Ekrem İmamoğlu'nu yakından tanıyan iş insanı bombayı patlattı: Örgütün omurgası kırıldı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında, Ekrem İmamoğlu’nun çekirdek kadrosundan birçok isim tutuklanırken, “gizli kasa” olarak bilinen Ertan Yıldız’ın etkin pişmanlıktan yararlanarak yaptığı itiraflar soruşturmanın seyrini değiştirdi. Yıldız, kamu kaynaklarının paravan şirketler aracılığıyla yurtdışına nasıl aktarıldığını, otellerden alınan rüşvetleri ve ihalelerdeki sistematik usulsüzlükleri detaylı şekilde anlattı. Bu ifadelerlerle eş zamanlı başlatılan 4. dalga operasyonda, KİPTAŞ ve İSTAÇ gibi İBB iştiraklerinde görevli 49 kişi hakkında gözaltı kararı verildi; 45 şüpheli yakalandı. Yaşananlar sonrası İmamoğlu'na yakın bir iş insanı tabloyu yorumladı: Suç örgütünün omurgası kırıldı...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) başlatılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonu çerçevesinde, aralarında Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun, Fatih Keleş, Ertan Yıldız, Necati Özkan gibi çekirdek ekibinin de yer aldığı birçok isim tutuklandı.
GİZLİ KASA ERTAN YILDIZ İTİRAFÇI OLDU
"Gizli kasa" olarak anılan ve firari olarak arandıktan sonra 21 Mart'ta yakalanarak tutuklanan Ertan Yıldız etkin pişmanlıktan yararlanmak amacıyla geçtiğimiz hafta savcılığa önemli itiraflarda bulundu.
Milyonlarca dolarlık yolsuzluk ağına dair detaylar veren Yıldız, kamu kaynaklarının paravan şirketlerle nasıl Londra'ya aktarıldığını, Boğaziçi otellerinden alınan rüşvetleri ve sistematik ihale usulsüzlüklerini anlatarak "Ekosistemi" ifşa etti. Özellikle İmamoğlu'nun parayı bizzat yönettiğini ve sürece hakim olduğunu anlatan Yıldız ikinci kez verdiği ifadenin ardından ev hapsi şeklindeki adli kontrol şartıyla tahliye oldu.
Ertan Yıldız İmamoğlu'nun ʺörgütüʺ yönettiği 5 kişiden biri olarak biliniyor
4. DALGA GELDİ
Yıldız'ın itirafçı olmasının yankıları sürerken İBB'ye dün (23 Mayıs) 4. dalga operasyon düzenlendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik düzenlenen yolsuzluk soruşturması kapsamında, İSTAÇ, KİPTAŞ ve Yol Bakım Daire Başkanlığı'nda tespit edilen usulsüzlüklere ilişkin olarak, şüpheliler KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, İSTAÇ Genel Müdürü Ziya Gökmen Togay, İbrahim Bülbüllü, Nezahat Kurt ve Koruma Müdürü Mustafa Akın'ın da aralarında bulunduğu 49 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. İstanbul, İzmir, Trabzon, Antalya, Tunceli ve Kocaeli illerinde eş zamanlı yapılan operasyonda şu ana kadar 45 şüphelinin yakalandığı öğrenildi.
İMAMOĞLU'NU YAKINDAN TANIYAN İŞ İNSANI: SUÇ ÖRGÜTÜNÜN OMURGASI KIRILDI
İBB'de yaşanan operasyonlar ve Ertan Yıldız'ın itirafçı olmasını köşesine taşıyan Sabah Yazarı Mahmut Övür İmamoğlu'nu yakından tanıyan bir iş insanının tabloyu "Suç örgütünün omurgası kırıldı" şeklinde yorumlandığını yazdı.
Övür, köşe yazısında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın dosyaya verdiği isim olan "İmamoğlu Suç Örgütü" tanımına atıfta bulunarak, oluşan tablonun sadece CHP'yi değil, Türk demokrasisini de derinden etkileyebileceğini belirtti. Yazısında, "Bu çarpık tablo Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir suç organizasyonu örneğidir" diyen Başkan Erdoğan'ın açıklamasını da hatırlattı.
Ekrem İmamoğlu ve Ertan Yıldız
SONUN BAŞLANGICI
Özellikle İBB Meclisi İştirakler Komisyonu Başkanı Ertan Yıldız'ın etkin pişmanlık kapsamında verdiği ifadelerin soruşturmada kırılma noktası olduğu kaydedildi. Övür, Yıldız'ın ifadesiyle ilgili olarak "Omurgası kırılmış bir insan dik duramaz, yürüyemez"diyen bir iş insanının sözlerine yer vererek, bu gelişmenin İmamoğlu açısından "Sonun başlangıcı" olduğunu öne sürdü.
