Ekrem İmamoğlu'nun çekirdek ekibindeydi! Ertan Yıldız'ın itirafları CHP'yi ve Saraçhane bülbüllerini susturdu

İBB’deki rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasında "gizli kasa" olarak anılan Ertan Yıldız’ın itirafları, yalnızca soruşturmayı değil Ekrem İmamoğlu'nu "koşulsuz" savunan yandaşlarını da sarstı. Milyonlarca dolarlık yolsuzluk ağına dair detaylar veren Yıldız, kamu kaynaklarının paravan şirketlerle nasıl Londra’ya aktarıldığını, Boğaziçi otellerinden alınan rüşvetleri ve sistematik ihale usulsüzlüklerini anlatarak "Ekosistemi" ifşa etti. Özellikle İmamoğlu’nun parayı bizzat yönettiğini ve sürece hakim olduğunu öne süren bu ifadeler sonrası, kamuoyunda "Saraçhane bülbülleri" olarak anılan ve İBB medyasından beslendiği iddia edilen gazetecilerin yıllardır savundukları yapıya karşı sessizliğe gömülmesi dikkat çekti. Yaşananlar, "Saraçhane bülbülleri dut yemiş bülbüle döndü" yorumlarını beraberinde getirdi...

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
Ekrem İmamoğlu'nun çekirdek ekibindeydi! Ertan Yıldız'ın itirafları CHP'yi ve Saraçhane bülbüllerini susturdu

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) başlatılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonu çerçevesinde, aralarında Ekrem İmamoğlu'nun da bulunduğu birçok isim tutuklandı.

"Gizli kasa" olarak anılan ve firari olarak arandıktan sonra 21 Mart'ta yakalanarak tutuklanan Ertan Yıldız etkin pişmanlıktan yararlanmak amacıyla geçtiğimiz hafta savcılığa önemli itiraflarda bulundu.

Ekrem İmamoğlu ve Ertan Yıldız (Takvim.com.tr Arşiv)Ekrem İmamoğlu ve Ertan Yıldız (Takvim.com.tr Arşiv)

Yıldız, İmamoğlu'nun en yakınındaki isimlerden biri olarak biliniyor. Kendisi hakkında, 100 milyon TL'lik İSBAK ihalesinin paravan şirketler aracılığıyla yönlendirildiği ve aldığı komisyonlar nedeniyle "Yüzde 7'ci Ertan" lakabıyla anıldığı iddiaları bulunuyor.

İmamoğlu ile 2013'te Beylikdüzü'nde tanışan Yıldız, 2019'da İBB Başkan danışmanı oldu. Ardından iştiraklerden sorumlu başkan danışmanı yapıldı.

Ertan Yıldız kimdir? İtiraflarında neler anlattıErtan Yıldız kimdir? İtiraflarında neler anlattı

İHALELERDE BEYLİKDÜZÜ KÖKENLİ FİRMALAR ÖNE ÇIKTI
Yıldız, göreve başladıktan bir yıl sonra İmamoğlu ve ekibinin ihaleleri belirli firmalara yönlendirdiğini anlattı. Özellikle Beylikdüzü kökenli firmaların tercih edildiğini, İmamoğlu'nun yakın adamı İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş'in taleplerine karşı isteksiz kalanların dışlandığını anlattı. Yıldız yol, bakım ve inşaat işlerinin belirli firmalara aktarıldığını söyledi.

PARA TRAFİĞİ DOĞRUDAN EKREM İMAMOĞLU TARAFINDAN TAKİP EDİLDİ
Yıldız, İBB'de kurulan sistemde tüm para trafiğini bizzat Ekrem İmamoğlu'nun takip ettiğini itiraf etti. Tahsilatlar Fatih Keleş ve kardeşi Zafer Keleş aracılığıyla toplanıyor; paralar, Florya'daki başkanlık konutuna ve belirlenen adreslere taşınıyordu. Sisteme uymayan bürokratlar görevden alınıyor veya pasif görevlere kaydırılıyordu.

Ertan Yıldız itiraflarında neler anlattıErtan Yıldız itiraflarında neler anlattı

CEBECİ DÖKÜM SAHASINDA GAYRİRESMİ ORTAKLIK İDDİASI
Yıldız, Cebeci hafriyat sahasında yıllık 150-200 milyon dolar dönen sıcak para akışının kontrolünün Fatih Keleş, İbrahim Bülbül ve Murat Gülibrahimoğlu ile birlikte Ekrem İmamoğlu'na ait olduğunu öne sürdü. Gelirlerin önemli kısmı, şirket faturaları ile dışarıya aktarıldı. İmamoğlu'nun bu sahada "gizli ortak" olduğunu iddia etti.


