6'lı koalisyonun "diploma" yalanının arkasında yatan derin korku: "Siyaset üretemeyen kifayetsizler"

14 Mayıs 2023'teki seçimlere günler kala 6'lı koalisyon, FETÖ'cülerin temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp tekrar gündeme getirdiği "Başkan Erdoğan'ın üniversite diploması yok" yalanına sarıldı. CHP fondaşı SÖZCÜ TV'de Fatih Portakal'ın yaptığı yayın sonrası Marmara Üniversitesi ve İletişim Başkanlığı iftirayı çökertti. Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarları Mehmet Barlas ve Mahmut Övür, diploma yalanının perde arkasında yatan derin korkuyu yazdı. Övür, "İşin garip tarafı bu yola sadece Başkan Erdoğan karşısında siyaset üretemeyen kifayetsiz siyasetçiler değil, kaybedenler kulübü üyesi gazeteciler, köşe yazarları, televizyoncular da sık sık başvuruyor." dedi.

Giriş Tarihi 26 Mart 2023, 11:25 Güncelleme 27 Mart 2023, 12:59
6’lı koalisyonun diploma yalanının arkasında yatan derin korku: Siyaset üretemeyen kifayetsizler

İÇİNDEKİLER

Türkiye seçimlere giderayak 6'lı koalisyonun kirli yalan ve algı operasyonlarına maruz kalıyor. Gelecek ve İYİ Parti son günlerde "Erdoğan'ın diploması yok aday olamaz" algısına girişti. CHP medyasının vazgeçilmez tetikçilerinden Fatih Portakal ve yalanların 'SÖZCÜ'sü de sistematik bir şekilde iftirayı yaydı. Gelişme üzerine Marmara Üniversitesi'nden iftiraları bozguna uğratan bir açıklama geldi.





BAŞKAN ERDOĞAN'IN MEZUNİYET BELGELERİ | VİDEO İZLE

Üniversite, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a 1 Kasım 1991'de rektör ve dekan imzasıyla diploma verildiğini duyurdu. Erdoğan'ın diploma kaydının Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Lisans Diploma Defteri'nde bulunduğu belirtilirken 4694 kütük numarasına bağlı 8345 sayısı ile numaralandırıldığına dikkat çekildi.

Böylelikle kuyruklu diploma yalanı bir kez daha bozguna uğratıldı. Ayrıca Başkan Erdoğan'ın üniversite mezuniyet diploması İletişim Başkanı Fahrettin Altun, tarafından kamuoyuyla paylaşıldı.

YALANDAN BESLENEN CANAVAR
Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarları Mehmet Barlas ve Mahmut Övür, 6'lı koalisyonun oluşturan partilerin FETÖ'cülerine peşine takılarak yeniden gündeme getirdiği "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üniversite diploması yok" yalanıyla ilgili dikkat çeken tespitlerde bulundu. Akılalmaz iddiaların utanmadan sıkılmadan defalarca temcit pilavı gibi yeniden gündeme getirildiğini dile getiren Barlas, "Merak ettiğim şey ise buna inanan içimizdeki eğitimli cahiller hiç utanmıyorlar mı acaba?" ifadelerini kullandı. Övür ise, "İkna olurlar mı dersiniz? Hiç sanmıyorum, Türkiye'deki muhalefeti yönlendiren siyaset, medya ve akademik kurmay kadro hiç değişmedi. Onlar yalandan beslenen bir canavardı. Tıpkı 60 darbesi öncesi, "Üniversite öğrencileri kıyma makinesinden geçiriliyor" diyen ataları gibi... O canavar her defasında yenildi ama fırsat bulduğunda da yalana ve tehdide devam etti." dedi.

İşte Övür'ün bugünkü yazısı:

Kaç yıl önce, hangi meczup ortaya attı bilmiyorum ama bugün bile Altılı Masa siyasetçileri "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üniversite diploması yok" yalanına sarılıyorsa, bilin ki hâli pürmelalleri hiç iyi değil.

