Tam bağımsız ve lider ülke Türkiye'nin tarih sahnesinde yerini alması için üzerlerine düşeni yapmanın azminde olduklarını kaydeden Bahçeli, "Bu kapsamda, 2053'te 'Lider Ülke ve Süper Güç' Türkiye'nin inşasını uzun vadeli stratejik hedef olarak görüyoruz. Gelişerek ve güçlenerek 100'üncü yılına ulaşan Cumhuriyet'in yeni yüzyılına Türk ve Türkiye Yüzyılı damgasının vurulması için tüm inanç ve imkanlarımızla çalışıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin kazanımlarıyla organize edilen devlet ve toplum düzeninin bütün kural ve kurumlarıyla tesis edilmesinin hitamında Türkiye'nin küresel güç mertebesine hızla çıkacağı düşüncesindeyiz." diye konuştu.
MHP'nin, "Devlet ebed müddet, millet ebed müddet" felsefesinin, tarihin derinlerinden duyulan Kızılelma çağrısının, Turan ülküsünün ve İ'la-yı Kelimetullah davasının teslim alınamaz siyasi burcu olduğunu ifade eden Bahçeli, barış ve huzur beklentileriyle girilen 21'inci yüzyılın ana meselesinin adalet, huzur ve adil paylaşım arayışı olduğunu söyledi.
"İNSANLIĞIN HUZUR PROJESİ"
Gazze'de katledilen bebek, çocuk, kadınların ve masum insanların, uluslararası toplumun acıklı ve aciz halini gözler önüne serdiğini dile getiren Bahçeli, küresel adaletin yerlerde süründüğünü, mazlumların feryatlarının her coğrafyadan duyulduğunu bildirdi.
Hazırladıkları "İnsanlığın Huzur Projesi" ile aslında huzurun tıpkı hürriyet gibi bir insan hakkı olduğunun belgelendiğini dile getiren Bahçeli, hedeflerinin hem toplumsal huzura hem de insanlık huzuruna hizmet edecek bir bakış açısını samimiyetle göstermek ve paylaşmak olduğunu ifade etti.
Bahçeli, şöyle konuştu: "Dünyanın çok kutuplu yeni denkleminde, Türk jeopolitiğini merkezine koyan, bölgesel ve küresel dinamikleri, kayganlaşan güç dengelerini analiz sürecine dahil eden 'Türk Kuşağı: Türkiye'nin Büyük Stratejisi' çalışmamızla uzun yıllardır savunduğumuz düşüncelerimizi güncelleyip vizyon haline getirdik. Nitekim Türk dünyası ekseninde yeşeren ümitlerin her alana yayılarak kutlu bir dilek gibi milli vicdanda mahfuz tutulan Türk Birliği'nin bu yüzyıl içinde mutlaka gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Devir artık Türk devridir."
"ÖNCELİĞİMİZ, TÜRKİYE'NİN DÜNYANIN BARIŞ VE HUZURUNA AZAMİ ÖLÇÜDE DESTEK OLMASI"
Türk kuşağı ve Türk devrinin, adaletin, barışın, huzurun, güvenliğin, refahın, istikrarın yakın gelecekteki cazibe merkezi ve sivrilen adresi olduğunu belirten Bahçeli, "Siyasette önceliğimiz, istikrarlı, iddialı, sosyal ve ekonomik sorunları temelinden çözmüş bir Türkiye'nin uluslararası ilişkilerde oyun kurucu vasfıyla dünyanın barış, huzur ve refahına azami ölçüde destek olması, katkı vermesidir." dedi.
Bahçeli, yeni yüzyılın "Lider Ülke Türkiye Yüzyılı" olması konusunda tükenmeyen bir enerjiyle faaliyetlerini yoğunlaştıracaklarını belirterek geçmişten ilham alarak, yaşanmış ızdıraplı dönemleri unutmayarak tarihin parlak sayfalarını geleceğin Türkiye'sine mutlaka taşıyacaklarını ve hatta aşma iradesi göstereceklerini bildirdi.
Türk'ün ve Türk milletinin kaderi neyse milliyetçi-ülkücü hareketin kaderinin aynısı olduğunu belirten Bahçeli, "Dava ve iddia sahibi olmanın sorumlulukları vardır. Nefis terbiyesi olmadan dava insanı olmak imkansızdır. Çıkarlarının peşine düşenler, tarlası sırtında gezenler, sağın solun telkiniyle, onun bunun tahrikiyle fitneye bedenlik yapanlar, bununla da kalmayıp kurt ininde çakal besleyenler bizim gibi olmayacakları gibi mertlik taslayamaz, dava adamlığı postuna oturamaz." diye konuştu.
"55 YILDIR DAVA VE SİYASET MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ"
MHP'nin, Türk milleti var olduğu sürece kıyamete kadar baki kalacağını belirten Bahçeli, "Bir derviş sabrıyla, bir akıncı sebatıyla, bir kaşif heyecanıyla, milletimizin ruhunda define arayan bir seyyah hevesiyle 55 yıldır dava ve siyaset mücadelemizi sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı. Devlet Bahçeli, MHP'nin büyük bir fikir hamulesine, yüksek bir idrak seviyesine, hayranlık uyandıran fazilet, feraset ve feragat hazinesine sahip olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Açık sözlü ve kalender bir tavırla, sömürgeleşen siyasetçileri, köküne ve kimliğine yabancılaşmış sözde aydın ve kalem sahiplerini cesaretle tenkit eden, alayını birden silkeleyen soylu bir mizacın kalesi dün üç hilaldi, bugün de üç hilaldir. Hıyanetin, husumetin ve hizbin dışında huzurlu ve güvenli bir liman arayanlar için tek çare tıpkı deniz feneri gibi çevresine ışık salan Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı'dır."
