Şapkasının içine bahşişini beklerken yüzüme bakmaktan utanan 15'li yaşlarda bir çocuktu.
Şimdi genç kız olmuştur ama hala bedeller ödüyordur ayakta kalmak için.
Hayat herkese eşit mücadele hakkı da vermiyor herkese yetecek kadar onur da!
***
Dakikada 24 erkekle poz veren magazin kadınlarına verilen değerin lösemili çocuklar için verilmediği bir ülkede varsa yoksa ünlü pespayeler.Onlar magazin aleminde çocuklarımıza "ilham perisi" olarak yutturuluyor.
Marka giyinirler, aksesuarları bilmem kaç bin dolarlıktır, üstelik haberleri yapılırken allanır pullanırlar.
Akordeon çalan kız çocuğu hayatını onuruyla sürdürmeye kararlı insanları temsil eder bende.
Aptal zenginlerden beslenip magazin aleminde caka satanlar da "ucuzluğu" temsil eder.
Biz onlara "ahlaksız" deriz, haram yiyerek beslenenlere nasıl diyorsak!
***
Onlar da yeni moda erkekliğin resmi geçidinde sistemin kaymağını yiyor.
Düşünsenize bir daha asla televizyonlarda Sadri Alışık filmlerinin dizisi çekilmeyecek.
Bir daha asla dürüstlük ve haysiyet paradan değerli olmayacak.
***
Bizler eteklerinde tarhana kurutan kadınları arıyoruz hala.Bakır kazanlarda aşure kaynatılan ve mahalleye dağıtılan zamanları.
Posta kutularındaki mektupları, yerde bir gazete sayfası bulduğu zaman çömelerek okuyan insanları.
Ruhumuzun dalgalı istasyonlarından gelen şarkıları arıyoruz şimdi, veda buselerini zulamızdaki şiirleri, şerefli bir hayatın ahşap merdivenlerini.
Ama görüyoruz ki her gece ihaneti dansa kaldırıyor şimdiki zaman.
***
Ekmekleri bozan da insan, kitapları inkar eden de.
Yalancı cennete bilet kesen de insan, bir genç kızın bedenini kesen de.
Gördüğüm en güzel insanlık resimleri sinemalarda siyah beyaz filmlerin olduğu yıllardı.
En fazla gazetelerden sevdikleri artistlerin fotoğrafını keserdi insanlar.
O yüzden o yılları hatırlatmaktan bin kere onur duyarız.
Ve o yüzden karnı zil çalarken vapurlarda akordeon çalan kız çocuklarının ömrünü çalanları zerre kadar sevmeyiz!
Mutluluk Takvimi
Çocukları haberlerden uzak tut.
Gerçek sanatın hakkını ver.
Bitki çayı iç.
Sigara içiyorsan bırak.
Helal kazanca yüz ver.
Aşka buyur ettik diye
Başımızı eğdik diye
Böyle sayıp sevdik diye
Demek kusur etmişiz
Hala onu soruyorsun
Bitti can dostum bitti
Ayrılığın günahını
Bana yükleyip gitti
Biz kimsenin ardından
Ah etmeyiz biliyorsun
Vefasızı kalbimizde
Yaşatmayız can dostum
Bakmasın arkasına
Yol alsın sevdasına
Biz kimsenin dalgasına
Taş atmayız can dostum
Hakkı YALÇIN
Küresel ısınma falan diyoruz ama kendini bizlerden soğuttu dünya.
Sorumsuzluk!
Pandemi konusunda toplumdaki sorumsuzluğun yansımasına bakıyorum da ne maske takan var ne sosyal mesafe kuralı.
Her gün bir uçak dolusu insanı kaybettiğimizin farkında değiller ya da gerçekten onlara bir şey olmuyor.
Daha birkaç gün önce 56 yaşında bir yakınımı kaybettim üstelik aşı da olmuştu.
Keşke hayat vur patlasın çal oynasın olsa ama maske takmamanın başka insanların da hayatına kastetmek olduğunu birileri anlasa!
Ne yazık ki anlamayan çok!