Amcası Vacid Asena İnönü'nün yaveriydi.
1. Dünya Savaşı'nda İngilizlerle savaşıyordu Türk ordusu.
Büyük kayıplar ve binlerce esir verilmişti.
O savaşın son günlerini 10 Nisan 1993'te şöyle anlatmıştı Duygu Asena köşesinde;
"Suriye cephesinde İnönü'nün atı vuruluyor ve esir düşme tehlikesi doğuyor.
Onun üzerine İnönü, amcamın atına binerek kaçmayı başarıyor.
Ama atsız kalan amcam esir düşüyor, acı günler yaşıyor."
İttihat ve Terakki zihniyeti Osmanlı'da her yere girdi.
İngilizler her köşeye Masonlar'ı yerleştirdi.
Ve bu Masonlar aracılığı ile Osmanlı savaşlara sokuldu.
Başkasının atlarına binip kaçar hale getirdiler.
Tek bir amaçları vardı;
Osmanlı'yı parçalamak, İsrail devletini kurmak.
Çünkü Tapınak şövalyelerinin Mason torunları yönetiyordu İngiltere'yi.
İstanbul'a İngilizler girdiğinde General Allenby vardı başlarında.
Beyaz ata binerek kibirle girmişti İstanbul'a.
Fatih Sultan Mehmet'e beyaz atla gönderme yapıyordu aklınca.
Aynı General Kudüs'e de girdi.
İlk işlerinden biri de Selahattin Eyyübi'nin kabrine koşmak oldu.
Ayağını mezarın üzerine koydu yine kibirle ve bağırdı;
"Kalk Selahattin, yine biz geldik."
Son 2 yüzyıldır İngilizler hep geliyor.
Ve hep içimizdeler.
General Allenby sayesinde İsrail'i kurdular.
Tel Aviv'in ana caddesine "Allenby Street" adı verildi.
İsrail şükranlarını iletiyordu atıyla İstanbul ve Kudüs'e giren İngiliz'e.
Paramparça ettikleri Osmanlı coğrafyasını İsrail ile meşgul ettiler.
Geride kalan Türkiye'yi de yıllarca birbirine kırdırdılar.
Devletin tepelerine hep masonları oturttular.
İlk Meclis'in Şeyh Galip Hocası bile Mason'du.
Yıllar sonra karşımıza Cumhurbaşkanı olarak çıktı.
Adı; Celal Bayar'dı.
"Bu ülkede komünist parti kurulacaksa onu da biz kurarız" diyordu.
Yüz yıla yakın bir süredir içeride hep düşman üreten bir sistem kurdu İngilizler.
"Türkiye Türklerindir" diye bir sloganla bizi avuttular.
Kim iktidara gelirse gelsin Türkler, Türklerle savaştırılıyordu.
Ya da Kürtlerle..
İngiltere terör örgütü kuruyor, yavrusu İsrail eğitip silahla besliyordu.
Osmanlı topraklarının kapısı İngiliz anahtarı ile kilitleniyordu.
Sınır ötesine geçemiyorduk.
Enerji hatlarına gidemiyorduk.
Arapların paraları Londra bankalarına gidiyordu katır yüküyle.
Bir kısmı da İsrail göçmeni ABD'li ailelerin bankalarına taşınıyordu.
Bizde kurdukları sistemin oyuncuları darbe yapıyordu hep.
"Yeşil sermaye aman ha" diyerek bizi uyutuyordu.
Londra hava alanında ise Dubai Şeyhlerinin uçağını Kraliçe karşılıyordu.
Kırmızı halı seriyorlardı petrol şeyhlerinin altına.
Londra'nın yarısını "Yeşil Sermaye"ye satıyorlardı.
Dünyayı böyle sömürüyorlardı.
Yeni Ankara ülkemizde oynanan oyunları gördü.
Dünyaya açılmak için ATI'na bindi.
Şimdi İngiliz anahtarı kırılıyor bu ülkede.
Sınırları aşıyoruz.
İngilizler ve onların yavrusu İsrail panikte.
Yine gaz veriyorlar Londra localarına bağlı yerli medya ile.
Karıştırmak istiyorlar bu ülkeyi.
Çünkü Selahattin Eyyubi ruhu ayağa kalkıyor.
Şapkasını bırakarak veya başkalarının atına binerek kaçan zihniyet artık iktidar değil.
Zira Yeni Türkiye "Kefenle yola çıktık" diyor.