Geliyor gelmekte olan

Eklenme Tarihi 15 Ocak 2025

İRAN, yıllardır Irak'tan Lübnan'a, Suriye'ye kadar bölgemizde her yerde yatırım yapıyor.
Hizbullah gibi vekil gruplar üzerinden güç ve nüfuz devşirmeye çalışıyor. İranlı generaller Esad'ın devrilmesiyle birlikte adeta gözyaşı döktüler. İçlerinden medyaya "Yıllarca yaptığımız milyarlarca dolarlık yatırım Suriye'de çöp oldu" diye gözyaşlarıyla demeç verenler oldu. Tahran şimdi PKK'dan medet umuyor, lider kadrolarını başkentinde ağırlıyor.

Zavallı Fransa da aynı aptallığın içinde yüzmeye çalışıyor. Malum Fransa istihbaratı ile çalışarak DEAŞ'a milyonlarca dolar bağış yapan Lafarge adlı çimento fabrikası Suriye'de silahların konuştuğu en curcunalı dönemde dahi üç vardiya çalışıyordu. Fransız çimento şirketi Suriye'deki PKK'ya da malzeme yağdırıyor, terör örgütü için yeraltında devasa tüneller inşa ediyordu.
İşte o Fransa Esad'ın devrilmesi, Türkiye'nin desteklediği muhaliflerin kazanmasından sonra deliye döndü. Çünkü son yıllarda Ankara, Paris'i çıldırtacak adımlar atıyor.
Fransa'nın sömürdüğü Afrika'daki ülkeler birer birer Türkiye'nin askeri ve ekonomik anlaşmalar imzalaması ile sömürgecileri kovmaya başladı. Son olarak Senegal de devreye girdi.

Senegal Cumhurbaşkanı "2025'te Fransız askerleri ülkemizi terk edecek. Savunma Bakanlığımıza gönderin talimatı verdim" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yıllar önce Senegal'e gitmiştik. Her yerde Fransız istihbaratının izlerini gördük. Hatta Türk gazetecilere bile tuzaklar kurmaya çalıştıklarına tanıklık ettim. Kaldığımız otelin okyanusa bakan bahçesinde gece gazeteci arkadaşımla sohbet ederken bize de dadanıp tuzağa çekmeye çalıştılar. Kovduk. Olayı fark eden istihbaratçı bir dostum, "Şu anda oteldeki resepsiyon görevlilerinden garsonlara kadar önüne gelen Fransız istihbaratından.
Operasyon çekmeye çalışıyorlar" dedi. Diğer gazeteci arkadaşlarımıza da operasyon girişiminde bulunan Fransız istihbaratının Senegal'de skandal çıkararak Türkiye'yi küçük düşürme girişimini hep birlikte bertaraf ettik. Fransızca konuşulan, Fransızca rüya görülen ülkenin hücrelerine kadar sızmış bir Paris vardı orada.

Bunu hissetmemek mümkün değildi. Aradan yıllar geçti. Şimdi birçok Afrika ülkesi gibi Senegal de Fransız üssünü kapatıp, sömürgecileri kovuyor. Ankara Paris'in sömürü damarlarını birer birer kesiyor. O yüzden çılgına dönen Fransa, Suriye'deki PKK'nın uzantısı YPG'ye sonuna kadar destek olacaklarını resmen açıkladı.

Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan ise Fransa'dan "Küçük bir ülke" olarak bahsederek "ABD'nin gücünü kullanarak söz söyleyen ülkeleri dikkate almıyoruz" cevabını vererek Paris'e muazzam bir yumruk indirdi.
Balkanlar'dan Kafkaslara, Orta Asya'dan Ortadoğu ve Afrika'ya kadar her yerde Türkiye'nin gücü ve nüfuzu hayal edemeyeceğiniz ölçüde artıyor. Mazlum ülkelerin hamisi durumuna gelen Türkiye, müthiş dış politikası ile zalimleri birer birer çöpe atıyor. O yüzden bu güç ve nüfuzu görenler ne yapacaklarını şaşırmış halde, adeta ağıt yakarak anırıyor.

Saçma sapan isteklerle, ABD'ye yalvararak komik duruma düşüyor.
Türkiye'nin Suriye'de yaptığı operasyona bizim muhalefet "İsrail ile ortak hareket ettik" yalanıyla saldırarak büyük bir gaflete düştü.
Vizyonsuzluğunu ve dünyadan bihaber olduğunu gösterdi. İsrail basınını takip etseler, Tel Aviv'in Suriye'de Ankara'nın kazanımlarına nasıl hıçkıra hıçkıra ağladığını rahatlıkla görebilirlerdi. Ancak bunlarda okuyamama, görememe hastalığı var. En son ABD'de Evanjelist Hristiyan- Siyonist ittifakının fikir babalarından biri olarak görülen Yahudi Jonathan Feldstein bir makale yazarak Washington yönetimine "Türkiye'yi NATO'dan atın" diye yalvardı. "Türkiye bölgede Suriye'den Afrika'ya, Kıbrıs'a kadar her yerde güç elde ediyor" diye satırlarında bağırarak hem de. İsrail'de devletin ulusal güvenliği için kurduğu Nagal adında bir komite var. Önceki gün bir rapor sundular.

O raporda adeta "Eyvah Türkler geliyor" diye bağırıyorlardı.
Osmanlı ruhunu tekrar canlandırmaya başlayan Türkiye'nin birçok bölgede muazzam kazanımlar ve NÜFUZ elde ettiğini dizlerini döverek haykırıyorlardı.
Önceki gün de Güney Kıbrıs kesimindeki en ünlü yazarlardan Dionysis Dionysiou "Bizim hükümet Türkiye'nin bölgesel gücünü yabana atıp İsrail'e yanaşıyor.

Artık Ortadoğu'da, Afrika'da Suriye'de, Akdeniz'de söz sahibi güçlü Türkiye var.
Bunu görmezden gelemezsiniz.
Türkiye'nin gücünü görmeli ve masaya oturmalısınız. Başka çare yok" çağrısı yapıyordu. Türkiye'yi durdurmak isteyenlerin elinde sadece terör silahı kaldı. Onu da ellerinden tamamen aldığımızda hepsi diz çökecek. Ya kullanışlı elemanlar silahları toprağa gömecekler ya da kendileri gömülecekler.
Bu boşuna söylenmiyor.
O günleri göreceğiz.
Az kaldı.