Tarihi 6 Şubat 2023

AF ve ERİM

ABD'DE Temsilciler Meclisi'nde yapılan oylamada, İsrail'e yönelik eleştirileri nedeniyle Müslüman Demokrat Milletvekili Ilhan Omar'ın Dış İlişkiler Komitesi'ndeki görevine son verilmesi kararlaştırıldı. Peki Müslüman milletvekili için neden böyle bir dışlamaya gidildi? Çünkü İlhan Omar, Amerika'daki İsrail'in en büyük lobisi AIPAC'ın milletvekillerine para dağıttığını söylüyordu. Vardı tabii bir bildiği. Amerikan dış politikasının İsrail'e endeksli olduğunu, tüm kararların Tel-Aviv'i koruma üzerine alındığını söylüyordu. Evet yıllardır, bu sistemle çalışan ve dış politikadaki tüm varlığını İsrail üzerine kuran bir Amerika'nın varlığı bilinen bir gerçek. Ancak son yıllarda dünyada yaşanan gelişmeler, ABD derin devletinde duyulan İsrail'e bağlılık rahatsızlığı ibreyi farklı alanlara çevirmeye başladı. Şu anda yeryüzünde Türkiye, ABD için hayati derecede önemli bir ülke haline geldi. Tüm ulusal çıkarlarının kesiştiği tek konum, Akdeniz ve Karadeniz'den geçiyor. O yüzden Türkiye'yi avuçlarının içine almak, tıpkı geçmişte olduğu gibi "Emredersiniz" diyen yöneticilerle yürümek zorundalar. ABD'de tüm stratejistler, askeri uzmanlar dönüp dolaşıp aynı açıklamayı yapıyor. "Türkiye'yi yanımıza almadan Amerika'nın çıkarlarını korumamız mümkün değil. Akdeniz ve Karadeniz'i kontrol edemezsek, Pasifik'te yenik düşeriz" şeklindeki analizler, açıklamalar gırla gidiyor. Yunanistan'a yığınak yapıp, seçim öncesi uçak gemisi bile getirmeleri hep bu "Türkiye'yi kontrol altına alma" planlarının bir uzantısı. O yüzden Türkiye'deki seçimlere müdahale etmeyi, kontrol edilebilmesi kolay görünen 6'lı masayı desteklemeyi ulusal çıkarları adına şart görüyorlar. Biden'ın ekranlara çıkıp hiç çekinmeden, açıkça "Erdoğan'ı seçimde indireceğiz, Türkiye'deki muhalefeti destekleyeceğiz" demesi boşuna değil. Amerikan Konsolosluğu'nun "Terör" iddiaları, ardından gelen Washington uydusu diğer ülkelerin konsolosluk kapatması, hep bunun birer parçası. ABD'den Michael Rubin, Henri Barkey gibi İsrail yanlısı bitik isimlerin, Tük seçmenine çağrıda bulunup 6'lı masa güzellemeleri yapmaları ve Erdoğan'a saldırmaları asla tesadüf değil. Çünkü Erdoğan tekrar seçilirse İsrail, Amerikan dış politikasında hızla ön saftan düşecek. Artık Washington'un dış politikası Türkiye endeksli olmak zorunda kalacak. En büyük korkuları bu... Erdoğan'ı indirip, Karadeniz'den Akdeniz'e, Balkanlar'dan Orta Asya'ya ve Afrika'ya kadar kullanışlı bir Türkiye, Amerikan çıkarları için hayati önem taşıyor. Bu uğurda darbe dahil her yolu denediler. Tek umutları 6'lı masanın iktidara gelmesi... Koskoca Amerika'nın işi gücü bırakıp Türkiye'deki seçimlere kilitlenmesi ve muhalefete destek için baldır arasını yırtacak hale gelmesi onların sorunu. Gazete sayfalarından bile Erdoğan'ı indirmenin nedenlerini açıklarken "Ankara, Libya ile Akdeniz'de anlaşma yaptı" diyecek kadar küçülüyorlar. Bir ülke ile anlaşma yapmak suçmuş. Bunu söyleyecek kadar zavallı hale geliyorlar. "Akdeniz'de gücü kaptırıyoruz" diyemiyorlar. Peki, Erdoğan tüm bu yırtınmalara rağmen tekrar kazanırsa ne olacak? O Amerika tıpış tıpış gelip, boynunu bükerek karşısına oturacak. Çok mutlu olduğunu açıklayacak. "Türkiye müttefikimiz. Hayırlı olsun" diyerek beraber çalışma konusunda el öpecek. Çünkü buna mahkumlar... ABD için Arjantin de önemliydi. Orada Washington düşmanı bir oluşum iktidara geldi. Brezilya'da sağcı Başkan'la ipleri ellerine aldılar. Ancak son seçimde sol iktidara gelince ne yapacaklarını şaşırdılar. Üstelik birbirlerine husumetli gibi görünen Arjantin ve Brezilya arasında dostluk köprüleri kurulmaya başlandı. İki ülke aralarındaki ticarette ortak para birimi kullanmayı kabul ederek, dolara savaş ilan etti. ABD'ye kaçan yenilmiş ve Washington'a uşaklık eden başkanı geri iade etme sözü verecek kadar teslim olan bir Sam Amca'dan bahsediyoruz. Venezuela'da da darbe girişiminde bulunup, sokaklarda gezen muhalif ismi başkan ilan eden bir ABD vardı. Şimdi bundan geri adım atıp, Venezuela'ya el uzatacak kadar alçaldılar. Sokakta başkan ilan ettikleri adamdan vazgeçtiklerini açıklayarak, hizmetçiyi lağvettiler. Çünkü arka bahçelerinde Amerika düşmanı muazzam bir kümelenme başlamıştı. ABD dayak yiyor, el uzatıyordu. Mahkumiyet, diz de çöktürür. Şu anda en büyük hayalleri "Erdoğan'ın yaşattıklarından dolayı AF diler, bundan sonra hizmetinde bir ERİM" diyecek olanların kazanması. Washington da dış politikasını Türkiye endeksli olmaktan çıkarıp, nefes alacak, "AF'ERİM" diyecek kendilerinden bunu bekleyen muhalefetten. Ya da "Af" dileyip "Erim" diyecekler tasfiye olacak bu ülkede... Bu seçimin dünyanın en önemli seçimi ilan edilmesi bundan kaynaklanıyor. Karar sizin!