Hedefteki liderler

Eklenme Tarihi 19 Mayıs 2025

HABERİ
SESLİ DİNLE

00:00 00:00
Tüm Sesli Haberler

ABD gizli servisi dün FBI eski Başkanı James Comey'i sorguladı. James bir twit yayınlamıştı. Sorguda ona soruldu; "Bu mesajla Trump'ın öldürülmesi çağrısını mı yaptın?" James Comey X hesabında "8647" yazmış, ardından apar topar kaldırmıştı. "86" ABD'de birini ortadan kaldırmak anlamına geliyordu. "47" de ABD'nin 47.Başkanı Trump'ı işaret ediyordu.

Eski FBI Başkanı, birilerine şifrel olarak "Trump'ı öldürün" çağrısında bulunuyordu.

ABD Başkanı Trump da Comey'i kendisine suikast çağrısında bulunmakla suçlayarak, "Bunun ne anlama geldiğini çok iyi biliyordu. Bir çocuk bile bunun ne anlama geldiğini bilir.
Bu suikast anlamına gelir." diye tepki göstermişti.

ABD içindeki savaş hala tüm şiddetiyle devam ediyor. Trump birgün öldürülürse kimse şaşırmaz. Suikast çağrısı yapan FBI eski Başkanı, küreselcilerin adamıydı. Amerikan derin devleti, ABD ve İngiliz sermayesini Çin'e taşıyarak dünyanın fabrikası yapan bu küresel sermayeye karşı Trump'ı destekleyerek savaşa girmişti. O küreselcilerin merkezi New York ve Londra'ydı.

Finans merkezleri ile İngiltere'yi esir almışlar, ABD'yi de tamamen köleye çevirmek istiyorlardı. Küresel sermayenin oyuncağı haline gelen İngiltere İsrail'in kurucusuydu.

Aynı zamanda da ABD'de her yere sızarak, İsrail yanlısı lobilerle işbirliği yapıyor, ABD'yi kuklası haline getirmeye çalışıyordu. Başkan Trump, ani bir kararla Kennedy suikastine ait binlerce gizli belgenin yayınlanmasına karar verdi. Bu Yahudi lobisiyle Washington'da iş tutan ve paralel yapılar oluşturan Londra'ya bir mesajdı. Çünkü o Kennedy öldürülmeden önce 1961'de Amerikan gazetecilerine hitaben bir konuşma yapıyor ve "İçimize sızan bu komplo öyle bir sistemdir ki, muazzam miktardaki insan ve para kaynağını i sıkıca ördüğü askeri ve diplomatik istibarı, ekonomik, bilimsel ve siyasal operasyonlarla birleştirerek, emellerine doğru ilerler. Bu yapının hazırlıkları gizlenir, hataları gömülür, gazete manşetlerinde görülmez. Muhalifleri sustururlar.
Hiçbir icraatları sorgulanmaz. Hiçbir sırları açığa çıkmaz" diyor ve ardından öldürülüyordu.

ABD'nin 28. Başkanı Wilson da daha açık konuşuyor ve "Hükümet patronların ve onların işyerlerinin yani özel menfaatlerin eline geçti. Tüm demokrasi formlarının üzernde görünmez bir imparatorluk kuruldu. Bu imparatorluk, kurumlarıyla ve gizliden gizliye hakim kıldığı sinsi politikalarıyla İngiliz derin devletidir" diyordu.

İngiltere'nin en önemli medyasında yöneticilik yapan gazetecinin röportajını ahaber'de Yazboz'da yayınlamıştık. "Kraliçe Küresel sermayenin bir numarası Yahudi zengin aileye sormadan tuvalete gidemez" diyordu.

Haçlı-Siyonist ittifakı ABD'de derin bir yapı oluşturuyor, her yere sızıyor, iktidarı kuklaya çeviriyor, DEAŞ'tan tutun, Boko Haram, El Kaide'ye kadar tüm örgütleri kuruyordu. El Kaide lideri Usame Bin Ladin bile Londra'da eğitiliyordu. Dünyada hangi ülkede darbe yapılacağına dahi ABD'yi ele geçiren bu paralel yapı karar veriyordu.

O yüzden ülkeleri karıştırmak için bu yapı tarafından kurulan yardım fonlarını bile Trump ortadan kaldırıyor, "Artık darbeler yapmayacağız" diyor, "DEAŞ'ı Obama zamanında biz kurduk" derken de boşa konuşmuyordu. Üstelik bu yapı Çin'i dünyanın en zengin ülkesi yaparak ABD'nin karşısına dikmiş, Washington'un tahtını sarsıyordu.

ABD'deki bu yapı ülkeyi yaklaşık 40 trilyon dolarlık bir borç batağına sokup kuklası haline getiriyordu. O yüzden Amerikan derin devleti, Trump'ı destekleyerek bu yapıya savaş açtı.

New York Times'tan tutun İsrail basınına kadar önüne gelen dün "Trump İsrail'i dışladı" diye manşetlerden boşuna bağırmıyor.

İsrail de İngiltere'de Yeni Dünya düzeninde tasfiye oluyor. Küreselci FBI eski Başkanı'ndan Trump'a suikast çağrısı boşuna değil. Trump'ın Türkiye hayranlığı, derin devletin Ankara'yı hayati ortak olarak görmesi ve dünyada stratejik önemi tavan yapan Ankara ile yürümek istemesindendir.

Bizim uzaylı ezik muhalefet bunları göremiyor, "PKK neden silah bıraktı. Aklımız almıyor" diyor.

Akılları yetmiyor.

Rusya-Ukrayna savaşının devam etmesini en çok isteyen İsrail ve İngiltere'dir. Daha önce İstanbul'da Rusya ve Ukrayna'nın yaptığı barış anlaşmasını Zelensky'e yırttıran Siyonist sermayenin kuklası Londra'dır. Kan akmasını önlemek için dünyada çırpınan iki lider var.

Biri Erdoğan diğeri Trump. Çünkü küresel sermaye hep savaş, kaos ve kan ister. Bundan kazanır.

Türkiye masalar kurarak dünyanın her yerinde kan dökülmesini önlemeye çalışıyor. Tıpkı Trump gibi, ABD'ye sızmış küresel yapılara karşı savaşıyor.

Akıllarını alıyor, oyunlarını bozuyor.

O yüzden İngiliz The Telegraph gazetesi önceki gün manşetten "Erdoğan'ın liderliği Türkiye'yi dünyanın merkezine taşıdı" diye boşuna bağırmıyor.