Dün de böyleydi bugün de. Neredeyse son dönemde yaşanan her seçim öncesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan, CHP'nin ilk cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'ye kadar diploma yalanına sarılmayan kalmadı.

Kılıçdaroğlu 2016 yılında Binali Yıldırım'ı eleştirirken şöyle diyordu:
"Senin bir diploman var. Abinin yalancı olduğunu biliyoruz zaten. Diploması da yok."
İddiası yalan olduğu halde "Yavuz hırsız ev sahibini bastırır" misali rakibini de "yalancılıkla" suçluyor.
İşin garip tarafı bu yola sadece Başkan Erdoğan karşısında siyaset üretemeyen kifayetsiz siyasetçiler değil, kaybedenler kulübü üyesi gazeteciler, köşe yazarları, televizyoncular da sık sık başvuruyor.

Erdoğan'ın üniversite diploması olmadığına dair tartışmalar seçim öncesi bir kez daha ortaya çıkarken Marmara Üniversitesi mezunlar 1983 baskısında Erdoğan'ın üniversiteden mezun olduğu ortaya çıktı.



Mesela Emin Çölaşan denilen meczup yazar bu konuyu defalarca köşesine taşıdı. Dün yine yazmış. Hem de 2018'de CHP Milletvekili Prof. Dr. Aydın Ayaydın çıkıp, "Recep Tayyip Erdoğan benim öğrencimdi" dediği ve "Yazdıkların doğru değil" diye tekzip yolladığı halde.
Bu gerçeği köşesine taşımasına rağmen o hâlâ, "Üniversite yıllarından bugüne kadar tek bir arkadaşı bile ortaya çıkmadı, hiç kimse biz onunla arkadaştık demedi" gibi yalanları söyleyebiliyor.



Hemen arkasında da adaletliymiş gibi "hakkını yemeyelim" diyerek günün birinde Aydın Ayaydın isimli bir CHP'linin çıktığı ve "Söylenenler yalan ve yanlış" dediği halde.

O an "Tamam, gerçeği gördü" diye düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Yüzü kızarmadan şu soruyu sorabiliyor:
"Peki diploma nerede?"
Diploma yıllar önce de yayınlandı ama görmek istemediler. Bu yalan değil, yalan ötesi bir şey... Bugünlerde o yalan yeniden pişirilip piyasaya sürüldü. Sürenler de bu kez CHP'liler değil, CHP'nin Altılı Masa'daki payandası İyi Partililer. Önce Aytun Çıray, sonra da yeni İP'li eski YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan devreye girdi. Özcan, kişisel merakı nedeniyle diploma meselesini araştırmış ve şöyle bir sonuca ulaşmış:
"Marmara Üniversitesi'ndeki arkadaşlara sordum. 'Hocam tek bir tane kayıt yok' dediler."


Eski YÖK Başkanı bunu söyler de pusuda bekleyen medya yalancıları harekete geçmez mi? Diploma yalanına ilk sarılan da tescilli bir yalan makinesi olarak yeniden televizyonlara dönen Washington Portakalı oldu ve manşetini attı:
"Bunun peşini bırakmam..."

Yalanın kokusunu alan FETÖ'cüler ve PKK'lılar da onun peşini bırakmadı ve sosyal medyaya üşüştü. Tabii bu konuda hakkını teslim edelim; ilk harekete geçenlerden biri de provokasyon konusunda özel yeteneğe sahip olan terör tutuklusu Selahattin Demirtaş'tı.
Tablo ürkütücü değil mi?

Seçime şunun şurasında iki aydan az bir zaman var ve muhalefet kadroları yıllardır tekrar edilen bir yalana sığınıyor. Önceki gün İletişim Başkanlığı, bu yıkım ekibinin iddialarını son kez belgelerle yalanladı.

İkna olurlar mı dersiniz?
Hiç sanmıyorum, Türkiye'deki muhalefeti yönlendiren siyaset, medya ve akademik kurmay kadro hiç değişmedi. Onlar yalandan beslenen bir canavardı. Tıpkı 60 darbesi öncesi, "Üniversite öğrencileri kıyma makinesinden geçiriliyor" diyen ataları gibi... O canavar her defasında yenildi ama fırsat bulduğunda da yalana ve tehdide devam etti.
Bu defa son olsun!

