İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik soruşturmalarda Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla birlikte tüm CHP'li lideri Özgür Özel tüm çığırtkanlığını kullanarak provokasyon dolu adımlar attı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik soruşturmalarda Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla birlikte tüm CHP'li lideri Özgür Özel tüm çığırtkanlığını kullanarak provokasyon dolu adımlar attı.
CHP lideri Özel'den Türkiye ekonomisine sabotaj girişimi! Önce sokağa döktü ardından ʺ2 Nisan tüketim boykotunaʺ destek verdi (Takvim.com.tr | Foto Arşiv)
ÖNCE SOKAĞA DÖKTÜ ARDINDAN BOYKOT ÇAĞRISI YAPTI
Önce CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sokak çağrısı yaparak "Yıkın geçin!" dedi ve bu çağrı sokakları karıştırdı. CHP, Türkiye'nin değerlerine ve markalarına sahip çıkmak yerine, siyasi hesaplarla yerli şirketleri hedef almayı seçti.
CHP lideri Özel'den Türkiye ekonomisine sabotaj girişimi! Önce sokağa döktü ardından ʺ2 Nisan tüketim boykotunaʺ destek verdi (Takvim.com.tr | Foto Arşiv)
"2 NİSAN TÜKETİM BOYKOT"UNA DESTEK
Türkiye'nin yerli markalarını hedef alarak boykot çağrısı yaptı. Provokasyon dolu adımlara ise bir yenisi daha ekledi ve 2 Nisan'da Türkiye ekonomisini durdurma çağrısı yaparak sabotaj girişiminde bulundu.
(Takvim.com.tr / Ekran görüntüsü)
ÖZEL'DEN TÜRKİYE EKONOMİSİNE SABOTAJ GİRİŞİMİ
CHP lideri Özgür Özel 2 Nisan'da Türkiye ekonomisini durdurma çağrısı yaparak, "19 Mart Darbesine karşı en ön safta direnerek geleceklerine sahip çıkan üniversite öğrencilerinden 301'i hukuksuzca tutuklandı ve bayramı ailelerinden ayrı geçiriyorlar.
Öğrencilere, annelere, babalara, kardeşlere yapılan bu zulme karşı gençlerin başlattığı tüketim boykotunu gönülden destekliyorum. Herkesi bu boykota katılarak tüketimden gelen güçlerini kullanmaya davet ediyorum.
Millet, devletin gerçek sahibidir.
Devleti milletin karşısına diken bir avuç cuntacı kaybedecek, millet kazanacak." ifadelerini kullandı.
Marjinal gruplar ʺ2 Nisan'da satın alım yapmıyoruzʺ şeklinde sosyal medya hesaplarında örgütlendi (Takvim.com.tr / Ekran görüntüsü)
MARJİNAL GRUPLAR ÖRGÜTLENDİ
Öte yandan sosyal medya hesaplarından örgütlenen marjinal gruplar da "2 Nisan Tüketim Boykotu"na destek çağrısında bulundu.
SORUŞTURMA BAŞLATILDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, boykot çağrılarında bulunan şahıslar hakkında "Nefret ve Ayrımcılık" ve "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik" suçundan re'sen soruşturma başlattı.
SİYASİLERDEN ÖZEL'E PEŞ PEŞE TEPKİ
CHP lideri Özel'in bu çağrısının ardından bakanlardan A Haber ekranlarında ve sosyal medya hesaplarından peş peşe tepki yağdı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik (AA)
SİYASİ VE HUKUKİ GEREKLİ KARŞILIĞI VERECEĞİZ
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, A Haber canlı yayınında önemli açıklamalarda bulundu.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Özel topyekun esnafı tehdit ediyor. CHP Türkiye'yi kendi mülkü sanıyor. CHP insanları fişlemek istiyor. Özgür Özel tüm tuşlara basıyor. Özel "dış vesayet" çağrısı yapıyor. Özel, Türk ekonomisini doğrudan hedef alıyor. Bu muhalefet değil, Türkiye karşıtlığıdır. Türkiye ile muhalefet edenler, dış odaklardır. Ama göreceksiniz, esnaf ve emekçiler bu çağrıyı yapanları boykot edecekler. Özel'e siyasi ve hukuki gerekli karşılığı vereceğiz" ifadelerini kullandı.