MHP Genel Başkanı Bahçeli, 17 Mart'ta partilerinin 14'üncü Olağan Büyük Kurultayını gerçekleştireceklerini anımsatarak, "Cumhuriyet'in yeni yüzyılında geçekleştireceğimiz büyük kurultayımız aynı zamanda Türkiye Yüzyılı'nın ve Türk Devri'nin yol haritasını da çizecektir." dedi.
Kurultay kapsamında, geleceğin siyasi ve stratejik planlamalarının yanı sıra, yeni yüzyılı kalbinde ve kafasında taşıma kabiliyeti göstermesi muhtemel olan yenilenmiş ve güçlendirilmiş kadrolarla mücadelelerine hız vereceklerine vurgu yapan Bahçeli, "Bir olacağız, diri olacağız, samimi olacağız, hasbi olacağız, hesapsız olacağız, hep birlikte Türk ve Türkiye sevdamızın sorumluluklarını 55 yılın müktesebatıyla harfiyen yerine getireceğiz." ifadesini kullandı.
31 Mart'ta gerçekleşecek Mahalli İdareler Seçimlerine de değinen Bahçeli, şunları kaydetti: "Türkiye'nin ilerleyiş ve yükseliş ümitlerine ket vuracak yerel yönetimler engelini sandık ve demokrasi aracılığıyla kaldırmak milli bir zarurettir. CHP'den bir yol olmayacağı anlaşılmıştır. Bugünkü CHP, DEM'lenmekle kalmamış, kriz ve kargaşaya düşmüş, kapanın elinde kalan bir parti hüviyetine bürünmüştür. 6 Şubat'ta Çağlayan Adliyesi'ne saldıran ve kahraman polislerimizin zamanında müdahalesiyle ölü ele geçirilen DHKP-C'li iki teröristin kimler tarafından savunulduğu, bu alçaklardan birisinin cezaevindeyken yazdığı mektubu Meclis'te okuyan CHP'linin kim olduğu deşifre olmuştur."
"ANAYASA MAHKEMESİ ADALET VE HUKUK İLKELERİNE SAVAŞ AÇMIŞTIR"
Anayasa Mahkemesi'nin 6 Şubat 2020'de, Çağlayan Adliyesi'nin önünde etkisiz hale getirilen teröristlerden birinin lehine hak ihlali kararı verdiğini ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:
"Anayasa Mahkemesi adalet ve hukuk ilkelerine savaş açmıştır. 6 Şubat 2020'de hak ihlali kararıyla ödüllendirilen DHKP-C'li terörist tam 4 yıl sonra hunhar bir terör saldırısı esnasında hamdolsun imha edilmiş, adalet bir nebze de olsa yerini bulmuştur. Fakat Anayasa Mahkemesi haini haklı görmüş, Türk polisi de hak öyle değil böyle olur mesajıyla gereğini yapmıştır. Mahkeme başkanı, utanmadan sıkılmadan hala Anayasa Mahkemesi kararlarının 153'üncü maddeye göre kesin olduğundan bahisle gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağını iddia etmektedir.
Çağlayan Adliyesi'nin polis kontrol noktasına gerçekleşen saldırı nedeniyle polislere ve adliye çalışanlarına geçmiş olsun dileğinde bulunan Bahçeli, vefat eden vatandaşa da Allah'tan rahmet diledi.
Bahçeli, şöyle devam etti: "Anayasa Mahkemesi artık milli güvenlik sorunudur. Mahkeme başkanı ve mahut üyeler devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, toplumsal huzur ve güvenliğin muarızı haline gelmişlerdir. Böyle gidemez, böyle bir mahkeme yapısı Türkiye'de yüksek yargı organları içinde yer alamaz, almamalıdır. Verdiği skandal hak ihlali kararlarıyla iç barış ve huzur ortamını sarsan ve kaos üretim merkezi olduğunu teyit eden Anayasa Mahkemesi, tekrar ifade ediyorum ki ya kapatılmalı ya da yeni baştan yapılandırılmalıdır. DEM'cilerin, DEM'lenmiş CHP'nin ve diğer marjinalleşmiş yedeklerinin Anayasa Mahkemesini siyasi siper haline getirmeleri Türk hukuk sistemine sürülmüş kara bir lekedir. Teröriste hak ihlali kararı veren bir mahkeme Türk milletinin mahkemesi olamaz, bunun adına da adalet denilemez."
"HAKLIYDIK, AMA HAKKIMIZ YENDİ"
MHP'nin 55 yıldır dava ve demokrasi mücadelesini hukuk sınırlarına bağlı kalarak yürüttüğünü belirten Bahçeli, "Haklıydık ama hakkımız yendi. Gözümüzden yaşlar, içimizden kanlar aktı, yine de kalkıp devlete bir şey demedik." şeklinde konuştu.