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN


İşte Barlas'ın bugünkü yazısı:

Seçim süreci tüm hızıyla ilerliyor. Bir yandan milletvekili adayları belirleniyor, diğer yandan ittifak pazarlıkları sürüyor. İttifak pazarlıklarında son görüşme Kemal Kılıçdaroğlu ile Muharrem İnce arasında yaşanacak.

Muharrem İnce, muhtemel olarak 100 bin imza toplamayı başaran tek lider olacak. Yeniden Refah Partisi'nin Cumhur İttifakı'na katılmasıyla birlikte, Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanlığı adayı 6'lı Masa'yı çıldırtacak noktaya getirdi.



İnce'ye yapılan tehdidin bini bir para. Ona "Eğer masa seçimi kaybederse sokağa çıkamazsın" diye tehditler savuruyorlar. Düşünün, bu seçimi kaybetmiş hâldeki senaryoları. Bir de seçimi kazansalar herhalde İnce'yi "demokratik hakkını kullandı" diye Taksim Meydanı'nda asarlar.
Bu şartlar altında Kılıçdaroğlu ile İnce bir görüşme yapacak. Kaybettiği seçim sonucunu açıkladığı için CHP'den aforoz edilen İnce'nin tavrı merak konusu.

MARMARA ÜNİVERSİTESİ TÜM BELGELERİ AÇIKLADI
Diğer taraftan kaçak FETÖ'cüleri ve burada ona inanan Beyaz Türkleri çok üzecek bir gelişme yaşandı. Marmara Üniversitesi Rektörlüğü, Tayyip Erdoğan'ın diploması ve öğrenciliğine dair tüm belgeleri açıkladı.

Bilindiği gibi FETÖ'cülerin attığı bir iftira olan "Tayyip Erdoğan'ın diploması yok" yalanı, ne kadar Türkiye düşmanı varsa ağızlarında sakız olmuştu.
Hocalarının, sınıf arkadaşlarının, velhasıl herkesin açıklama yapmasına ve Erdoğan'ın yedek subaylık yaparken çekilen fotoğraflarının yayınlanmış olmasına rağmen nefret odakları bu yalanı sürdürmeye devam etti.

Şimdi bu iftirayı atanlar bir kez daha bozguna uğradı. FETÖ'cüler zaten bunun yalan olduğunu biliyor ama temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp gündeme getiriyorlardı.

Merak ettiğim şey ise buna inanan içimizdeki eğitimli cahiller hiç utanmıyorlar mı acaba?

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN



Öte yandan Marmara Üniversitesi Rektörlüğü, üniversitenin önceki paylaşımında sehven 440-687 olarak açıklanan ancak kurum kayıtlarında 440-678 nolu kaydı taşıyan geçici mezuniyet belgesinin, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a teslim edilen ve bilahare diplomanın tesliminde geri alınan ikinci nüsha olduğunu bildirdi.

Rektörlükten yapılan yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının paylaştığı 440-677 nolu belgenin, Başkan Erdoğan'a geçici mezuniyet belgesinin teslim edildiğine dair şahsi imzasını havi geçici mezuniyet belgesinin birinci nüshası olduğu belirtildi.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Üniversitemizin paylaşımında sehven 440-687 olarak açıklanan ancak kurum kayıtlarında 440-678 nolu kaydı taşıyan belge ise Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teslim edilen ve bilahare diplomanın tesliminde geri alınan ikinci nüshasıdır. Dolayısıyla ortada tek bir belge değil, aynı hususu düzenleyen iki nüshalı belge niteliği söz konusudur.

Yukarıdaki açıklamalarımıza konu sayıların birbirlerine yakınlığı neticesinde hata sonucu yer değiştirilerek yazıldığı, dolayısıyla belge numarasının 440-678 yerine 440-687 olarak paylaşıldığı fark edilmiştir."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN