Muhalefeti karıştıran operasyon! Meral Akşener ile Ekrem İmamoğlu savaşı resmen başladı: Kim kazanacak?

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinde yaşanan istifalar sonrası opersyonun arkasındaki isim olarak gösterilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu hedef alarak "Bunu bir savaş ilanı olarak kabul ediyorum, varım" ifadeleriyle rest çekti. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise Akeşener'i haddini aşmakla suçlayarak "Bir kısım dostlar oyuna geliyorlar, bazen hadlerini aşan cümleler kurabiliyorlar" dedi. Peki CHP-İyi Parti kavgası kulislere nasıl yansıdı? Yaşananların Ekrem İmamoğlu'nu zora soktuğu konuşulurken Akşener'in nasıl bir yol izleyeceği ve yeni hamleleri merak edildi. İşte detaylar...

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
Muhalefeti karıştıran operasyon! Meral Akşener ile Ekrem İmamoğlu savaşı resmen başladı: Kim kazanacak?

Genel seçimlerden mağlubiyetle çıkan muhalefet yerel seçimlere giderken birbirini yemeye devam ediyor.

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in yerel seçimlerde CHP ile ittifak yapmayacaklarını açıklamasının ardından parti karıştı. İyi Parti'de peş peşe istifalar yaşanırken takvim.com.tr kaosun arka planında Ekrem İmamoğlu'nun olduğuna dikkat çekti.

Son olarak ihracı istenen İyi Parti Grup Başkanvekili İbrahim Özkan "Ekrem İmamoğlu ile arka kapı diplomasisis yürttüm. Ankara'da da benzer bir süreç yönetiliyor. Meral Akşener'in bilgisi dahilinde Yüksel Arslan yürütüyor." diyerek hem kirli pazarlığı hem de Ekrem İmamoğlu'nun İyi Parti'yi karıştıran kişi olduğunu itiraf etmiş oldu.

AKŞENER SERT ÇIKTI: SAVAŞ OLARAK KABUL EDİYORUM
Gelişmeler sonrası dün Uşak'ta konuşan Akşener, "Partimize yönelik kurumsal bir operasyon olduğu ortaya çıktı" ifadelerini kullandı.

Akşener, "Mesela Ankara'yı paylaşmışlar, ilçe hesabı yapmışlar. Hiçbirinden haberim yok. Bu bir siyasi partinin iç işlerine karışmak demektir. Ben bunu 1997'de DYP'de yaşadım, bu konuda idmanlıyım. Bunu bir savaş ilanı olarak kabul ediyorum, varım" dedi.

Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ı "Korkaklar" diye hedef alan Akşener yerel seçimlere bir kez daha tek başlarına gireceklerini söyledi.

İMAMOĞLU AKŞENER'E SALLADI: BAZI DOSTLAR HADDİNİ AŞIYOR
İBB Başkanı İmamoğlu aynı gün İYİ Parti lideri Akşener'e üstü kapalı yanıt verdi.

Akşener'e haddini aşıyorsun göndermesi yapan İmamoğlu şunları söyledi:
"Şimdi yeni bir oyunla karşı karşıyayız. Omuz omuza mücadele ettiğimiz aynı masayı paylaştığımız birlikte iş ürettiğimiz aynı kaseden çorba içtiğimiz dostlarımızı bize karşı kışkırtıyorlar. Bunu üzülerek takip ediyorum. Sayıları az da olsa bir kısım dostlar oyuna geliyorlar, bazen hadlerini aşan cümleler kurabiliyorlar. Başından beri biz ne dedik eski dosttan düşman olmaz. Kulaklarımızı kötü sözlere tıkayacağız. Benim Allah'ın bir lütfu, kötü sözleri kulağım hiç duymuyor."

Yaşananlar siyasetin gündemine bomba gibi düştü. Sabah Yazarı Hilal Kaplan, Sabah Yazarı Melih Altınok ve Hürriyet Yazarı Abdülkadir Selvi CHP-İYİ Parti kavgasına ilişkin dikkat çeken detaylar ve bilgiler aktardı.

"Muhalefet toz duman" diyen Hilal Kaplan şu ifadeleri kullandı:

"Muhalefet partileri, siyaset tarihçileri için ilklere imza atmaya devam ediyor.
Türkiye'de ilk kez bir belediye başkanı ile bir muhalefet partisi lideri, milyonların gözü önünde kavgaya tutuştu. "Partimizin içişlerine karışıyorlar. Şu an itibarıyla bir savaş ilanı olarak kabul ediyorum. Varım, buyursunlar. Ben bunu 1997 yılında yaşadım, idmanlıyım."
Meral Akşener bu konuşmayı partisinin belediye başkanı adayını açıklamak için gittiği Uşak'taki il binasında yaptı. Geçen yıl bu zamanlar olsa AK Parti ya da MHP'ye söylediği zannedilen bu sözleri Ekrem İmamoğlu'na söylemesi, bazı İyi Partililerde hayal kırıklığına neden olsa da Akşener çok kızgındı. Akşener, İstanbul ve Ankara'da da seçimlere tek başlarına katılacaklarını açıkladı.

Akşener'i bu kadar kızdıran şey Ekrem İmamoğlu ve partisinden bazı isimlerin kendisine sormadan ittifak görüşmeleri, hatta dağıtılacak belediye başkanlıkları ve yardımcılıkları konusunda pazarlık yapmalarıydı. İyi Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkanvekili olarak tanınan İbrahim Özkan'ın TV 100 kanalında yaptığı açıklamaya göre, bu pazarlıklar Genel Merkez'in oluruyla yapılıyordu.
Geçen yıl Akşener'in İmamoğlu ve Yavaş ısrarının belediyelerden aldığı ihaleler olduğunu iddia eden CHP'li Barış Yarkadaş, İyi Parti'nin CHP ile ittifak yapmamasını eleştiren pozisyona geçmişti. Bir zamanlar CHP'nin televizyonunu yöneten Şaban Sevinç, İbrahim Özkan'a "Sizi eleştiren Oktay Vural partiye yeni geçti değil mi?" sözleriyle objektif gazeteciliği hepimize öğretti! İbrahim Özkan da kapıda kendisini "medya bülbülü" olarak tanımlayan İyi Partili protestocuları daha da kızdırırcasına konuşmalarına devam etti.

Özkan, pazarlık toplantılarını Ekrem İmamoğlu ve danışmanlarıyla sürdürdüğünü, kendisinin zaten 2019 yılından bu yana İyi Parti adına CHP ile İstanbul'da temas kuran kişi olduğunu açıkladı. Özkan'ı dinleyen ama tanımayan birisi kendisinin belediye meclis üyesi değil, İstanbul İl Başkanı olduğunu zannedebilirdi. Çünkü siyasi partilerde pazarlıklar da görüşmeler de aslında teşkilatlar aracılığıyla yürütülür. "Teşkilat burada, satılmışlar nerede" sloganlarıyla TV 100'ün önünde toplananların demek istediği biraz da buydu. Özkan'ı protesto eden İyi Partililer, Ekrem İmamoğlu için artık çalışmak şöyle dursun kendisine selam dahi vermeyeceklerini açıkladılar.

İyi Parti-Ekrem İmamoğlu kavgası oldukça ilginç. Ekrem İmamoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazanmak için ilçe belediyelerinden ve belediye başkan yardımcılıklarından fedakârlık yapmaya hazır. CHP, "zaten tek başına kazanıyor" diye övündükleri İmamoğlu'nun İyi Parti'ye teklif ettikleri konusunda suskun.

Bir önceki yazımı "Verilmiş sadakamız varmış" diyerek bitirmiştim. Bu yazımı da Türkiye'yi bu muhalefete teslim etmeyen seçmenlere teşekkür ederek bitirmek istiyorum. İyi ki varsınız. İyi ki ülkemize sahip çıktınız."

Melih Altınok ise İyi Partililere seslenerek, "Umarım, bugünlerde istifalarla terbiye edilmeye çalışılan İyi Partili seçmen de operasyonun ne olduğuna, kimler tarafından çekildiğine, bunların medyadaki tetikçilerine dair bir aydınlanma yaşamıştır." dedi.

Altınok şu ifadeleri kaleme aldı:

Kasım 2022'de "Masayı Akşener dağıtacak" başlıklı yazıyı "Er ya da geç olacak olan bu" diye bitirmiştim.
Akşener'in, partisinin varlığını korumak için mutlaka bu hamleyi yapacağını düşünüyordum. Gidişat açıkça bunu gösteriyordu.
Biliyorsunuz, o günlerde İyi Parti ile CHP arasından su sızmıyordu. Vekil almış vekil vermiş iki parti olarak birbirlerinin sözlerinin altına gözü kapalı imza atıyorlardı.
Atmosfer de uygun olunca muhalefet medyası İyi Parti'ye "operasyon çektiğimi" iddia ederken hiç gocunmadı.
Bugün kalkanın "Keşke geri oturmasaydım" dediği o masaya karşı Erdoğan'ı destekliyordum ya. O halde tek bir amacım olmalıydı: Millet İttifakı'na nifak sokmak.
Herkesi kendileri gibi bilen bu fondaş medyanın "uyanıklığı" üzerine laf söylemek gereksiz.
Üzücü olan, İyi Partili seçmenin çektiğimiz bu fotoğrafa, operasyon medyasının gazına gelip gözlerini kapatmasıydı. Ki bu zoraki Polyannacılığın bedelini ağır ödeyeceklerdi.
Sonra ne oldu?

