Meme estetiğinde en yeni teknik olan 'kas zarı altı silikon' ile kadınlar kısa sürede iyileşerek
AVANTAJI ARTTI
'Kas altı' teknikte, kas kesilerek silikon yerleştiriyor; 'kas üstü' teknikte de, silikonu kas ile deri arasına konumlandırıyorduk. Kas altı tekniği, kasın fonksiyonunu etkiliyor ve hasta göğüs kaslarını zorladığında ağrı duyuyor; memede asimetriler oluşabiliyordu. Özellikle düzenli spor yapan kadınlar, bu yüzden meme estetiği yaptırmaktan kaçınıyordu. Kas üstü teknik ise, silikonun kendini çok belli etmesi ve doğal bir görünüm vermemesi gibi dezavantajlara sahipti. 'Kas zarı altı' teknik; her iki yöntemin avantajlarını taşıyor, dezavantaj içermiyor. Dış görünümüne önem veren kadınların yeni
Kas zarı altı tekniğin kullanımı her geçen
SONUÇLAR İYİ
Göğüs büyütme için ilk üretilen silikonlar yuvarlaktı. Bu silikonlar, yuvarlak görünümlü meme şekline neden oluyordu. Ancak yeteri kadar doğal sonuçlar elde edilemediği için bu silikonlar kas altına yerleştirilmeye başlandı. Ortada bir gerçek var ki; göğüs yuvarlak değildir. Yukarıdan hafif bir eğimle, meme başına doğru yükselir ve meme başından sonra daha keskin bir yay yaparak meme altına doğru döner. Damla şekilli protezler üretilmeye başladıktan sonra sadece 'daha doğal görünsün diye' kas altı planı tercih etme zorunluluğu ortadan kalktı. Kasın altına koymadan da doğal sonuçlar elde edebiliyoruz.
Meme; süt bezleri ve yağ dokusundan oluşur. Merkezde daha çok süt bezi, cilde yakın bölgelerde yağ bezleri bulunur ve memenin kendine has jölemsi kıvamı vardır. Silikonlu memenin kıvamı da memeye benzemelidir... Bu ihtiyaç, 'jöle kıvamlı sıvı silikonlu protez' üretimine zemin hazırlamıştır. 'Koheziv jel' denilen protezler, meme dokusuna daha benzer his vermektedir. Sıkıldığında şekil değiştirir ancak bırakınca eski şeklini alır. 'Koheziv jel'in bu hareketi, süt bezi, yağ dokusu ilişkisinden doğan hareketi taklit etmektedir.
HASTA ARAŞTIRMA YAPIP FİKİR ALSIN
Meme büyütme operasyonu yaptırmak isteyen hastalarımıza, konu ile ilgili küçük bir araştırma yapmalarını tavsiye ediyoruz. Artık her ameliyatın videosuna internetten ulaşabilir ve fikir sahibi olabilirsiniz.
BAŞARILI BİR AMELİYAT İÇİN HASTAYA DÜŞEN GÖREVLER
SORUNLU EVLİLİK VE BOŞANMA SÜRECİ 'MEME UCU ESTETİĞİ'NE YÖNELTTİ!
Kadınlar genellikle estetik amaçlı yani görsellik için yaptırmak istiyor ancak, bazen meme ucunun içeri dönük olması nedeniyle emzirme problemi için de bize başvuranlar oluyor. Bu tip meme ucu bozuklukları için tercihen doğum ve emzirme öncesi daha uygundur. Doğum yapmış ve emzirmiş kadınlarda genellikle meme ucu ve etrafı genişlemiş ve büyümüş olur. Operasyonda; meme ucunun ve etrafının küçültülmesi beraber yapılıyor. İçeri dönük meme ucunu dışarıya projeksiyon yapacak tarzda düzeltmek gerekiyor.
GENİŞLEYİP, KOYULAŞIYOR
Meme ucu genellikle emzirme ve doğumlardan sonra yassı ve daha geniş oluyor. Rengi de koyulaşıyor. Projeksiyon zamanla azalır ancak, bazen meme ucu dışarıya doğru da sivrilebiliyor. En sık gördüğümüz deformasyon; meme ucunun büyümesi ve etrafının da genişlemesidir. Bazen doğum ve emzirme olmadan da meme uçu genetik olarak normalden geniş ve yayvan olabilir. Meme ucunun içeriye dönük yani gömük olması da genellikle genetik yani doğumsaldır. Ancak bazen geçirilmiş meme estetiği komplikasyonu veya abse ve enfeksiyonu sonucu da yaşanabilir. Bu durumlar genellikle tek meme ucunda görülür.
DOĞUMDAN SONRA
Genellikle
EMZİRMEYE ENGEL DEĞİL
Meme ucu estetiğinden sonra genellikle emzirme mümkün... Ancak çok büyük memelerde küçültme işlemi de yapılmış ise bazen emzirme mümkün olmayabilir. Meme ucu içeriye gömük olduğu için emziremeyenler ise bu operasyonlardan sonra emzirebiliyorlar.
Operasyon genellikle lokal aneztesi altında yapılır ve yaklaşık 1-2 saat sürer.
Hastalara en az üç hafta havuz ve deniz yasak. Güneşe ise en az sekiz hafta dikkat etmek gerekir. Operasyon sonrası meme ucu açık şekilde altı ay solaryuma girilmez.