Tarihi 25 Mayıs 2017

Dünya boş

Boston maratonunda atletler koşuyordu, kenarda seyirciler alkışlıyordu. Sonra bir bomba patladı...
Amerika sarsıldı. Günler sonra bombacılar açıklandı.
Çeçen Tsarniev kardeşlerdi bombacılar... Aynı zamanda da bir amcaları vardı.
Bombacıların amcası da FETÖ'nün bir numaralı destekçisi CIA koordinatörü Graham Fuller'in damadıydı. CIA için bombacılara ulaşmak hiç zor değildi. CIA'nın içindekilerin akrabalarından geliyordu nasılsa...
Pensilvanya'da kalan Çeçen Tsarniev kardeşler... CIA yöneticisine damat olan bombacıların amcası... Kimse sorgulamadı...
Üzeri kapatıldı gitti. Ne gerek vardı açmaya...
Seddique Mateen diye bir adam vardı...
CIA'nın Afganistan'da kurduğu Payamafgahn kanalında program yapıyordu. CIA'nın kanalında iş yapıyorsan asla hava-cıva diyemezdi kimse ona... CIA'nın Amerika'da perde arkasından yönettiği bir yayın organından da maaş alıyordu. Amerikalı gazeteci Daniel Hopsicker de "Seddique Mateen CIA ajanı" diye yazıyordu. İşte bu Seddique'nin bir de oğlu vardı. Adı Ömer Mateen'di... Babası CIA'ya çalışan Ömer Mateen'e, CIA'nın yönettiği G4S adlı özel güvenlik şirketi iş teklifinde bulundu. Ancak babası CIA'ya çalışan Ömer onun yerimne Orlando'da bir bara gitti... 50 kişiyi öldürdü gözünü kırpmadan... Amerika ve dünya terör saldırısı diye ayağa kalktı. Televizyonlar, medya, algı borazanları teröre lanet yağdırdı.
"Müslümanlar terörist" diye bağırdılar.
Kimse CIA'ya çalışan babayı sorgulamadı...
Unutuldu gitti. Zaten ne gerek vardı açmaya... Tarihe "Orlando katliamı" diye geçti, beyinlerde Müslümanlar mahkum edildi. Örnekleri yaz yaz bitmez, o kadar çok ki... Mesela dünya şimdi de ismi öne sürülen Salman Ramadan Abadi'yi konuşuyor.
Önceki gün Manchester'de konser verilen arenada bombaları patlatıp 22 kişiyi öldüren kişinin adı Salman Ramadan Abadi olarak açıklandı. Babası Kaddafi döneminde Libya'dan kaçmış, yıllarca İngiltere'de yaşamış. Telegraph gazetesi "Bombacı'nın babası güvenlik görevlisiydi" diye yazıyor. Londra emniyetinde mi yoksa İngiliz istihbaratı MI6'da mı çalışıyordu bilemiyoruz... Telegraph detay vermemiş. Bu işler hep böyledir... Bizde de 15 Temmuz'da Meclisi, halkı bombalayanlar subay elbisesi giymiş teröristler değil miydi? Allah adına yola çıkıp insanları öldürmek üzere harekete geçmeden önce Heybeliada'da CIA'nın üst düzey görevlileri ile toplantılar yapmıyorlar mıydı? Sonrasında NATO'ya, Almanya'ya, Amerika'ya sığınmadılar mı? Yunanistan'a kaçmadılar mı? Edirne'den dört FETÖ'cüyü kaçırırken yakalanan da PKK'lı çıktı iyi mi! FETÖ terör örgütünün basketçisi de vatandaşlıktan çıkarılınca az kalsın Endonezya'da tutuklanıyormuş. Amerika'ya zor bela döndükten sonra "CIA"ya teşekkür etti. Kendisini operasyonla sağ sağlim önce Endonezya, sonra Romanya'dan çıkardıkları için. FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde tam 250 kişiyi öldürdüğünü tüm dünya biliyor. "Bilmiyoruz" diyecek devletin istihbaratı dünyanın en salak örgütü olmak zorunda. E adamlar salak olmadığına göre, demek ki hepsi hararetle kucaklayıp sarıldıkları FETÖ'den çok memnunlar.
Almanya FETÖ'cü katillere maaş bağladı.
Federal Sol Parti adına Ulla Jelpke ve dört arkadaşı, Meclis'e önerge veriyor.
"Hükümet FETÖ ile içiçe... Ne iş... FETÖ Türkiye'de darbe girişiminde bulundu mu, bulunmadı mı?" diye soruyor. Hükümetten "Gizlilik ve koruma esası" diye üzerini örten bir cevap geliyor.
Gizlilik... Tabii ki önemli... Darbe yaptıklarını, 250 kişinin katili olduklarını biliyorlar ama ne yapacaklar? "Katillere sarılıyoruz, idare edin" mi diyecekler. Artık devletler, istihbarat örgütleri ipin ucunu kaçırdı... Terör örgütleri ile iç içe yaşıyor, katilleri besliyor, koruyor ve zamanı geldiğinde kullanıyor. Kullanılanların ve ölüme gönderilenlerin ismi hep Ahmet, Mehmet... Coni, Sam, Hans şimdilik bunun keyfini sürüyor. İstihbarat örgütleri kazanıyor gibi gözükse de artık terörle yapışık ikiz olanların yaşadığı dünyada da bombalar patlıyor, canlar gidiyor, huzur yerin altına giriyor. Beslediler kargayı, oyuluyor gözleri...
Körleşiyorlar, teröristlere daha da sarılıyorlar ve o gözler daha da oyuluyor. "For your eyes only for you" yani "Yalnız senin gözlerin için" diye bir film vardı... Ajan 007 James Bond filmiydi. Başroldeki Roger Moore önceki gün 89 yaşında öldü. Kendini James Bond filminde zannedip kullandıranlar da ölüyor. Bu dünya boş ve kimseye yar olmuyor, olmayacak da... Hayat bir film değildir ve sonsuzlukta hesap başkadır...