İşte Övür'ün yazısı:
"Ortaya çıkan büyük fotoğraf, İBB'de kurulan sistemin sıradan bir sistem olmadığını gösteriyor. Bu yüzden sıradan bir "yolsuzluk" soruşturmasıyla karşı karşıya değiliz. Savcılığın iddiaları da itiraflar ve belgelerle tamamlandıkça fotoğrafın flu kısmı da netleşiyor ve ortaya devasa bir "yolsuzluk örgütü" çıkıyor. Adını da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koymuş zaten; "İmamoğlu suç örgütü..."
Tablo sadece CHP için değil, Türkiye için, demokrasi ve siyaset için vahimdi. Dün de yazdım, yolsuzluk sıradan bir hırsızlık değil terörle birlikte siyaseti ve demokrasiyi zehirliyor. Bu tehlikeyi ısrarla yazan biri olarak geç kalınsa da yargının attığı bu adımın ne anlama geldiğini gelecek kuşaklar çok daha iyi görecek. Bu vahim tabloyu en yalın biçimde Başkan Erdoğan özetledi:
"Şurası çok önemli; İstanbul'da yürüyen soruşturma, bu çarpık tablonun en bariz ve belki de Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir suç organizasyonu örneğidir. Öyle ki yapılan işlerin, yolsuzluk ve haraç boyutuyla ilişkili organize suç vasfını aşarak, ülke güvenliğini tehdit edecek boyutlara ulaştığı anlaşılıyor. Çünkü bu karanlık organizasyon, İstanbul'la sınırlı kalmamış, ülkedeki pek çok belediyeyi, kurumu, kişiyi içine alan, kolları çok farklı yerlere uzanan, hatta uluslararası ayağı da olan bir ahtapota dönüşmüştür."
Daha Beylikdüzü Belediyesi'nde "sebil suyu"ndan bile rant devşiren bu yapı, 2019'da İBB'deki devasa rantla buluşunca artık sınır tanımaz oldu. Sonrası malum, "şaibeli kurultay"la CHP ele geçirildi ve küresel bir "ahtapota" dönüştü.
Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel (Şaibe iddialarıyla anılan CHP Kurultayı, Takvim.com.tr Arşiv)
CHP'li aktörlerin canhıraş bağırmasına bakmayın. Olup biteni herkesten daha iyi onlar biliyor. Bu nedenle telaşlılar, kaygılılar hatta kendi içlerinde "Niye bu kadar açık verdin" diye İmamoğlu'na öfkeliler.
Aslında İmamoğlu'nun bu pervasız yükselişini, ortaya çıkan belge ve bilgileri, zorla villa veren müteahhitlerin söylediklerini kimse sorarsınız sorun şaşıran çıkmaz. Hatta "daha fazlası vardır" diye ekleyenler olur.
Aynı şey Beylikdüzü'ndan bu yana İmamoğlu'nun A Takımı içinde yer alan Ertan Yıldız'ın ilk itiraflarından sonra da söylendi. "Daha fazlasını biliyor" diyenlerin sayısı hiç az değildi.
Oysa ilk itirafları da sarsıcıydı ki avukatların ciddi baskısıyla karşı karşıya kaldı. Ama etkili olmadıklar ve sonuç değişmedi. A Takımının en önemli ismi Yıldız bir kez daha ifade verdi ve ev hapsine çıktı.
Gerçi İBB Meclisi İştirakler/Bağlı Kuruluşlar Komisyon Başkanı Yıldız'ın son "etkin pişmanlık" ifadesinde neler anlattığı bilinmiyor ama yine de hangi iştiraklerden kimlerin sorumlu olduğunu, "özel bir sistem" kurulduğunu ileri sürdü ve şunu da ekledi:
"Bundan sonraki süreçte de gerçeğin ortaya çıkması için elimden gelen gayreti göstereceğim"
Bu kadarı bile suç örgütü iddiasıyla tutuklanan İmamoğlu için sonun başlangıcıydı. Önemli bir adamı birinci elden kurulan yolsuzluk çarkını deşifre etmiş ve hepsini şaşırtmıştı. Doğrusu bu sadece şaşırtma değil. Daha fazlası vardı ki CHP içindeki adamlarından fonladığı medyaya kadar hepsi şoke olmuş durumda.
Tabloyu İmamoğlu'nu iyi tanıyan bir iş adamı çarpıcı bir benzetmeyle yorumladı:
"Ertan Yıldız ekibin omurgasıydı. Onun konuşması İmamoğlu'nun omurgasını kırdı. Omurgası kırık bir insan dik duramaz ve yürüyemez."


