Kapitalizmin babalarından İngiltere Kraliçesi Elizabeth Merkez Bankası'nı ziyaret ediyor, 200 MİLYAR STERLİNLİK altın stokları önündeki fotoğrafıyla dünyaya hava atıyordu.
İngiltere eski Başbakanlarından Churchill "Kapitalizmin doğal ahlaksızlığı, nimetleri adaletsiz paylaşmasıdır" diyordu. İngiliz devletinin resmi medyası BBC Şubat 2019'da "Churchill zalim mi?" diye başlık atıyordu. "Churchill, beyaz ırkın daha üstün olduğu inancını hiç gizlememişti. Hint ırkını aşağı görüyor, Kürtler'e, Afganlar'a ve medenileşmemiş kabilelere karşı zehirli gaz kullanımını savunuyordu" diye haber yapıyordu. Ülkeleri zulümle sömürerek refah içinde yaşamışlardı. O İngiltere'nin kraliçesi Mayıs'ta, Trump Tower'ın 66. katında ALTIN varaklarla süslü muhteşem evlerinden Beyaz Saray'a taşınan aileyi misafir ediyordu.
Balo salonunda Trump ailesine, kuşkonmaz ve frenk maydanozu soslu, su teresi kremalı buharda pisi balığı, özel Porto şarabında marine edilmiş mevsim sebzeleri ile kuzu eti ve limon kremalı çilekli tart ikram ediyordu. Kraliçe, Trump'a, Winston Churchill'in yazdığı "2. Dünya Savaşı" adlı kitap serisinin ALTIN VARAKLI ilk baskısını hediye ediyordu. O Churchill'in doğduğu Blenheim Sarayı'nda İtalyan sanatçı Catellan'ın eseri 5 milyon dolarlık altın klozet sergileniyordu. Amerikan sömürüsüne karşı yapılan klozete "America" adı konmuştu. New York'ta Guggenheim Müzesi'nde sergilenmiş ve tam 100 bin ziyaretçi "America"da ihtiyaç gidermişti. Trump da Guggenheim Müzesi'ndeki "Karlı Manzara" isimli tabloyu kiralayarak Beyaz Saray'a asmak istemişti. Müze müdüründen Trump'a "Tablo olmaz. İstenmesi halinde 18 karatlık altın klozet uzun süreliğine kiralanabilir.
100 bin kişinin ihtiyaç giderdiği eserin kurulumu ve kullanımı konusundaki tüm kılavuzları gönderebiliriz" çağrısı yapmıştı.
Altın klozetin Churchill'in doğduğu sarayda da sergilenecek olması varislerinde heyecana yol açmıştı.
Blenheim Sanat Vakfı'nın kurucusu Edward Spencer Churchill, "Dünyaya şanslı gelen biri olmama rağmen altın bir klozete s...çmadım.
Merakla bekliyorum" demişti. O klozet sömürgeci Churchill'in doğduğu saraydan çalındı. Trump, CIA ile operasyon mu yaptı? Bilinmiyor.
Eserin sahibi Catellan "B.ktan bir klozetti" yorumu yaptı. Sömürgeci Batı'ya sığınıp adını Hans yapan bir Türk gazeteci de "Bir an için bizim ülkenin sarayının klozeti zannettim" diye twit attı. Ona "Evet evet yanlış anlamadınız. Sizin ülkenizin klozeti" diyerek tarihi bir cevap verildi. Sonuçta artık bu, altın depoları ile hava atan sömürgecilerin sorunu... Biz kendimize bakalım....
Diyanet yetkilileri sömürgecilerin "Hristiyan-Müslüman çatışması" çıkarmak için didindiği fakir Etiyopya'ya gidiyor. Nureddin isimli Etiyopyalı ile tanışıyor. Bir adet kuru incir ikram ediyorlar. Nureddin bir parça ısırarak "Muhteşem bir meyve, nedir bu" diyor. Allah'ın üzerine yemin ettiği "Tin" meyvesi olduğunu açıklıyorlar.
Hayretle "İncir bu mu?" diyor. "Tîn Suresi'ni" okuyup, elinde kalan yarım inciri hürmetle peçeteye sarıyor.
"Allah'ın üzerine yemin ettiği bu inciri evime götüreceğim.
Çocuklarımın ağzına birer parça koyacağım. Bir ömür damarlarımızda dolaşacak.
Allah bize bu nimeti bahşetti, ne kadar ŞÜKRETSEK azdır" diyor.
Putin "Türkiye artık dünyanın en gelişmiş G-7 ülkeleri içinde yer almalı" diyor. Hiç kimseyi sömürmeden, hatta mazlumlarla ekmeğimizi paylaşarak bu noktaya geldik. Allah'a şükür her şeyimiz var. Bazıları bu ülkede "Alışveriş yapmayalım, ekonomi batsın" diye çağrı yapıyor. Bazıları "Durmumuz kötü" diyor.
Şükretmiyor. Etiyopyalı Nureddin duysa ne derdi acaba? "İncire yemin olsun ki bela gelir" mi?