Yıldız, Metgün patronu Metin Güneş'in, İBB'den bu kadar çok iş almasının arkasında "doğal bir şey olmadığına" dikkat çekti. Fatih Keleş'in Makyol patronu Adnan Çebi'ye "Bazı taleplerimiz olabilir" şeklinde yaklaşarak iş teklifinde bulunduğu öne sürdü.

LONDRA'YA KAÇIRILAN PARALAR
Yıldız, İş insanı Murat Gülibrahimoğlu'nun Cebeci sahasında taş üretimini tekelleştirerek karaborsa oluşturduğu ve milyonlarca doları yurt dışına çıkardığını söyledi. Yıldız'ın ifadelerine göre bu paraların yarısı Ekrem İmamoğlu'na ait. Yıldız, "2025 yılı Mart Ayı gibi de kendisi yurt dışına kaçtı. Londra'da olduğunu duydum. Londra'da ciddi bir parası olduğunu bu paralarında yarısının Ekrem İmamoğlu'nun olduğunu tahmin ediyorum. Bu para tahminimce bir kaç yüz milyon dolardır. Bu operasyonlar neticesinde belediye dolayısıyla kamu çok ciddi zarara uğramıştır." ifadelerini kullandı.

Ertan Yıldız itiraflarında neler anlattıErtan Yıldız itiraflarında neler anlattı

BOĞAZ'DAN GEÇEN VE OTELLERDEN ALINAN RÜŞVETLER!
Yıldız'ın ifadelerine göre İkinci büyük finans kaynağı ise Boğaziçi İmar Müdürlüğü üzerinden yürütüldü. İmar işlemleri için başvuran kişiler, Fatih Keleş ya da Yakup Öner'e yönlendirilerek taleplerin karşılığında para isteniyordu. Mandarin Hotel'den 20 milyon dolar, Six Senses Hotel'den 7 milyon dolar toplandığı öne sürüldü.

İBB İŞTİRAKLERİNDE YAYGIN USULSÜZLÜKLER
Yıldız'ın açıklamalarına göre İBB iştiraklerinde altyapı, medya, restorasyon ve kültür alanlarında sistematik usulsüzlükler gerçekleştirildi:

Anadolu Yakası altyapı işleri AYAPI firmasına verildi.

Asfalt işlerinde sadece üretim içeride, serim dışarıda yapıldı.

Dijital Deneyim Müzesi fahiş bedellerle kuruldu. İşi Murat Ongun organize etti ve burada bedeller şişirilerek kamu zarara uğratıldı.

Medya ve tanıtım işleri Murat Ongun'un kontrolündeydi.

Ayhan Koç'un Mezarlıklar Daire Başkanlığı döneminde satışa kapalı mezarlık alanları satıldı.

Ertan Yıldız itiraflarında neler anlattıErtan Yıldız itiraflarında neler anlattı

SARAÇHANE BÜLBÜLLERİ SUSKUN
Ekrem İmamoğlu'nun çekirdek ekibi içinde yer alan Ertan Yıldız'ın kirli çarkı anlatmasının ardından İBB tarafından fonlandığı iddia edilen ve "Saraçhane Bülbülleri" olarak anılan TV yorumcusu ve gazeteciler yeniden gündeme geldi.

Hürriyet Yazarı Nedim Şener, kaleme aldığı yazısında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yakın medya mensuplarının ve sosyal medya figürlerinin yaşanan gelişmeler karşısındaki sessizliğine dikkat çekti.

Şener, yazısında özellikle İBB iştiraklerinden sorumlu eski komisyon başkanı Ertan Yıldız'ın savcılığa verdiği itiraf niteliğindeki ifadelerin, bugüne kadar yolsuzluk iddialarını görmezden gelen "Saraçhane bülbüllerini" suskunluğa sürüklediğini belirtti.

CHP içinde de sessizliğin hakim olduğunu vurgulayan Şener, CHP Genel Başkanı Özgür Özel dahil pek çok ismin konuya ilişkin yorum yapmaktan kaçındığını iddialara sosyal medya üzerinden yanıt veren CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in açıklamasının dahi parti içinde geniş destek görmediğine dikkat çekildi.

Şener, "Anlayacağınız, "Saraçhane bülbülleri" artık deyim yerindeyse "dut yemiş bülbüle" dönüşüyor." ifadelerini kullandı.

