"Zorunlu askerlik kaldırılmalıdır"

DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, zorunlu askerliğin kaldırılması gerektiğini savunarak, ''Avrupa Birliği'nde hiçbir ülkede zorunlu askerlik kalmamıştır'' dedi.

Giriş Tarihi 12 Kasım 2011, 00:00 Güncelleme 12 Kasım 2011, 20:13
Zorunlu askerlik kaldırılmalıdır

İÇİNDEKİLER

DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, partisinin Kelleci Kardeşler Düğün ve Toplantı Salonunda gerçekleştirilen Denizli İl Başkanlığı 10. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, DP'nin birinci başkanının Mustafa Kemal Atatürk olduğunu söyledi.

Atatürk'ün gerçek takipçisinin Celal Bayar olduğunu savunan Zeybek, Bayar'ın DP'yi kurduğunu ve DP'nin Atatürk'ün izinden giden parti olduğunu dile getirdi.

Zeybek, ''Atatürk'ten sonra ne yazık ki ikinci cumhurbaşkanı Atatürk'ün yolunu bozmuş ve Türkiye'de bir milli şeflik dönemi başlamıştır. İşte büyüklerimiz o despot döneme karşı ellerini kaldırıp 'Yeter söz milletindir' demişlerdir. Çünkü o dönemde ne yazık ki millet dışlanmıştır. Şimdilerde Türkiye'yi Atatürk'ün yolundan çıkarmak isteyen, Türkiye Cumhuriyetini tasfiye ederek başkalarının kulu, bir kukla devlet haline getirmek isteyenler var. Adım adım yapılıyor bu işler, adım adım gerçekleştiriliyor'' diye konuştu.

Konuşmasında hükümeti eleştiren Zeybek, ''Bugün mevcut iktidarın başı, hala ikazlarımıza rağmen 'Türkiye'de etnik gruplar' diye konuşmaya başlıyor. Başlıyor saymaya, şunlar var, en sonuna da Türkleri koyuyor. Türk bizim çatı kavramımızdır, Türk bizim ortak adımızdır. Anadili, kökeni, kökü ne olursa olsun bu coğrafyada bütünleşen her insan bununla iftihar etmek hakkına sahiptir. Şimdi sen Türkiye Cumhuriyetinin bu güzel birliğini dağıtacak şekilde ikide bir etnik grupları sayıyorsun'' dedi.

Zeybek, kongrenin ardından düzenlenen basın toplantısında, Malatya'da kurulması planlanan füze kalkan radarına değinerek, ''Bugün ülkeyi yönetenler de bu işi öyle sevinerek kabul etmemişlerdir. Keşke basınımız ve halkımız birlikte buna karşı çıkma durumunda olsaydı, en azından şunu söylemek imkanı olurdu Türkiye'de, 'Bak halkımız istemiyor yapmayın şu işi'. Maalesef bu da olmadı. Ve sonunda da Amerikalı bir generalin alay konusu haline geldi. 'Kimse karşı çıkmıyor, saydım 9 kişi' diyor'' şeklinde konuştu.

Füze kalkan radarı kurulduğunda İsrail'in İran'a saldıracağını öne süren Zeybek, Birinci Dünya Savaşına Osmanlı'nın katılması gibi, İsrail'in İran'ı vurması durumunda da Türkiye'nin savaşın içine sokulacağını iddia etti.

BEDELLİ ASKERLİK
Bedelli askerlikle ilgili verilen yasa teklifine de değinen Zeybek, şunları söyledi:
''Bir sol parti bir yasa teklifi veriyor ve bu yasanın kapsamı, zengin çocuklarının askere gitmemesini, yoksulların askerlik yapmasını sağlayacak. Bu fikir söylenebilir ama sol bir parti bunu söylemez. Diyebilirsiniz ki siz siyasetçisiniz, dolayısıyla birçok genç aile bunu bekliyor, o zaman ben onlara, onların da ve tüm halkımızın da beklentisine cevap verecek olan projemizi ilan ediyorum. Diyorum ki zorunlu askerlik kaldırılmalıdır, zorunlu askerlik doğru bir kavram değildir. Avrupa Birliği'nde hiçbir ülkede zorunlu askerlik kalmamıştır. Dolayısıyla zorunlu askerlik yanlıştır ve bundan vazgeçilmelidir. Ordu profesyonel ordu olmalıdır. Bunlar gerçekten savaşmaya ruhen, bedenen hazır olan kişilerden oluşturulmalıdır. Hiç kimse bana biz asker milletiyiz demesin. Niye biz asker milleti olalım. Bizim askerimiz de, alimimiz de, yazarımız da olur. Bu büyük bir yanlıştır.''

''VAN'DA HÜKÜMET SINIFTA KALMIŞTIR''
Zeybek, Van'da meydana gelen iki depremde çok sayıda vatandaşın hayatını kaybettiğini ifade ederek, ''Bakanlar biraz daha dikkatli konuşmalıdır. Uzmanlığa önem verilmelidir. Yani bir inşaat mühendisi, jeoloji de biliyor anlamına gelmez. Dolayısıyla ben depremden sonra gittim, olanı gördüm. Milletimizin hayırseverliği yağmur gibi. Gelen yardımların dağıtımı konusunda problem var'' dedi.

Bundan sonra deprem bahanesiyle konulmuş olan vergilerden elde edilen gelirin deprem için önleyici ve deprem sonrası için de onarıcı etkinliklere harcanmasını isteyen Zeybek, ''Ben oradaki organizasyonu maalesef çok acemi gördüm. Şimdi birinci deprem konusunda iktidarı suçlamak doğru olmayabilir. İktidarı neden suçluyoruz? 1999'da alınan şu vergilerle bölgeye yardım ve yatırım yapsaydınız böylesine mağduriyetler olmazdı. Deprem olmuş, ondan sonra oraya birikim yapıp, düzgün örgütleyip otellerdeki insanların ölmesine sebep olunmazdı. Bunların hiç mi bir sorumlusu yok? Bu otellere gelip hasar çalışması yapıp, 'girmeyin' demek kimin görevi? Görevi ihmal suçu yok mu? Burada hükümet doğrudan doğruya sınıfta kalmıştır'' diye konuştu.

Bu arada, teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Uyanık'ın divan başkanlığını yaptığı olağan kongreye, nisan ayında il başkanlığına atanan Uğur Kenter, tek aday olarak girerken, kayıtlı 200 delegeden kongreye katılan 186'sının tamamının oyunu alarak il başkanlığına seçildi.