(Takvim.com.tr / Ekran görüntüsü)
"ÖZEL TÜRKİYE'Yİ TEHDİT EDİYOR"
Öte yandan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "CHP Genel Başkanı Sn Özgür Özel'in geldiği nokta bir siyasi muhalefet değil, Türkiye'yi topyekun tehdit etmektir. Özgür Özel, CHP'nin tüm dinamiklerini esir alarak, kurultayda kendi genel başkanlığını korumak için toplumsal ve ekonomik hayatı hedef almaktadır. Özgür Özel'in yeteneksiz siyasi performansı, siyasi tarihimizdeki en büyük "siyasi fanatizm" ve "sosyal bölücülük" olarak kayda geçmiştir.
Özgür Özel'in toplumsal hayatı bölmeye uğraşmak dışında bir muhalefet yeteneği olmadığı net şekilde görülmüştür. CHP'yi, bırakın sanal iktidar hayallerini, muhalefet yapma yeteneğinden bile yoksun bir hale düşürmüştür. Bütün siyasi söylemi siyasi fanatizm, tehdit, milli firmaları hedef almak, vatandaşlarımızı "fişlemek" ve sosyal bölücülükten ibarettir.
Özgür Özel'in Türkiye'nin kazanımlarına zarar vermek için yürüttüğü faaliyet sadece kendisine zarar verecektir. Vatandaşlarımız bu sahte siyaseti ve saldırgan siyasetçileri boykot edecektir." ifadelerini kullandı.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat (AA)
"BOYKOT ÇAĞRISI YAPANLARA TAZMİNAT DAVASI"
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, boykot çağrıları nedeniyle ticaretinde maddi kaybı olan esnafın, şirket sahibi ve hissedarlarının borçlar hukuku kapsamında tazminat davası açma hakkı olduğunu belirterek, "Bu konuda kimse tereddüt etmesin" dedi.
Bolat, yaptığı açıklamada, bazı kişi ve kuruluşların, sosyal medya mecralarından "2 Nisan'da ticareti durduralım" şeklindeki boykot çağrılarını esefle kınadığını belirtti.
Nisan ile beraber ilkbaharın başladığını, tabiatın canlandığını, üretimin arttığını, ekonominin canlandığını dile getiren Bolat, Türkiye Yüzyılı'nın ticaretin de yüzyılı olacağını ifade etti.
Türkiye'nin ticaretteki artış ile ekonomideki büyümesini dolar bazında 6,5 kat artırdığını, 11 milyon yeni istihdam sağladığını hatırlatan Bolat, boykot çağrılarını, muhalefetin elindeki belediyeleri saran yolsuzluk ve rüşvet skandallarını örtbas etme girişimi olarak nitelendirdi. Bolat, şöyle devam etti:
"Boykot çağrıları ekonomiyi sabotaj girişimidir. Özellikle haksız ticaret, rekabet unsurları içermektedir. Kendilerini ülkenin efendisi ve sahibi zanneden, 'biz ne istersek o olur' anlayışıyla hareket eden ama 22 yıldır hüsrana uğrayan, kendilerini birinci sınıf üstenci vatandaş görüp, halkımızın çok büyük çoğunluğunu adeta ikinci sınıf vatandaş görme kibrine ulaşan ve sınıfsal üstünlük savaşı veren dar çerçevedeki lüks ve rant debdebesi içinde olan çevrelerin beyhude girişimi olarak görüyoruz."
