Savaş sırasında zuhur eden asker Zuhurat Baba

Fatih Sultan Mehmet Han ve askerlerinin 1453 yılında İstanbul'u fethetmesinden sonra, Anadolu'dan yaşayan yüzlerce Allah dostu manevi sultan, İstanbul'un her yerine dağıldılar. Dergah, tekke ve camilerde görev yapan bu manevi sultanlar, İslam'ı ve ilimi anlatmaya başladı. İstanbul'un günümüze kadar gelen manevi sultanlarının kerametleri, rivayetleri ve yaşantıları da, dilden dilen konuşularak ve yazılarak günümüze kadar gelmiştir. Bu kez Bakırköy'e gidiyoruz ve mânevi bir mekânda kabri bulunan Zuhurat Baba'yı ziyaret ediyoruz...
HUZURUN ADRESİ
Yer Bakırköy-Zuhurat Baba Mahallesi. Zuhurat Baba'nın gerçek ismi, yazılı belgelere göre bilinmiyor. Asıl ismi bilinmeyen ve halk arasında "Zuhurat Baba" diye anılan bir Allah dostunun kabrinin olduğu yer, tertemiz... Zuhurat Baba'nın kabri ve çevresinde, ziyaretçilerin mutlaka anlayabileceği, manevi bir huzur olduğu dilden dile söyleniyor.
UÇSUZ BİR DERYA
Sene 1453. Büyük fetihden birkaç gün evvel Bizanslıların su kuyularına zehir attıkları meydana çıkar. Müjdelenmiş orduda su sıkıntısı baş gösterir. O sırada genç (Bir başka rivayete göre ak sakallı bir derviş) bir asker ortaya çıkıp askerlere tas tas su dağıtmaya başlar. Her ne kadar Fatih Sultan Mehmed'in askeriyim dese de, kimse inanmaz. Kumandanlar yere yıkarak sırtındaki su tulumunu kontrol ederler. Hikmet-i Hüda, tulumun içine bakan kumandan uçsuz bucaksız bir derya görür. Ansızın zuhur ettiği için askerler ona "Zuhurat Baba" adını koyarlar. Her zaman ziyaretçisi vardır, özellikle Cuma günleri gelenlerin sayısında artış gözlenir. Zuhurat Baba'nın kabri başında kim olduğunu anlatan büyük bir mermer kitabe var. Tosun Baba'nın yazdığı 1975 tarihli kitabeye göre İstanbul fethedilmeden önce Türkler tarafından gözaltında tutulmaktadır.
YARIN: ORUÇ BABA TÜRBESİ
MEVLÜT YÜKSEL