Tarihi 16 Kasım 2016

Sürünme yolda

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın deyimiyle "Bizim bir mahallemizden öte geçmeyen" Lüksemburg atıp tutuyordu.
"Türkler'e müeyyide uygulayalım" diye AB'ye çağrılar yapıyordu. Bizim Küçükçekmece, Esenyurt, Pendik, Bahçelievler, Ümraniye, Bağcılar, Çankaya, Keçiören, Mamak, Yenimahalle, Melikgazi hatta Adana Seyhan, Bursa Osmangazi- Yıldırım, Konya Selçuklu ve Gaziantep Şahinbey ile Şehitkamil'den bile küçüktü.
543 bin nüfuslu Lüksemburg muhtarlarından biri kendini dev aynasında görüyor, kalıbını DEVE zannediyordu.
Kasaba ülkeyi kara para aklama merkezi, vergi kaçırma cennetine çeviren tam 14 bin FİNANS kuruluşu, Lüksemburg'a kendini horoz zannettiriyordu. Çünkü hep söylediğimiz gibi Türkiye büyüdükçe, esas duruştan bacak bacak üzerine atma dönemine geçtikçe Faiz lobileri, Finans baronları ile savaşıyordu. Piyonlar kredi derecelendirme kurumlarını bile kullanıp ikisi ile notumuzu düşürüp ekonomimize saldırıyorlar, ertesi gün üçüncüsü ile notumuzu yerinde tutarak tarafsız görünmeye çalışıyorlardı. Bir öpüp, iki YUMRUK çakıyorlardı. Böylesine sinsilerdi.
Dümen çevirmede uzmansanız, haliyle parayı Lüksemburg muhtarına verip düdüğü çalardınız. Aynı finans imparatorları Amerikan seçimlerinde de parayı Hillary'e vererek, onu düdüğe çevirdiler. Ancak Amerikan derin devleti, finans baronlarına karşı açtığı savaşta ilk yumruğu, özellikle İngiliz adacıklarına giden kara para aklama merkezlerine çaktı.
Vergi cennetlerinde para aklayanların listesini sızdırarak "Artık paranız İngiliz adacıklarında, muhtarla yönetilecek Avrupa kasaba devletlerinde güvende değil" dedi. Gitti Las Vegas ile birlikte Nevada eyaletinde yer alan bir diğer kumar şehri Reno'yu yeni finans merkezi ilan etti. "Paralar artık buraya gelecek" diyerek, Finans baronlarına ve Avrupa'ya sopayı indirdi. Las Vegas ve Reno'nun kumarhaneler merkezine dönüşmesinin mimarı yeni başkan Donald Trump'tır. Hazırladığı proje ile çölleri dünyanın bir numaralı KUMAR MERKEZİ haline o getirmiştir. O kumar merkezinin, yeni finans merkezine dönüşüp içinden bir de BAŞKAN çıkarması şaşılacak bir fotoğraf gibi görünse de aslında hiçbir şey tesadüf değildir. Finans İmparatorlarının ellerindeki oyuncak 59 gazete ile saldırdıkları Trump, derin Amerika'nın adayı olarak başkan seçilmiştir. Yeni başkan "ABD'yi bugüne kadar dışarıda kullandılar, trilyonlarca dolar zarara soktular. Artık ben içeriye çalışacağım, alt yapımız köprülerimiz, yollarımız yerlerde sürünüyor" demiştir. Trump, Avrupa ile serbest ticaret anlaşmalarını iptal edeceğini, Çin mallarına yüzde 45'lere varan vergi koyacağını açıklayıp dünyada artık dengelerin değişeceğini kafalara çakmıştır. Avrupa'da tüm medyanın Trump'a saldırması "Yandık" naraları atmaları ve AB ülkelerini yönetenlerin yalakalık sırasına girmesi bundan dolayıdır. AB ülkelerini daha da geri götüren günler kapıdadır ve büyük panik yaşamalarının nedeni budur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Müeyyide" naraları atan AB'ye "Elinizden geleni ardınıza koymayın" diye resti çekmiş, en güzel cevabı vermiştir. Hadi gelin, o Avrupa'dan bir isme, Günter Oettinger'e gidelim... Almanya Baden Wrüttemberg eyaletinin eski Başbakanı...
Aynı zamanda da AB Komisyonu'nda üye...
İki hafta önce onun ilginç açıklamalarına yer vermiştim burada. "AB başkenti Brüksel her şeye karışmayı çok seviyor" diyordu.
"AB 'de büyüyen ekonomiler değil, konuşma metinleri" diye ekliyordu. Ve dahası "İddiaya girmeye hazırım" diyerek sopayı şöyle indiriyordu; "Gelecek 10 yıl içinde Alman Başbakanı, Fransız meslektaşı ile birlikte dizlerinin üzerinde Ankara'ya doğru SÜRÜNECEK..." Sürünme henüz başlamadı ama TAKVİM'in bugünkü manşetinde de gördüğünüz gibi DİZ ÇÖKMEYE başladılar. "Türkiye bizim için bu ZOR ZAMANLARDA diyaloğu dahi kesemeyeceğimiz kadar ÖNEMLİ" diye bir Alman Dışişleri Bakanı vardı önceki gün.
O sözleri AB Dışişleri Bakanları toplantısında söyleyip, Brüksel'den Ankara'ya koştu. Ve o Brüksel'deki "Türkiye'ye müeyyide" toplantısında söz alanlar "Aman ha biz zararlı çıkarız" diye papağan gibi tekrarladılar.
"Avrupa Türkiye'ye sopa vuracak" diye diye ülkeye ihanet edip cezaevlerine düşenler, ülkesinden kaçanlar, saraylarda ağırlananlar, vatanından değil Türkiye düşmanlarından medet umanların tüm hayalleri dün bir kez daha LAĞIM suyuna düştü. Türkiye artık eski Türkiye değil. Bunu anlamayanlar daima kaybedecek. Diz çökenler de bir gün SÜRÜNEREK bize gelecek.