"HERKESİ ALIŞVERİŞ YAPMAYA DAVET EDİYORUM"
Bolat, Ticaret Kanunu, borçlar kanunu, rekabet hukuku, ceza hukuku ve milli güvenlik boyutu itibarıyla adalet mekanizmasında mutlaka gerekenin yapılacağına dikkati çekerek, şunları bildirdi:
"Bu noktada vatandaşlarımızı, özellikle bu azgın azınlığın ekonomiye, istihdama, halkımızın iş, aş ve gelir durumlarına sekte vurma çabalarına karşı dimdik durmaya davet ediyorum. Vatandaşlarımıza bir çağrım var, 'Eğer bugün, yarın, öbür gün ya da birkaç gün sonra yapacağınız alışveriş planınız varsa mutlaka 2 Nisan günü alışverişinizi, ticaretinizi yapmaya' davet ediyoruz. Bunun yanında da özellikle esnafımızın, ticaret erbabımızın, şirketlerin temsilcileri olan odalara da çağrıda bulunmak istiyorum. Esnaf, ticaret ve sanayi odaları ile ticaret borsalarını, üyelerinin hak ve menfaatlerini korumaya çağırıyorum. Çünkü bu onların görevidir. Makosen koltuklarında ve lüks debdebe içindeki mekanlarında Türkiye'ye yön vermeye çalışan, halkın iradesini hiçe sayanların, halkın 22 yıldır seçimlerle iş başına getirdiği hükümetin 22 yıllık ekonomideki, terörle mücadeledeki ve istikrardaki, dış politikadaki, milli savunmadaki büyük başarılarına karşı dijital sosyal medya üzerinden yapmaya çalıştıkları bu bozgunculuğu bozguna uğratmaya vatandaşlarımızı, şirketlerimizi, esnafımızı davet ediyorum. Allah'ın izniyle bu çabaları da yine hüsrana uğrayacaktır."
Türkiye'nin terörü yenmiş olarak siyasi ve güçlü ekonomik istikrarıyla birlikte yoluna devam edeceğini dile getiren Bolat, depremin yaralarını saracağını ve ekonomide makro istikrarı, satın alma gücünü, istihdam imkanlarını ve refah düzeyini daha da arttırarak ekonomideki başarılarına yenilerini ekleyeceğini kaydetti.
Bolat, özellikle ticareti durdurma çabalarıyla alakalı olarak ticaretinde zarar edenlerin tazminat davası açma haklarının olduğunu anımsatarak, "Boykot çağrıları nedeniyle ticaretinde maddi kaybı olan esnafımız, şirket sahipleri ve hissedarların borçlar hukuku kapsamında tazminat davası açma hakları var, bu konuda kimse tereddüt etmesin" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz (AA)
"HUKUK TANIMAZ SİYASET TARZI, TARİH ÖNÜNDE VE MİLLETİMİZİN VİCDANINDA KARŞILIĞINI BULACAKTIR"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından, İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması sonrası başlatılan boykot çağrılarına ilişkin açıklama yaptı.
Bölgede yaşanan jeopolitik ve ekonomik gelişmelerin, iç çekişmelere feda edilemeyecek düzeyde hayati olduğunu vurgulayan Yılmaz, küresel siyaset ve ekonomide belirsizlik ve riskler kadar, yeni imkan ve fırsatların oluştuğu bir dönemden geçildiğini belirtti.
"Terörsüz Türkiye" hedefi için son derece kıymetli bir çaba içinde olunduğuna dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:
"Tarihimizin en büyük deprem afetinin yaraları hızla sarılmaktadır. İnsanımızın kalıcı refahı için ekonomik programımızı kararlılıkla hayata geçiriyoruz. Gündemimiz, dış politika, demokrasi ve kalkınmada çıtamızı daha ileri taşımaktır. Toplumsal huzur, refah ve milli birlik, siyaset kurumunun ortak sorumluluğudur.
Demokrasinin olmazsa olmazı olan muhalefet, meşru zeminlerde, yapıcı öneri ve eleştiriler ile yapılır. Sokak ve boykot çağrıları ile toplumsal huzuru ve ekonomik istikrarı hedef alan bir muhalefet kaybetmeye mahkumdur. Ayrıştırıcı, tehditkar ve kutuplaştırıcı söylemleri esas alan, hukuk tanımaz siyaset tarzı, tarih önünde ve milletimizin vicdanında karşılığını bulacaktır"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç (AA)
"SİYASİ ÇIKAR İÇİN MİLLETİN EMEĞİ TEHDİT EDİLEMEZ"
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da A Haber ekranlarında önemli açıklamalarda bulundu.
"Hukuku ve yargı mensuplarını koruyacağız. Bu ülkede hiç kimse ideolojileri kapmasında binlerce insanın emeğini tehdit edemez. Bir işletmenin hukuki haklarını ve Türk Ceza kanunumuz gereğince yargı elbetteki gerekeni yapacaktır.
