Dünyayı biz yönetiriz diyenler bunu, Amerikan sisteminin içine kurdukları paralel yapılarla yapabiliyorlar. Amerikan sistemine ve gücüne yapışmış asalakların Trump ile savaşa girmelerinin sebebi, devranın değişmesi. Trump, asalakları ve paralel yapıları 'tasfiye' süreci başlattı.
Ezberleri bozdu. Bu asalaklar, önceleri lobiler ve sivil toplum kuruluşlarındaki uzman kılıklı maşaları ile güce yapışmaya çalışırlardı. Kontrollerindeki küresel medya ile 'etki' oluştururlar, her yerde çıkarlarına hizmet edecek uşaklar bulurlardı. Bu kontrol ve çıkar ağlarına taktıkları devşirmelerle Pentagon'dan Kongre'ye, bürokrasiden üniversitelere, CIA'den Beyaz Saray'a, her yere uzanır; istedikleri gibi at oynatırlardı, Amerika'yı savaşların içine sokarlardı. Trump "Artık ben savaşmayacağım, başkalarını kullanıp savaştıracağım" diyor. Venezuela'daki Generallere Beyazsaray'dan seslenerek "Bize çalışan darbeci başkan adayına biat edin" çağrısı yapıyor. Nisan'da Suriye'den çekilmeye hazırlanırken Fırat'ın doğusuna PKK'yı korumak uğuruna Fransız, Alman askerleri yerleştirmeye hazırlanıyor. "Benim için PKK ile birlikte onlar ölsün" diyor. Perkin'e füze atmak yerine, DEAŞ üyelerini Çin sınırına fırlatıp istifliyor.
Amerikan askerlerinin Ortadoğu'da 19 yıla yakın süredir savaştığına değinen Trump, Afganistan ve Irak'ta 7 bin civarında Amerikalının öldüğünü, 52 binin üzerinde Amerikalının ağır yaralandığını ve Ortadoğu'da 7 trilyon doların üzerinde para harcadıklarını söylüyor. "Büyük ülkeler sonu gelmez savaşlar yürütmez" derken kararlarında direneceğinin işaretini veriyor.Paralel yapıların baskın olduğu Kongre de hemen oylamaya gidiyor, "Trump Ortadoğu'dan askerlerini çekemez" diye karar çıkarttırıyor.
Şimdi durumlarını korumak amacıyla Amerika'yı istediği anda savaşa sokma kudretini elinde bulunduran asalaklar inanılmaz entrikalar içindeler. Başkan için yeni soruşturmalar yolda, kavga hayal edemeyeceğiniz kadar büyük.
Trump'ın başı sadece her yere sızmış siyonist evengelistlerle, küresel ve paralel yapılarla değil, ağırlığını binlerce Latin Amerikalı göçmenlerin oluşturduğu 20 eyalette faaliyet gösteren MS-13 çetesiyle de başı dertte. Başkanlığı döneminde ABD'de bir ekonomik devrim gerçekleştiğini söyleyen Trump, "Bunu durdurabilecek tek şey aptalca savaşlar, siyaset ya da saçma partizan soruşturmalar.
Eğer barış ve yasama olacaksa, savaş ve soruşturma olamaz.
Bu işler bu şekilde yürümez.
Yurtdışındaki hasımlarımızı yenilgiye uğratmak için evimizde birlik içerisinde olmalıyız" diye konuşuyor. Trump'ın Birliğin Durumu konuşmasında Türkiye için de ilginç benzerlikler var. Bizde de ülkesinin güçlenmesinden rahatsızlık duyanlar, Türkiye'nin küresel güç olma yolunda dev adımlar atmasının önüne geçmek isteyenler var. İHA üretiyoruz diye "Bu ne ya" diye haykıran milletvekilleri bile gördük. Hatta "Alışveriş yapmayın, ekonomi batsın" diye bağıranlarla bile karşılaştık bu ülkede. "Zulüm 1453'te başladı" diyenlere de, yanyana gelmesi mümkün olmayanların bölücülerle bile aynı ittifak masalarında meze olduklarına da şahit olduk... Yazının başında belirttiğim Trump'ın sözleri bizim için de geçerli... Bizim de yurtdışında çok hasmımız, çıkarlarımızı ve ulusal güvenliğimizi tehdit eden çok entrika var. Onları yenilgiye uğratmak için tek yol içerde birlik olmak, Ankara'yı ele geçirmek istiyen kirli ittifaklara müsaade etmemek ve devletin yanında durmaktır.
