Başkan Erdoğan, Atatürk Havalimanı'ndaki muhteşem birliktelikle Cumhuriyet'in 100. yılında Gazi Mustafa Kemal'in ruhunu da şad ettiklerini belirterek, "İnşallah bundan sonra da hiçbir ayrım yapmadan kimsesizlerin kimsesi olmaya devam edeceğiz. Aziz vatandaşlarım, Gazi Mustafa Kemal, 'Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare Cumhuriyet idaresidir.' diyor. Gazi, Cumhuriyet ile demokrasi arasındaki bağı ise şöyle ifade ediyor; 'Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir.'" diye konuştu.
Cumhuriyet'in zamanla demokrasiyle buluşturulmasının, Gazi'nin hayattayken en büyük ideallerinden biri olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ancak Türkiye'nin demokrasi yolculuğu uzun yıllardır sekteye uğradı. Özellikle Gazi'nin vefatından sonraki tek parti dönemi milletimizin hafızasında silinmesi mümkün olmayan derin acı ve yaralar bırakmıştır. Özellikle rahmetli Menderes ile başlayan Demokrasi ve Kalkınma Hamlesi ilk olarak 27 Mayıs darbesiyle yarım kalmış, ardından her 10 yılda bir tekrarlanan müdahalelerle ülkemiz hak ettiği demokratik iklime kavuşamamıştır. Türkiye'yi içine düştüğü bu fasit daireden Anadolu ihtilaliyle 2002'de kurtaran biz olduk. 'Millete efendilik yoktur, hizmet vardır.' inancıyla tam 21 yıldır mensubu olmaktan iftihar ettiğimiz aziz milletimize hizmet ediyoruz. Efendi değiliz, hizmetkarız. Bu yola böyle devam ettik. Gerek yurt dışında yaşayan tüm vatandaşlarımız, gerekse hangi kökenden, kültürden, bölgeden olursa olsun 85 milyon insanımızın her bir ferdi günlük hayatında bu gerçeğe bizzat şahit oluyor."
"100 MİLYONLUK TÜRKİYE'Yİ UZAK OLMAYAN BİR GELECEKTE HEP BİRLİKTE GÖRECEĞİZ"
Başkan Erdoğan, Cumhuriyet'in ilk yılları ile bugünün Türkiye'si arasındaki farkı gözetmesi ve göstermesi açısından bazı rakamlar vermek istediğini dile getirerek şu bilgileri paylaştı:
"Nüfusta 1927 yılındaki nüfus sayımız 13,6 milyonken, 2002'de 65 milyonu, 2022 yılında 85,3 milyonu buldu. İnşallah belki de bu yılın sonunda 86 milyonu aşacağız. İnşallah 100 milyonluk Türkiye'yi de uzak olmayan bir gelecekte hep birlikte göreceğiz. Eğitimde, Cumhuriyet'imizin kurulduğu yıl fakülte ve yüksekokul olarak sadece 9 yükseköğretim kurumu olan ülkemizde, 2002 yılında 1203, bugün 3 bin 955 yükseköğretim kurumuna sahibiz. İlk, orta, lise ve yükseköğrenim öğrenci sayısı 1923'te 359 bini zor bulurken, 2002 yılında bu rakam 14 milyon 408 bine, bugün ise 24 milyon 200 bine ulaştı. 100 yıl öncesinde 12 bin öğretmene sahip Türkiye, 2002 yılında 511 bin, bugün ise 1 milyon 67 bin öğretmenle evlatlarına hizmet veriyor."