İşte Hürriyet Yazarı Şener'in o yazısı:

"Saraçhane bülbülleri" sözünü ilk kez CHP'nin il kongreleri ve kurultay sürecinde yine CHP'li isimlerden duymuştuk. Kemal Kılıçdaroğlu'nun kaybettiği seçim sonrası "değişim" sloganıyla CHP'yi ele geçirme operasyonu başlatan Ekrem İmamoğlu'na yakın gazeteci, televizyoncu ve internet siteleri başta olmak üzere sosyal medya üzerinden linç operasyonu gerçekleştirenleri tarif etmek için kullanıldı. En yakın oldukları kişi ise İmamoğlu'nun sır küpü Murat Ongun'du.

Ekrem İmamoğlu'nun çekirdek ekibinde yer alan ve itiraf ve ifadelere göre yolsuzluk çarkının göbeğinde yer alan isimlerden Murat OngunEkrem İmamoğlu'nun çekirdek ekibinde yer alan ve itiraf ve ifadelere göre yolsuzluk çarkının göbeğinde yer alan isimlerden Murat Ongun

"Saraçhane bülbülleri" ifadesi zamanla o kadar yerleşti ki televizyon ekranlarında yüzlerine karşı aleni söylenir oldu. Bundan önce "besleme medya" ya da "fon medyası" gibi tabirler kullanılırdı.

İlginçtir, "Saraçhane bülbülleri" ifadesi öyle bir tanım oldu ve üzerlerinde baskı oluşturdu ki daha önce sıkça kullandıkları "yandaş medya" sözünü artık ağızlarına almaz oldular.

Çünkü meslektaşlarını "yandaş medya" diye hükümete yakın olmakla suçlayan bu gazeteci, televizyoncu, internet siteleri, sosyal medyacı "Saraçhane bülbülleri" artık doğrudan İmamoğlu'ndan beslenen, onun amacı için kalem sallayan, sadece hata ve yanlışlarını görmezden gelmekle kalmayıp yolsuzluklarını ve rüşvetini savunan orijinal bir grup haline dönüştü.

YOLSUZLUĞU SAVUNAN GÜRUH
"Saraçhane bülbülleri", her türlü menfaat karşılığı İmamoğlu'nun siyasi kariyer hırsı uğruna; kendisini ve mesleğini vakfetmiş gazeteci, televizyoncular, sosyal medya trollerinden bazen de artık sayıları çok azalan ünlü ünsüz tiyatrocu, oyuncu, şarkıcılardan da oluşuyor.

Özellikle gazeteci ve televizyonculuk yapan, sosyal medyada yer tutan "Saraçhane bülbülleri", yalnızca İmamoğlu'nun görevi sırasında yaptığı hataları ve yanlışları, yolsuzlukları ve rüşvetleri görmezden gelmekle yetinmediler, bir de bunları savunur hale geldiler. İmamoğlu ve Ongun onları yalanlarına bile ortak ettiler. Fazilet durağı yalanını söylettiler, İngiliz Büyükelçi ile gizli görüşmesini savundurdular.

"Saraçhane bülbülleri"ni bana göre orijinal kılan özellik ilk kez yolsuzluğu aleni biçimde savunan bir güruh olmalarıdır.

Bundan önce de birçok siyasetçi için yolsuzluk gündeme geldi. O siyasetçilere yakın gazeteciler en fazla iddiaları görmezden gelmişlerdir. Ama "Saraçhane bülbülleri" hem yolsuzluğu savunuyor hem de İmamoğlu etrafındaki yolsuzlukları yazanlara açıktan saldırıyorlar.

Bugüne kadar Türk basın tarihinde yolsuzluk ve rüşvet iddialarının bu kadar aleni savunulduğuna şahit olmamıştık. Bunu bir de yolsuzluklara karşıymış gibi çalışmalar yapan, hatta bu konularda haber ve kitap yazan gazetecilerin yapıyor olması "Saraçhane bülbülleri"ne has bir özellik.

DEZENFORMASYON VE YALAN
Nasıl ki kongre ve kurultay sürecinde İmamoğlu ve ekibi CHP içindeki rakiplerine karşı koro halinde yıpratma operasyonu yaptılarsa, şimdi yine İmamoğlu hakkındaki yolsuzluk ve rüşvet iddialarını haberleştirenlere koro halinde saldırmaları ayrı bir özellikleri.

Kimin ne yazıp yazmayacağına elbette kimse karar veremez ama onların yolsuzlukları görmezden gelip üstüne bir de yalan ve dezenformasyonla savunmaya çalışması, yetmezmiş gibi yolsuzluk ve rüşveti yazanları itibarsızlaştırma operasyonuna girişmelerinin üzerinde durmak gerekiyor.

