal değil mi? Adamlara "Afferim" diyebilecekleri eleman lazım.