SAĞLIK, ADALET VE ULAŞTIRMA ALANLARI
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, sağlık, adalet ve ulaştırma alanlarına ilişkin de şunları kaydetti:
"Sağlıkta hastane yatak sayımız 1923'te 12 bini bulmazken, 2002 yılında 164 bine, bu yıl ise 268 bine yükseldi. Türkiye, 1928 yılında sadece 1000 civarında hekime sahipken, 2002 yılında 92 bin, günümüzde 194 bin hekimle vatandaşlarına hizmet veriyor. Adalette 1923 yılında yaklaşık 2 bin hakim ve savcıyla adli hizmetler yürütülürken, 2002 yılında bu sayı 9 bini, bugün ise 24 bini buldu. Ulaştırmada, 1923'te tamamına yakını stabilize ve toprak olmak üzere toplam kara yolu uzunluğumuz 18 bin kilometre, köprü sayımız neydi biliyor musunuz? 94. Aradan geçen 70 yılın ardından kara yolu mesafemiz 2002'de yüzde 90'ı tek gidiş gelişli 63 bin kilometreye çıkabildi. Bugün ise otoyollarla beraber yarıya yakını bölünmüş yol olmak üzere 71 bin kilometreyi bulan uzunluğa sahip bir kara yolu ağımız var. Demir yolu hat uzunluğumuz 4 bin kilometreyi bulmazken, bu rakam 2002 yılında ancak 8 bin 671 kilometreye çıkabilmişti. Bugün 2 bin 32 kilometresi hızlı tren hattı olmak üzere 14 bin kilometreye ulaşan modern demir yolu hatlarıyla milletimizin hizmetindeyiz."
Erdoğan, Vahdettin Köşkü'nde Cumhuriyet'in ilanının 100. yılı dolayısıyla yaptığı konuşmada, ülkenin konutta, Cumhuriyet'ten devraldığı birikimle birlikte 2000'li yılların başında yaklaşık 13 milyon binaya sahip olduğunu, son 21 yılda bunu ikiye katlayarak 26 milyona yakın binaya ulaştığını söyledi.
Deprem bölgesinde inşa edilen yeni konutlar ve kentsel dönüşüm projeleriyle önümüzdeki dönemde 1,5 milyonu İstanbul'da olmak üzere 6 milyon yeni konutu ülkeye kazandırmayı hedeflediklerini belirten Erdoğan, tarımda 2. Dünya Savaşı sonrası ülkede ekilebilir alan miktarının 14 bin hektar, ekilen alan miktarının 9 bin 500 hektar olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, günümüzde ekilebilir alan miktarının 19 bin 500 hektara, ekilen alanın ise 16 bin 500 hektara yükseldiğini, Cumhuriyet'in ilk yıllarında 3 milyon tonu ancak bulan buğday üretiminin, ekilen alan artışının çok üzerinde bir sıçramayla 8,5 milyon tona çıktığını dile getirdi.
Bundan 70 yıl önce ülkedeki traktör ve biçerdöver sayısı 34 bin iken, 2002'de bu rakamın 981 bine, 2022'de ise 1 milyon 547 bine ulaştığını kaydeden Erdoğan, enerjide 1923'te sadece 32,8 megavat olan ülkenin toplam kurulu gücünün 2002'de 31 bin 846 megavata, bugün yüzde 55'i yenilenebilir enerji kaynaklarından olmak üzere toplam 106 bin megavata yükseldiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomide 1923'te gayrisafi yurt içi hasıla 964 milyon lirayken, 2002'de 362 trilyon liraya, 2022 yılında ise 15 katrilyon lira seviyesine geldiğini, dolar bazında, 1923'te 577 milyon dolar olan toplam milli gelirin bugün 1 trilyon dolar seviyesini aştığını kaydetti.
"UÇAK GEMİLERİMİZİ İKİYE ÇIKARACAĞIZ"
Kişi başı milli gelir 1923'te 45 dolar iken, 2002'de 3 bin 608 dolara, 2022'de ise 10 bin 659 dolara çıktığını söyleyen Başkan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ticarette 1923 yılındaki ihracatımız özel ticaret sistemine göre 50,8 milyon dolarken 2002'de 36 milyar dolara, geçen yıl 235,2 milyar dolara yükseldi. Bu rakamları birçok farklı başlıkta uzun uzadıya saymak mümkündür. Sadece yakın dönemde şöyle bir hafızamızı yokladığımızda, İstanbul Havalimanı'ndan Avrasya Tüneli'ne, asrın projesi Marmaray'dan dünyada ilk beşe giren Yusufeli Barajı'na, Türkiye'nin otomobili TOGG'dan dünyanın ilk SİHA gemisi -az önce izlediniz- TCG Anadolu'ya... İspanyollarla tekrar bir anlaşma yapacak ve bunun bir üst versiyonunu ülkemize kazandırmak suretiyle uçak gemilerimizi inşallah ikiye çıkaracağız. İnsansız hava araçlarından Karadeniz'deki doğal gaz keşfimize, dış politikadan turizm, kültür, sanayi, teknoloji, güvenliğe kadar her alanda Türkiye'yi Cumhuriyet tarihinin en büyük eser ve yatırımlarıyla buluşturduğumuzu görebiliriz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her biri milletin gurur abidesi olan bu muhteşem eserlerin çoğunu Cumhuriyet'in yıl dönümlerinde hizmete açmaya itina gösterdiklerini, altyapı ve üstyapı yatırımlarının yanı sıra hak ve hürriyetler alanında da ülkeyi dünyanın devler ligine çıkardıklarını anlattı.