Akşener masayı dağıttı. Ardından geri oturdu ama bütün havayı ve iki arada bir deredeki seçmenin aklını darmaduman etmişti.
Bunu masayı dağıtmak için yapmamıştı. Partisini ham yapmaya çalışanları fark etmiş, ülke için tehlikeli gidişatın ucunu görmüş, refleks göstermişti.
Bugünü de bizzat, daha önce pusuya düşürüldüğünü, hakarete uğradığını söylediği masaya geri oturmadığı için hedefte olan Akşener'in ağzından dinleyelim:
"Ben böyle komplo işlerine pek inanmam da ama ilk defa partimize yönelik kurumsal bir operasyon olduğu ortaya çıktı dün. En ilginci bu. Partimize operasyon var, savaş ilanı kabul ediyorum."
Masaya geri döndüğü gece tüm diyeti ödediğini düşündüğüm Akşener, dünkü samimi konuşmasında operasyonu çekenin ismini veriyor ve onu Erdoğan gibi rakip olarak gördüğünü ilan ediyordu:
"Dün bir aydınlanma yaşadım. Çok enteresan. Ama Sayın Erdoğan bilir, Sayın İmamoğlu da öğrenecek. Ben, Sayın Erdoğan hapse giderken oradaydım. Herkesin kaçtığı bir zamanda oradaydım."
Günaydın.
Umarım, bugünlerde istifalarla terbiye edilmeye çalışılan İyi Partili seçmen de operasyonun ne olduğuna, kimler tarafından çekildiğine, bunların medyadaki tetikçilerine dair bir aydınlanma yaşamıştır.
Siz söyleyin Meral Hanım, ne yazdık da çıkmadı?"

Hürriyet Yazarı Abdülkadir Selvi ise "İmamoğlu seçimleri kaybediyor mu" diyerek Ekrem İmamoğlu'nun zorda olduğunu yazdı.

Selvi yazısında şu ifadelere yer verdi:

Cumhurbaşkanı adayı olacaksa seçimleri kazanması gerekiyor. CHP'nin başına geçecekse İstanbul'u kazanması lazım. İmamoğlu da bunun farkında.

O nedenle ittifak kurabileceği her kesimle ittifak yapmaya, ittifak yapamadıklarını ise parçalamaya çalışıyor.

"Ya benimsin ya kara toprağın" modunda. Ancak bu durum İmamoğlu'nu dezavantajlı duruma getiriyor. İstanbul seçimlerini kazanmasını sağlayan müttefiklerini birer birer kaybediyor.

1-2019 yerel seçimlerinde CHP'den sonra Ekrem İmamoğlu'nun en büyük destekçisi İYİ Parti'ydi. İYİ Parti'nin İstanbul'daki oy oranı yüzde 8. Bu seçimlere İYİ Parti desteğinden yoksun olarak girecek.

ALEVİLER KIRGIN
2- CHP açısından Alevi oyları olmazsa olmaz kıymetinde. Aleviler, Kemal Kılıçdaroğlu'nun tasfiyesinin sebebi olarak Ekrem İmamoğlu'nu görüyorlar. Seçimlere gün sayıyorlar, Kılıçdaroğlu'nun seçimden sonra geri döneceğine ilişkin sosyal medya paylaşımları yapıyorlar.

Tek neden Kılıçdaroğlu değil. Bir de Alevi ilçe belediye başkanları var. Onlar da aday gösterilmeyecekler arasında yer alıyorlar. Alevi belediye başkanları tasfiye edilirse ikinci hayal kırıklığı yaşayacaklar. Aleviler, CHP'yi desteklerler ama eski motivasyondan uzaklar.

ADAY YAPILMAYACAK BELEDİYE BAŞKANLARI
3-Kılıçdaroğlu'nu desteklediği için aday gösterilmeyecek 9 belediye başkanı var. İçlerinde bir tek Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin durumu net değil. Ama aday yapılmayan belediye başkanları seçim sürecinde belediyelerini yönetmeye devam edecekler. Hem aday gösterilmeyip hem de Ekrem İmamoğlu için çalışmaları düşünülmüyor.

KARADENİZ OYLARI
4- İstanbul'da seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde bir Karadeniz varlığı söz konusu. Geçen seçimlerde başta Trabzonlular olmak üzere Karadenizlilerin bir kısmının "Bizim uşak" diyerek Ekrem İmamoğlu'nu destekledikleri biliniyor. İmamoğlu'nun belediye başkanlığı döneminde HDP'ye çok yakın gözükmesi Karadenizlileri rahatsız etti. Bu seçimde bir de sadece CHP-DEM ittifakı olursa milliyetçi duyguları ağır basan Karadenizliler, İmamoğlu'na kırmızı bayrak gösterebilir."

