Çetin Emeç,'Ermeni' diye hangi şarkıcıyı damgaladı

Eklenme Tarihi 8 Ekim 2010
Taksim meydanının göbeğine küçük bir ülke kuruldu geçen gün. Ve ne AKM'nin yıkımı, ne cami tartışmaları, ne izinsiz yürüyüşler, ne kutlamalar ve ne de bu kutlamalarda orası burası sıkıştırılan kadınlar vardı! Tam tersi bütün insanlar, pipolu enteller, göbeğini kaşıyan adam, türbanlı kadınlar, mini etekli kızlar, liseli gençler ve benim gibi moruklar en asude şekilde yan yana gezip dolaştık. Ülke Vatikan gibi küçücük bir ülkeydi ama burada insanları yönlendiren güç Papa değil, kitaptı...
***

Her zaman olduğu gibi yine Sevgili Kanat Atkaya duyurmuştu bizim Vatikan'ın açılacağı günü. O, zaten bu devletin yerli ahalisinden sayılır. Lafı uzatmayalım, Taksim Meydanındaki Sahaflar çarşısını sıcak bir İstanbul gününde açtık ve Eylül'ün hüzünlü son günlerinde kapattık. Bütün uyanıklar gibi ben de son gün oradaydım.
Esnaf tezgahlarını topluyor, kitaplar 2 liraya kadar düşmüş...
Eee babalar, açılış gününde neden 5 lira istediniz aynı kitaba? Fazla şikayet etmeyelim haklarıdır, her sahaf bizim gizli hazinemizdir...
***

Akşamın son kızıllığında son tezgahlardan birinde bir kitap çarptı gözüme. Yepyeni, el değmemiş, kocaman; "Bir Menajerin Anıları. Gölge Adam"
Kapakta Barış Manço'dan, Sezen Aksu'ya, İlhan İrem'den Cem Karaca'ya kadar 70'li yılların o güzelim 'porteleri' var. Yazan Orhan Şevki; Bir dönem menajerlerin kralı, sıkı dostum, Jean Paul Satre'dan, T.S.
Elliot'tan çeviriler yapan, Ferit Edgü'lerin arkadaşı, Marguritte Duras hayranı bir gerçek entelektüel iken, tam 33 yılını pop müzik dünyasının tüm pisliklerine göğüs gererek yaşayan dünya güzeli bir adamın anıları elimdeki hazine. Heyecanla sayfaları karıştırdım, tabii kitabın sonundaki indekste önce kendi adıma baktım. Size bir iyilik yapıp kendimden söz etmeyeceğim bu yazıda.
***

"Kaç para" dedim tezgahın başındaki sakallı, genç tatlı hergeleye. "15 lira abi. Çünkü 2009'da yayınlanmış ve hiçbir yerde yok, belki piyasaya çıkmamış, çok ender bulunuyor!" Gerçekten bir yıl önce basılmış ve nedense yayınlanmamış Orhan'ın kitabı. "Bir lira veririm" dedim şakacıktan. Sıkı bir pazarlık sonunda (!) 20 kağıdı toka edip aldım kitabı...
***

İnanılmaz ama Orhan Şevki, yetmişli yılların başından itibaren her gün not almış yaşadıklarını.
Ortaya hem gazino aleminin, hem o yılların siyasi panoramasının hem de tanıdık tanımadık bütün pop şarkıcıların sicili dökülüyor.
Ama kibarca... Daldım gittim sayfalarının arasına. Aynı yıllarda aynı 'camia'daydım' ve bire bir yaşadığım öyle çok olay ve öyle çok gerçek var ki satırlarında...
***

Orhan önce müzisyenliği, sonra gazeteciliği bırakıp menajerlik yapmaya başlamış. Bu üç alemin de göbeğinden gelme biri anlayacağınız.
Büyük aşkı Asu Maralman ile evlenmiş, Sezen Aksu'dan Sibel Egemen'e, Nazan Şoray'dan Filiz Akın'a kadar o dönemin pek çok ünlü isminin menajeri. TRT'nin ilk dönemleri, tüm gazeteciler, televizyoncular arkadaşı...
***

Bir gün dostlarından bir haber geliyor, o dönemin en çirkef (bu sözcük tamamen benim inancımdır) ve en çok satan, şöhretlerin korkulu rüyası Hafta Sonu gazetesinde eşi Asu Maralman manşet olacak. Başlık ne? "Asu Maralman Ermeni çıktı" Peki gazetenin yanın yönetmenin adı? Sonradan Hürriyetin başına geçip bir suikast sonunda öldürülen Çetin Emeç...
***

Orhan beyninden vurulmuşa dönüyor tabii... Asu, 'Olur Olur Bal Gibi Olur'u yeni 'plak' yapmış ve ününün doruğunda. Ayrıca Ermeni olduğunu da hiçbir zaman saklamamış. Ama dönem öyle bir dönem ki, Asala terörü doruk noktasında. Ermenilik suçun Allah'ı! Orhan, Çetin Emeç'e koşuyor bu başlığa atmaması için...
***

Peki Çetin Emeç ne diyecek?
Basın şehidi bir gazeteci 'haber uğruna' kafatasçılığa soyunacak mı?
Sorunun yanıtını yarın alacaksınız. Ayrıca, 'Dikmen Doluca' sahte isimli ünlü müzik adamının kim olduğunu, 1974 yılında TRT'de yılbaşı gecesi yaşanan inanılmaz bir olayın perde arkasını da...
Yarın: Tüm şarkıcılar yılbaşı gecesi TRT'yi boykot edince...