Başbakan Erdoğan...
2001 soygununu dillendirdi.
Bankaların nasıl hortumlandığını...
Memleketin nasıl soyulduğunu...
Anlatmaya başladı.
Defterler açılıyor.
Darbelerle beslenen patronların...
Ve onların arkasında duranların...
Maskeleri düşecek artık.
Kim bu ülkede yaşayanları...
Soyup soğana çevirdiyse...
Artık onların da ...
Sarımsak veya dereotuna...
Döndürülme dönemi geldi.
Diyor ki Başbakan;
"Hortumlanan bankaların...
111 katrilyon kaybı var."
Üç tane bir yan yana...
Ve katrilyon.
Vay anam vay.
Bitmedi bir de aradan geçen zaman var.
Başbakan devam ediyor;
"Faiziyle birlikte soygun...
246 katrilyonu buluyor."
Ohhhaaaa!!!
Ulan ne yemişler bizi yahu.
28 Şubat dönemlerinde...
Sakıp Ağa kameralara bakıp...
Sıktığı yumruğunu sallayarak...
Boşuna avaz avaz bağırmıyordu demek ki;
"Biz sanayiciler...
Biz üretenler...
Biz verenler...
Siz yiyenlere...
Yiyenlere diyoruz ki; Gelin...
Gelin bizi dinleyin" diye.
Evet taa o gün de olduğu gibi...
Bugün de artık memleket gündemine...
YİYENLER dibine kadar girmiştir.
Türkiye artık "Yiyicileri" konuşacak.
İşte o Yiyicilere artık...
Sakıp Ağa gibi "Gel ve bizi dinle" diye...
Yalvarma dönemi de bitti.
"Gel" denecek...
Gelecekler...
Hesap verecekler.
Peki o dönemde "Gelin ulan.
Hesap verin" diyen...
Siyasi yok muydu?
Maalesef yokmuş efendim.
Adamlar gece yarılarına...
Hatta sabahlara kadar...
Çalışıyorlarmış, meşgullermiş.
Nasıl mı?
Bu sorunun cevabını...
O dönemlerde Vakıflar Bankası'nın...
Genel Müdürlüğü'nü yapan...
Hasan Kılavuz'dan alalım, diyor ki;
"Gece'nin 02.30'unda...
Başbakan arıyordu."
Bak gördünüz mü işte.
Gece yarısı memleketi için...
Çalışan bir siyasi işte.
Çok meşgul çook.
"Aloo şu kişinin...
Kredi işini hallet" diyormuş.
Başbakana bak yahu.
Millet uyurken bile...
Milletin parasını dağıtıyormuş.
Hasan Bey diyormuş ki;
"Eee sayın Başbakanım.
O firma batmış.
Ona kredi veremem."
Ee böyle dersen...
Tabii fazla dayanamazsın o koltukta.
Almışlar görevden bizim Hasan'ı.
Diyor ki,
"Milletin parası...
20 aileye peşkeş çekiliyordu.
81 trilyon karla bıraktığım bankayı...
Kısa sürede 2 milyar dolar zarara soktular.
Ortada olmayan santralleri teminat gösterip...
Bir holdinge Romanya'daki bankası için...
Kredi verdirttiler.
Vakıfbank'ta hâlâ borçları duruyor."
Sadece bir bankada durum bu.
Ortada hortumlanan...
Ve siyasiler tarafından...
Hortumlattırılmış olan...
Yönetim kurullarında...
Generallerin görev aldığı...
Tam 22 banka var.
Onların tüm zararlarını...
Bizim bakkal Ahmet...
Sizin kasap Mehmet...
Ben... Sen... O...
Biz.. Siz... Onlar ödedik.
Ve hala da hortumculara...
Bedel ödemeye devam ediyoruz.
246 katrilyon lira.
Çüşşşş!!!
Kim ulan bu YİYİCİLER?