Tarihi 29 Nisan 2016

FED ve feda kavgası

1991'de Sovyetler'i dağıtan olarak tarihe geçti Gorbaçov. Siyonist Baronlara çalıştı, o dönemin iki süper gücünden birini darmadağın etti. Şimdi pişmanmış gibi itiraflarda bulunuyor. İngiliz gazetesinin ekinde "Dünya nereye gidiyor?" diye soruyor. Siyasi liderlerin ahlaki kurallarla yönetilmesi gereken bir dünya kuramadıklarını belirten Gorbaçov, sözü kendisini kullanan Finans kurumlarına getiriyor. Bakın ne diyor?
"Sorumsuz mali yapılar, küreselleşmeye iyi uyum sağladı ve bundan faydalandı. Bu yapılar sabun köpüklerine hava üfledi ve havadan milyarlarca dolar kazandı. Bu milyarlar, onları vergiden saklayan dar bir çevrede yer buldu. Ve bu, buzdağının sadece görünen kısmıydı." Evet sabun köpüklerine üfleyenlerin havadan milyarlarca dolar kazandığı bir dünyada yaşıyoruz. Buzdağının arkasındaki büyük oyunları görebilen yok gibi. Brezilya'da halk sokaklarda... Devrilmek istenen lider "Sokakların arkasında Wall Street şirketleri var" diye bağırıyor, duyan yok. Gorbaçov da hizmet ettiği PARADOR sistemi sonucunda zenginle fakir arasında uçurumun arttığını belirtiyor.
Adeta günah çıkartıyor. ABD başkanı Obama da geçtiğimiz yıl "Şirketler-Bankalar Soygunu"ndan dert yanıyordu. Ülkenin katıldığı tüm savaşlarda kararların şirketlerce alındığını, Beyazsaray'ın uygulayıcı olmaktan öte geçemediğini belirtiyordu. ABD Başkan adaylarından Sanders, Papa ziyareti için gittiği Vatikan'da "Dünyadaki yüzde bir, yüzde 99'dan daha zengin." diye bağırıyor, "Soyguna dur demeli" çağrısı yapıyordu.
Baktığımızda herkes PARADORLARA çalışan dünya sisteminden rahatsızdı. Ancak değişen hiçbir şey olmuyordu. İş dönüp dolaşıp ABD Wall Street'de yuvalanmış finans şirketlerine ve onların Başkanları belirleyen patron BARONLARINA dayanıyordu.
Geçtiğimiz haftalarda Amerikan kongresi önünde masumca "Sermaye siyasetten elini çek" diye pankart açan tam 400 kişi yerlere yatırılarak kelepçeleniyordu. Bize "İfade özgürlüğü" diye Amerika'dan saldıran sermayenin gazeteleri, 400 kelepçeye kördü sayfalarında. İster Cumhuriyetçi, ister Demokrat başkan adayı olsun her ikisini de, seçim öncesi yatırım yaparak kucağa alan baronlar, ülkeyi yönetiyordu.
Ardından silahlı-silahsız tüm güçleri de dünyada istediği yerde kullanma kudretine sahip oluyordu. Yeryüzündeki tüm kaosterör- savaşlar-darbelerin merkezi PARANIN KALBİ Wall Street'di. Para hareketlerini izleyerek, bu gücün seçimlere-ülke-dünya yönetimine müdahalesini araştıran CRP İcra direktörü Shelia Krumholz bakın ne diyordu;
"Gelecekteki başkanımız kim olursa olsun Beyazsaray'da Wall Street'in borçlu bir DOSTU bulunacaktır." Dünyanın tüm merkez bankaları ve finans kurumlarının gözü dün FED'in yapacağı açıklamadaydı. Baronlara ait ABD Merkez Bankası FED iki laf ediyor, piyasalar allak bullak oluyor, bazı devletler zenginleşiyor, fakir olanların sırtında hırka da kalmıyordu. Terör ve savaş daha çok borçlanma, altındaki hasırı bile alma demekti. Onun için bugün Ortadoğu'dan, Asya'ya, Afrika'dan Avrupa'ya sıçrayan terörün arkasında işte bu PARA ŞEBEKESİ vardı.
Enerji ve Paranın fışkırdığı toprakların geçiş güzergahı Türkiye'ydi. Ülkemiz hayati önem arzediyordu. Yıllarca karşılarında el-pençe duran liderlerle yönettikleri bu geçiş yolundarahattılar. Bugün Ankara'da o yolları kapatan, sorgulayan, dik duran ve "Emredersiniz" demeyen bir lider, canlarını sıkıyor. Geçiş yolunu ESKİ TÜRKİYE'ye çevirmek için, muhalefet, karanlıkta kalmış aydınlar, akademisyenler, ittihatçı kafalar ne bulurlarsa kullanarak geliyorlar. Peşlerine de yeryüzüne yayılan Medya GÜCÜ'nü takıyorlar.
Bakın İngiltere'de "İsrail ABD'ye taşınsın, Filistin sorunu çözülür" diyen siyasinin milletvekilliği medya gücüyle hemen askıya alındı. Siyonist baronların kurduğu İsrail'e bir tek cümle söyleme özgürlüğünüz bile yok milletvekili olarak. Onun içindir bizde muhalefet, paraleller, üçgenler, terör sevici partiler, aydın geçinenler, çocuklarımızı emanet ettiğimiz akademisyenler soluğu yurtdışında alıp o medya GÜCÜ'ne Türkiye'yi şikayet yarışına giriyor, bazı MHPlileri bile saflarına taşıyabiliyorlar. Onun için PKK saldırıyor, peşinden DAEŞ Kilis'i vurmaya kalkıyor, Bursa'ya canlı bomba gönderiyor. Ülkede yaşananlar, kalpten "Yaşasın London of City, yaşasın Wall Street, yaşasın FED'in çıkarları" diyenlerle, "Bu ülke için canım FEDA olsun" diyerek KEFENLE gezenlerin kavgasıdır.