"EN BÜYÜK HEDEFİMİZ, DEMOKRASİMİZİ DARBE ANAYASASI UTANCINDAN KURTARMAK"
Halkın takdiriyle 16 Nisan 2017'de yeni yönetim sistemine geçerek, cumhurla Cumhuriyet'i, Cumhuriyet'le demokrasiyi kucaklaştırdıklarını vurgulayan Başkan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ülkemizin demokrasiyi tüm kurumlarıyla tesis etme ve milli iradeyi tam anlamıyla hakim kılma mücadelesinde bir dönüm noktası olmuştur. Aziz milletim, Gazi Mustafa Kemal'in hayallerini gerçekleştirmiş bir kadro olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla Cumhuriyetimizin ikinci asrına girmiş bulunuyoruz. Cumhuriyetimizi daha nice yıllara, çok daha güçlü, çok daha müreffeh, çok daha itibarlı bir şekilde taşıma azmindeyiz. Önümüzdeki dönemde en büyük hedefimiz, demokrasimizi darbe anayasası utancından kurtarıp Cumhuriyetimizin 100'üncü yaşına yakışır sivil, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasaya kavuşturmaktır. İnşallah diğer hedeflerimiz gibi buna da muvaffak olacağız. Çünkü 'Zafer benimdir diyenlerindir.' Bugüne kadar hep bu anlayışla çalıştık, gayret ettik, mücadele verdik."
Erdoğan, asrın ihaneti 15 Temmuz'dan asrın felaketi 6 Şubat depremlerine kadar karşılaştıkları tüm imtihanları alınlarının akıyla verdiklerini, tarihi eşsiz zaferlerle dolu büyük bir milletin evlatları olarak Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirmekte de kararlı olduklarını söyledi.
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN MUZAFFER OLMASININ ÖNÜNE HİÇBİR EMPERYALİST GÜÇ GEÇEMEYECEKTİR"
Erdoğan, Cumhuriyet'in 100'üncü yaşının kutlandığı bu tarihi günde bir kez daha tüm dünyaya Vahdettin Köşkü'nden seslenmek istediğini belirterek, şunları kaydetti:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin mesut, muvaffak ve muzaffer olmasının önüne hiçbir emperyalist güç geçemeyecektir. Yeter ki biz bir olmaya, diri olmaya, kardeş olmaya, hep birlikte Türkiye olmaya devam edelim. Yeter ki biz tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyerek ifade ettiğimiz duruşumuzdan taviz vermeyelim, gerisi Allah'ın izniyle gelecektir, Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak, 40 yılı aşkın siyasi hayatımızın her safhasında olduğu gibi inşallah bundan sonra da Türkiye'ye ve Türk milletine aşkla hizmet etmeyi sürdüreceğiz."
Erdoğan, bu duygularla Cumhuriyet'in banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere istiklal ve istikbal mücadelesinin tüm kahramanlarını bir kez daha saygıyla yad ettiğini, bin yıldır bu toprakların vatan olması için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan tüm kahramanlara Allah'tan rahmet dilediğini ifade etti.
Farklı etkinliklerle bu önemli yıl dönümünün hak ettiği şekilde kutlanmasını sağlayan tüm kişi ve kurumlara teşekkür eden Erdoğan, Cumhuriyet'in 100'üncü yılını bir kez daha kutladı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, hitabının ardından, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca Cumhuriyet'in 100'üncü yılına özel etkinlikler kapsamında İstanbul Boğazı'nda düzenlenen dron, havai fişek ve ışık gösterilerini başlatmak üzere butona bastı.
Erdoğan, gösterileri eşi Emine Erdoğan ile birlikte izledi.