Siyasi çıkar için milletin emeği tehdit edilemez. Bu çağrıyı yapanlar millet nezdinde itibarını kaybetmeye devam edecek
CHP'nin tuttuğu yolu kabul etmek mümkün değil ve bu mantık dışı bir politika çünkü bunun izahı yok Sokakları terörize ederek şiddet çağrısında bulunmak millet nezdinde kabul edilemeyecek şeylerdir. Keza bu boykot çağrısı da milletimizce tasvip edilmeyecektir. Başlatılan resen bir soruşturma var. Tarafsız ve bağımsız yargı gereğini yapacaktır."
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır (AA)
"MİLLETİMİZ BU TÜR OYUNLARA GELMEZ"
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, üretim ve istihdamın Türkiye'nin milli gücü olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Bu gücü kırmaya çalışmak, milli markaları boykot çağrılarıyla zayıflatmaya çabalamak Türkiye'nin ortak geleceğine zarar vermektir. Türk milleti, feraset ve basiret sahibidir. Milletimiz bu tür oyunlara gelmez. Milletimiz arasında ayrıştırıcı söylemler üretenler, yine ve daima kendileri kaybedecektir"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan (AA)
"MİLLETİMİZİN KAZANCIYLA OYNAMAYA ÇALIŞANLAR ASLA AMACINA ULAŞAMAYACAK"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, sosyal medya hesabından, İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması sonrası başlatılan boykot çağrılarına ilişkin açıklama yaptı.
Çalışanın, üretenin, ihracat yapanın yanında olmaya devam edeceklerini vurgulayan Işıkhan, şunları kaydetti:
"Sorumsuz çağrılarıyla emekçilerimizin, istihdam oluşturan girişimcilerimizin ve sanayicilerimizin ekmeğiyle, helal kazancıyla oynamaya çalışanlar asla amacına ulaşamayacaktır"
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması sonrası başlatılan boykot çağrılarına ilişkin açıklama yaptı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın sosyal medya paylaşımı.
MİLLİ EKONOMİYE SUİKAST
Bakan Yerlikaya, şunları kaydetti:
"Gençlerimizi kendi siyasi emelleri uğruna sokaklara çağırıp iç karışıklık çıkarmaya çalışanlar; halkımız arasında kin ve düşmanlık tohumlarını ekmeye uğraşanlar, 'işkence yapılıyor' diyerek ülkemize iftira atanlar, şimdi de 'boykot çağrısı' yapıyorlar. Ana muhalefetin fütursuz çağrılarını büyük bir keyifle izleyenlerin başında siyonist İsrail'in gelmesi, nasıl bir tezahürdür? Türkiye kendi ayaklarının üzerinde durdukça, dünya siyasetinde dik ve güçlü bir duruş sergiledikçe, bölgesinde olup bitene seyirci kalmadıkça, hem milletimizin hem de mazlumların hakkını korudukça, birileri yine aynı oyunları sahneye koymaya başladı. Şimdi de 'boykot'' diyorlar. Peki kim, kimi boykot edecek? Milletimiz; kendi esnafını, çiftçisini, yerli ve milli ürünlerini, üreticilerini, öz sanayisini boykot edecek, öyle mi? 'Demokratik hak' kalkanı gölgesinde istenen bu mu?"
Boykot çağrısı yapanların binlerce insanın ekmeği ile oynayacağına işaret eden Yerlikaya, "Unutulmasın ki bu çağrı ekonomik bağımsızlığımıza yönelik bir sabotajdır. Bu boykot çağrısı, binlerce insanın ekmeğiyle oynamak demektir! Bu çağrı milli ekonomimize suikasttır! Kendi insanımızın ekmeğini küçültmektir. Ekonomimize bir darbe girişimidir! Oysa biz 'boykotla değil, üretimle büyürüz!' Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Tehditlerle, parmak sallamalarla, sokak ve boykot çağrılarıyla eğip, bükülemez. Parti içi kavgalarınıza ülkemizi alet etmeyin! İşçilerimizin, üreticilerimizin, çiftçilerimizin gücü; gençlerimizin enerjisiyle, 7'den 77'ye, alın terimizi akıtmaya, bir ve beraber olarak Büyük ve Güçlü Türkiye hedefine doğru yürümeye devam edeceğiz." ifadelerine yer verdi.