Tarihi 8 Şubat 2020

Devşirme operasyonu

Osmanlı'yı parçalayan akıl, ortaya çıkan yeni haritayı kontrolünde tutabilmek için sistem kurdu. Ecdadın geçmişte adaletle yönettiği topraklarda irili ufaklı kurulan devletlerin neredeyse tamamında aynı sistem devreye sokuldu. İktidarlar azınlıklardan kuruluyor, o ülkeleri diktatörler yönetiyordu. Halkın oylarıyla yapılacak seçimler rafa kaldırılıyordu. Kukla krallar veya askeri cuntaların yönetimi devraldığı bir ülkeler grubu oluşturuluyordu.

Eğer Osmanlı'dan koparılan topraklarda demokrasi uygularsa halkların Türkiye'ye gönül vermiş liderleri seçeceğini, Osmanlı egemenliğinin gönüllerden tekrar gerçeğe dönüşebileceğini çok iyi biliyorlardı. Koparılmış toprakları devşirilmiş kuklalarla yönetirlerken, Türkiye'yi de ihmal etmiyorlardı. Londra'ya, Washington'a gönül vermiş devşirilmiş liderleri hep sahaya sürüyorlardı. İktidar da muhalefet de ya Londra'ya ya da Washington'a çalışıyordu. Hangisi kazanırsa kazansın onlar için fark etmiyordu. Hizmet edenin neye inandığı, ne söylediği onlar için hiç önemli değildi. Askeri müfredatımıza da sızıyorlar, subaylarımızı okyanus ötesine taşıyarak eğitimden geçiriyorlardı. Böylece hem askeri hem de siyasi olarak içeride kendi halkı ile uğraşan dünyaya kör bir Türkiye oluşturuyorlardı. Devşirme sistemi coğrafyamızda tıkır tıkır işliyordu.

Türkiye son 15 yılda bu sistemin zincirlerini kırmaya başladı. 30 yıldır olmayan bir irtica yaygarası neticesinde halkı ile uğraşan, ABD adına darbeler yapan Türk ordusu, ilk kez yere serdiği 15 Temmuz darbesinin ertesinde artık Afrin'de, Cerablus'ta, İdlib'te, Trablus'daydı. Üsleriyle Bosna'da, Arnavutluk'ta, Afganistan'da, Katar'da, Somali'deydi. Artık ecdadının coğrafyasında boy gösteriyor, halklarla kucaklaşıyordu. Bu manzara Devşirme Sistemi kurucularının kalbine bıçak gibi saplandı. O yüzden Osmanlı coğrafyasından doğurtulan ülkelerin kuklaları Türkiye'ye karşı harekete geçirildi. Halklarının nefret ettiği kukla devşirmeler, Ankara'ya karşı her alanda birleşmeye başladı. Osmanlı coğrafyasında bugün, Osmanlı'nın çocuklarına karşı devşirmeleri kullanmaya çalışan bir akılla karşı karşıyayız. İslam dünyasında halklar bazındaki nüfuz ve gücümüzü bilenler bizi sınırlarımız ötesine kör bırakmak için her türlü tezgahı sahaya sürüyor. Düne kadar Doğu Akdeniz'i, enerji yataklarını, Libya'yı, Trablus'u konuşuyorduk. Bugün Trablus'u, devşirme Hafter'i neredeyse unuttuk, İdlib'i konuşmaya başladık. İstihbarat örgütleri bir yerde operasyon yapacaklarsa, başka bir yerde sahte operasyon düzenleyerek dikkati dağıtırlar. Odaklanmayı başka yere kanalize ederler. Bunun için de devşirmeleri kullanırlar. Suriye'de şehitlerimizin katili Esad da İngiliz okullarından devşirme bir kukladır. Bizi hem Rusya ile karşı karşıya getirme, hem de Libya'da Hafter'e alan açma maksadıyla askerimize saldırı emri vermiştir.

Devşirmelerin tasması sahiplerinin elindedir. O yüzden zincirleri kıran Başkan Erdoğan'ı zorda bırakıp, indirmek için her yolu deniyorlar. Bu ülkeyi de Venezuela'daki Guadio gibi devşirme bir liderin yönetmesi için yanıp tutuşuyorlar. Bazıları ne alaka deyip duruyor. Uçma, örneklerle, gerçeklerle gel diye saldırıyor sosyal medyada.

Bakın, Venezuela muhalif lideri Juan Guaido Başkan Trump'ın Amerikan Kongresi'ndeki "Ulusa Sesleniş" konuşmasına "özel davetli" olarak katıldı. Hem Demokrat hem Cumhuriyetçi milletvekili ve senatörler tarafından büyük alkış aldı. ABD medyası Washington'un, Venezuela isyancı liderine Washinton'ın verdiği desteğin kuvvetle sürdüğü mesajını en sert biçimde "dünyaya ilettiğini" duyurdu. LİDER DEVŞİRME OLAYININ AÇIK VE FÜTURSUZ İLANINA ACI AMA İBRETLİK BİR ÖRNEK VE GERÇEKTİR BU!.. Tabii anlayana... Guadio, Trump'ın ulusundan mı da ABD Başkanının "Ulusa seslenişi"ni dinlemeye gidiyor? Ama ne?