ALGI OPERASYONLARI
Hatırlayacaksınız, 19 Mart'ta İBB'deki yolsuzluk ve rüşvet operasyonu başladığı anda soruşturma dosyasını FETÖ'nün Ergenekon kumpasına benzetip itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Sonra gizli tanıklar üzerinden aynısını denediler, MASAK raporlarını çarpıtarak gerçeği karartmaya çalıştılar. Kimileri soruşturmayı yapan savcıları hedef aldılar.

Soruşturmanın başında 4 gizli, 13 açık tanık ve 4 şikâyetçi olan dosyada, yolsuzluk ve rüşveti anlatan tanık sayısı 100'ü geçti. "Saraçhane bülbülleri" avukatlarla birlikte tanıkları da itibarsızlaştırmaya giriştiler. Olmadı, avukatlarla baş başa verip ifadelerden küçük çelişkiler bulmaya çalıştılar. Hatta, İmamoğlu'nun Etiler'de bir otele girişi sırasında korumasının toplantı salonuna bakan kamerayı bantlamasını savunanlar, korumasının çektiği bavullarda sinyal kesici olduğunu söyleyenler oldu.

İmamoğlu'nun avukatlarının açıktan yapamadığı garip savunmaların ihalesini üzerlerine almış gibi davrandılar. Bazıları öyle gülünç savunmalar geliştirdiler ki algı operasyonlarıyla beyinlerini yıkadıkları kitle bile onlara inanmaz hale geldi.

Oysa, onlar İmamoğlu'nu da çevresini de gerçeği de herkesten iyi biliyorlar; Murat Ongun üzerinden kurulan ilişki onları bu hale getirdi.

ABBAS VE YILDIZ'IN İFADELERİ
Özellikle İBB Kültür A.Ş Genel Müdürü Murat Abbas'tan sonra İBB İştiraklerden Sorumlu Komisyon Başkanı olan ve İmamoğlu'nun kasası olarak bilinen Ertan Yıldız'ın etkin pişmanlıktan yararlanıp itirafçı olarak ifade vermesinin ardından tam bir suskunluğa büründüler.

Ekrem İmamoğlu ve Murat AbbasEkrem İmamoğlu ve Murat Abbas

İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminden beri beraber iş yaptığı müteahhitlerin "Evet istediler rüşveti verdim" diye itirafta bulunmalarını duymazdan geldiler. Ama İmamoğlu'nun en üst düzey bürokratlarından Murat Abbas ve en yakın adamı Ertan Yıldız'ın itirafları onları da çökertti.

2013'ten beri İmamoğlu ile tanışan, 2019'da onunla İBB'ye gelen ve tüm iştirak şirketlerinden sorumlu noktaya gelen, birçok rüşvet iddiasında adı geçen Ertan Yıldız ifadesinde rüşvet ve yolsuzluk çarkını anlattı. İstanbul'un hafriyatı üzerinden yüz milyonlarca dolar yolsuzluk yapıldığını, paranın yarısının İmamoğlu'na ait olduğunu, para işlerini İmamoğlu'nun bizzat takip ettiğini ve paraların Londra'ya kaçırıldığını anlattı. Sadece olayları değil kuryelik yapanları, paraları yurtdışına kaçıranları, ruhsat karşılığı rüşvet alınan otelleri, kitap basımından, mezarlık satışlarına kadar bildiklerini savcılıkla paylaştı.

CHP'DE BÜLBÜLLER DE SUSKUN
Dikkat ederseniz CHP Genel Başkanı Özgür Özel bile konuyla ilgili fazla konuşmuyor. CHP yöneticileri artık paylaşım bile yapmıyor. Durum öyle bir hal aldı ki İmamoğlu'nu ve savcılığın araştırdığı suç yapılanmasını CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'ten başka savunan kalmadı neredeyse. Ertan Yıldız'ın itirafları basına yansıdıktan sonra X sosyal medya hesabından yaptığı, "...İnsanları birer cendereye alıp, özgürlükleriyle, aileleriyle, birikimleriyle, çocuklarıyla tehdit ediyorlar. İtirafçı görünümlü iftiracı üretmeye çalışıyorlar" paylaşımı bile Saraçhane bülbülleri tarafından ilgi görmedi.

Anlayacağınız, "Saraçhane bülbülleri" artık deyim yerindeyse "dut yemiş bülbüle" dönüşüyor.