Kandil'in "Ekrem İmamoğlu" dediğini aktaran Selvi DEM ile yapılan pazarlığı şöyle aktardı:

"DEM Parti'nin İstanbul'da iki belediye başkanlığı istediği söyleniyordu. Biri Esenyurt, diğeri Sultangazi olarak gelmişti kulağıma. DEM Parti bu sayıyı 4'e çıkardı. Esenyurt, Adalar, Sancaktepe ve Sultangazi'de aday çıkarma kararı aldılar. PKK'nın İstanbul, Ankara, İzmir, Aydın ve Antalya'da ilçe belediye başkanlığı istediği söyleniyordu. İYİ Parti'nin çekilmesiyle birlikte elleri iyice güçlendi. İstanbul'da 2'den 4'e çıktılar. Aydın'da Didim, Efeler, Germencik, Söke, Antalya'da Kepez, Adana'da Ceyhan, Seyhan ve Yüreğir, İzmir'de ise Torbalı, Bayraklı ve Menemen'de aday çıkaracaklarını açıkladılar. Bu bir seçim ittifakının ötesinde anlam taşıyor. PKK'nın siyasi kolu, Ekrem İmamoğlu sayesinde batıya uzanacak demektir." i

Selvi yazışını şu ifadelerle sürdürdü:

AKŞENER SAVAŞI KAZANIR MI KAYBEDER Mİ
MERAL Akşener siyasi hayatının önemli kararlarından birini daha aldı. "Partimize yönelik operasyon var, buna karşı savaşacağım" dedi. 28 Şubat sürecinde DYP'ye yönelik operasyonu içeriden yaşamıştı. Halk, 28 Şubatçıların DYP'ye operasyon çektiğini fark edip desteklemişti. Böylece DYP o operasyonu başarıyla atlatmayı bildi. Ama Tansu Çiller devamını yönetemedi.

1-Partisine operasyon yapıldığı tespiti doğru.

2-Operasyona karşı boyun eğmek, siyaseten kafayı giyotine uzatmak olurdu. Savaş kararı alması yerinde oldu. İlk iki düğmeyi doğru ilikledi.

3-Erdoğan partisine, şahsına ve Türkiye'ye yönelik operasyonlara karşı mücadeleyi seçti ve sonunda kazandı. Ama Akşener bir Erdoğan değil.

AKŞENER ZAAFLARI-AVANTAJLARI
1-Meral Akşener'in bu savaşı kazanabilmesi için öncelikle kontrollü bir mücadele yürütmesi gerekiyor. Akşener'in en büyük zaafı kontrolsüz bir güç gibi hareket ediyor olması. Bu ciddi bir zaaf.

2-Bu mücadelede, kamuoyunu İYİ Parti'yi parçalamaya yönelik bir operasyon yapıldığına ikna etmesi gerekiyor. Hiçbir siyasi mücadele halkı yanına çekmeden kazanılamaz. Bu konuda zaafları var.

3-Partisini güçlü bir şekilde arkasına alması gerekiyor. Demirel, Erbakan, Türkeş, Ecevit, Erdoğan darbelere, parti kapatmalara, hapislere rağmen partilerinin gücü sayesinde başarılı oldular. Akşener partisini zayıflatıyor.

KILIÇDAROĞLU VE AKŞENER İMAMOĞLU'NA KARŞI
SİYASET dostların sayısını artırıp düşmanların sayısını azaltmaktır. Ama Ekrem İmamoğlu tam tersini yapıyor.

1-CHP kurultayında Kılıçdaroğlu'nu kendisine düşman etti. Kılıçdaroğlu görüştüğü partililere Ekrem İmamoğlu tehlikesinden söz ediyor.

2- İYİ Parti'yi parçalama operasyonuyla kendisini cumhurbaşkanı adayı gösteren, "Ablam" dediği Meral Akşener'in savaş açmasına neden oldu. Akşener, İYİ Parti'ye operasyonu yürüten merkezi Saraçhane olarak görüyor, operasyon lideri olarak Ekrem İmamoğlu'nu biliyor.

SEÇİLMESİ TEHLİKEYE GİRDİ
İmamoğlu'nun İYİ Parti'yi bölme operasyonu ise bumerang etkisi yapmaya başladı. Dönüp Ekrem İmamoğlu'nu vurabilir. Akşener açıkladı; İYİ Parti İstanbul ve Ankara'da belediye başkan adayı çıkaracak. İstanbul'da oy oranı yüzde 8 olduğuna göre bunun yarısı Ekrem İmamoğlu'na oy vermese seçilmesi tehlikeye girer. "