İMAMOĞLU VE YAVAŞ ENDİŞELİ
Tam da bu noktada İstanbul'da
Ekrem İmamoğlu'nu Ankara'da Mansur Yavaş'ı endişelendiği,
CHP'deki söz konusu 'dip dalga'nın İmamoğlu ve Yavaş yerine alternatif adaylara yöneleceği konuşuluyor.
Kemal Kılıçdaroğlu ise bu süreçte paralel genel merkez niteliğindeki ofisleriyle 1 Nisan hazırlıklarını yürütüyor.
Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu
Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür
CHP'yi saran 'dip dalga' korkusunu bugünkü köşesinde kaleme aldı.
Övür, CHP'nin son günlerde artan "Önde götürüyoruz" anketlerinin mevcuttaki 'dip dalga' korkusundan kaynakladığını belirterek
"14 Mayıs seçimleri öncesi "Kılıçdaroğlu yüzde 60'la geliyor" diyen anketçiler yine görev başında. Hiç ders almamışlar ki hem İmamoğlu, hem Yavaş hem de foncu medyacıları bu anketleri ballandıra ballandıra açıklıyor. İki siyasi aktörü de korkutan bu dip dalganın bir işareti de Kemal Kılıçdaroğlu'na gösterilen yoğun ilgi. Sırtından hançerleyenlerin bile "Gel sahaya çık" demeleri de bunu gösteriyor" şeklinde konuştu.
İşte Övür'ün "CHP'de öngörülemeyen dip dalga" başlıklı köşe yazısından öne çıkanlar;
Ankara'da yerel gündemden çok CHP'nin geleceği konuşuluyor.
CHP, İstanbul korkusuyla DEM'le yaptığı ittifakı ve peşkeş çektiği Esenyurt ve Akdeniz ilçelerini inkâr etse de artık saklanmıyor.
Bu gerçeği genel seçmen de CHP'li seçmen de görüyor ve ciddi tepki veriyor.
Birileri bunu bilinçli bir biçimde Aleviliğe bağlamak istese de bu doğru değil.
Çünkü tepki duyan CHP'liler sadece Alevilerden oluşmuyor.
Özel-İmamoğlu ekibinin içinde de çok Alevi var. Onlara
"hariciler" dense de tepkinin asıl nedeni dışlanmak ve mağdur edilmek. Bu açıdan CHP'de kendisini
"mağdur" hisseden çok geniş bir kitleden söz ediliyor.
Bir iki istisna dışında yüzlerce il, ilçe, büyükşehir belediye başkanı tasfiye edildiği gibi onlara destek veren partililer ve seçmenler de aynı dışlanmışlık ruh hâli içinde.
Bunların tasfiye edilmelerinin tek nedeni de yerlerine
Ekrem İmamoğlu'na yakın isimlerin getirilmesi. Bu bir operasyondu ve ölçü de sadece Alevilik değil
Kemal Kılıçdaroğlu'na yakınlık veya klasik CHP'lilikti.
Bu hamleden de
"kaybetmek veya kazanmak ihtimali" üzerine planını
yapan İmamoğlu sorumluydu. Bu yüzden
de CHP Genel Başkanı
Özel veya delegenin
üçte bir oyuyla seçilen parti meclisi üyeleriyle
değil, İmamoğlu'yla hesaplaşılması
gerekiyordu.
İşte CHP sosyolojisinde bu arzu içinde olan güçlü bir dip dalga var. Anketlere ne kadarı yansır bilemem ama büyük oranda bu CHP kitlesi ya sandığa gitmeyecek ya da giderse alternatif başkanlara oy verecek. Bu dip dalga korkusu şimdiden
İmamoğlu'nu da
Mansur Yavaş'ı da sarmış durumda.
Son günlerde artan
"Önde görünüyoruz" anketlerinin sırrı tam da bu korkuda
saklı. Tıpkı 14 Mayıs seçimleri öncesi
"Kılıçdaroğlu yüzde 60'la geliyor" diyen anketçiler yine görev başında. Hiç ders
almamışlar ki hem İmamoğlu, hem Yavaş
hem de foncu medyacıları bu anketleri ballandıra
ballandıra açıklıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu
İki siyasi aktörü de korkutan bu dip dalganın bir işareti de
Kemal Kılıçdaroğlu'na gösterilen yoğun ilgi. Sırtından hançerleyenlerin bile
"Gel sahaya çık" demeleri de bunu gösteriyor.
CHP'deki üç merkezden biri haline gelen Kılıçdaroğlu'nun Ankara'daki bürosu siyasetçisinden akademisyenine onlarca insanı ağırlıyor.
Sanıyorum Kılıçdaroğlu burada, CHP'de yapmadığı kadar siyasi sorunu masaya yatırıp tartışılmasını sağlıyor. Bu buluşmalardan
"Türkiye için yeni bir siyaset çıkar mı?" derseniz pek umudum yok ama CHP için yeni bir yol haritası çıkacağı çok açık.