Tarihi 19 Mart 2019

Camış

STEVE Bannon Amerikan ordusunda subaydı. Beyazların üstünlüğünü savunan Breibart adlı ırkçı bir haber sitesinde yöneticiydi. Pentagon seçimler öncesi ırkçı subayını Trump'ın yanına yerleştirip seçim kampanyasını yürütmesini sağladı. Trump Başkan olduğunda Steve, Beyaz Saray'da Baş Stratejist ve Baş Danışmanlık koltuğuna oturuyordu. Trump'ın; Şi Cinping, Putin, Erdoğan gibi güçlü liderleri beğendiğinden yakınıyor, "Erdoğan dünyanın en tehlikeli adamı" diyordu. 7 ay sonra ABD Başkanı'nın yanından ayrılıyordu.
ABD'de derin yapıların güçlü adamı kenara mı çekiliyordu? Bu soru tartışılırken Steve Bannon birden Avrupa'da ortaya çıkıyordu.
AB'nin başkenti Brüksel sokaklarında geziyor, tüm AB başkentlerine seyahat ediyordu. Steve Bannon, AB içinde yer alan aşırı sağcı partileri, ırkçı faşistleri bir araya getiriyor, "The Movement" adını verdiği hareketin Brüksel'deki merkezine üye yapıyordu. AB'ye karşı olan Avrupalı faşist-ırkçı-aşırı sağ partiler Amerika'nın eski bir subayının peşinden tıpış tıpış geliyordu.
Trump da AB'yi en büyük düşmanlardan biri ilan ediyordu. AB'ye atadığı temsilci "1 yıl sonra euro yok olacak" diyordu. Steve Bannon'un işi gücü bırakıp, Brüksel'e yerleşmesi Avrupa'da "Eyvah Pentagon'un adamı sokaklarımızda dolaşıyor. Yakın dönemde kıtayı karıştırmaya aday görünüyor." diyen yorumları havada uçuşturuyordu.
Bannon Macaristan'a gidiyor, "Cesur bir yeni dünya"dan bahsediyor, verdiği röportajda AB'nin 10-20 yıl içinde birlikten ziyade "Devletler topluluğu" olacağını söylüyordu. Kibarca dağılacağını bu şekilde anlatıyordu. Irkçı partiler hareketini de Belçika'daki aşırı sağcı Halklar Partisi'nin lideri Mischael Modrikamen'la yürütüyordu.
Avrupa seyahatlerinde Bannon'a ırkçı Modrikamen eşlik ediyordu. Henüz kaynağı net olarak açıklanmamış olsa da harekete üye gruplara "Avrupa ve Amerikalı" donörlerden fon aktarılma garantisi veriliyordu. Modrikamen, bir yerlerden "ciddi dolarların" yağdığını söylüyordu.
İtalya'nın aşırı sağcı faşisti, AB karşıtı Başbakan Yardımcısı Matteo Salvini de "Hareket" (The Movement) adı verilen oluşuma Steve Bannon'un önünde törenle imza atıyordu. İlk açıklaması "AB bir yıl içinde dağılacak" şeklinde oluyordu.
İtalya'da yayımlanan Corriere della Sera gazetesi, "Salvini, ABD Başkanı'nın eski danışmanı ve AB'nin YOK EDİLMESİNİN teorisyeni Steve Bannon'ın hareketine katıldı" diye yazıyordu. Bannon, Macaristan Başbakanı Orban ve Fransa'daki faşist Marine Le Pen'le de kankaydı. Bannon arkasına gizli fonları alarak öncelikle Avrupa Parlamentosu'nu hedef seçiyordu. AP içinde aşırı sağcılardan oluşan bir "süper grup" kurma, AB'yi içeriden yıkma projesini başlatıyordu. Yeni Zelanda'da 2 camiye saldırı düzenleyen ve 50 kişinin ölümüne neden olan terörist Brenton Tarrant da saldırılardan hemen önce 70 sayfadan fazla manifesto paylaşıyordu..
Bu manifestonun başlığı ise, "Great Replacement" yani "Büyük Yer Değiştirme"ydi. Bu söz Fransız ünlü yazar Renaud Camus'a aitti. Fransa'da Kankası Steve Bannon ile konferanslara katılan aşırı sağcı faşist Le Pen ailesinin teorisyeni olarak gösterilen işte bu Camus'tu... Çok ilginçtir Camus da Derin Amerika'nın en güçlü isimlerinden Steve Bannon'ın yakın arkadaşlarından biriydi.
Camus, "Aşırı sağ gerçek hayattır" diyen bir ideolog, ırkçıların idolüydü...
Ve dahası faşist Marine Le Pen'in Steve Bannon'la yaptığı toplantılara katılanlardan biri de Yeni Zelanda saldırısını yapan teröristin yayınladığı manifestoya imza atan işte bu Camus'du... Yeni Zelanda'da "Türk yiyici" yazan silahla maşaya 50 Müslüman öldürtülüyor, "Terörist" bile demiyorlardı. Hollanda'da dün tramvaya saldırı oluyor ve "Türk terörist yaptı" diye dünyaya ilan ediliyordu. Kurdukları DEAŞ'ın bir üyesini önce tutukluyorlar sonra serbest bırakıyorlardı. Ardından maşa olarak kullanıp "Terörist Türk" diye algı oluşturuyorlardı. Tezgah büyüktü...
Milyonlarca Türk'ün yaşadığı Avrupa başkentlerinde yabancı düşmanlığını körükleyerek artık yeni terör dalgalarını sahaya sürecekler. Irkçılığa maşalarla tavan yaptırılacak, hem Avrupa dağıtılacak hem de bağımsız hareket eden Türkiye'ye akıllarınca ceza kesecekler. Fransız ideolog Camus'un ideolojisi üzerinden oyun kuran CAMIŞLAR ne kadar tezgahçı olurlarsa olsunlar, artık tüm dünyada iplikleri pazara çıkıyor. Ve dahası biz eski Türkiye değiliz...