7'li koalisyonun ortaklarının Ümit Özdağ ve Kemal Kılıçdaroğlu arasında imzalanan gizli protokolden haberi var mıydı? Özdağ'dan bomba cevap

Son dakika haberleri... Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın seçimlerin ikinci turunda Kemal Kılıçdaroğlu ile imzaladığı protokolün içeriğini açıklamasının ardından 7'li koalisyonun diğer ortaklarından 'biz bilmiyorduk' tepkisi yükseldi. Özdağ, anlaşmaya tepki gösteren muhalif liderleri eleştirerek anlaşmadan haberdar olduklarını söyledi.

Giriş Tarihi 25 Temmuz 2023, 10:30 Güncelleme 25 Temmuz 2023, 17:08
7’li koalisyonun ortaklarının Ümit Özdağ ve Kemal Kılıçdaroğlu arasında imzalanan gizli protokolden haberi var mıydı? Özdağ’dan bomba cevap

İÇİNDEKİLER

14 Mayıs'ta seçimlerin ikinci tura kalmasıyla birlikte 7'li koalisyonun Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile bir protokol imzalamıştı. Protokolün detayları merak edilirken Özdağ, gündeme bomba gibi düşecek açıklamalarda bulundu.

Söz konusu protokolün içeriğini açıklayan Özdağ, 3 bakanlık ve MİT Başkanlığı konusunda Kılıçdaroğlu ile anlaştıklarını hatta kendisinin de İçişleri Bakanı olacağını söyledi.

CHP Sözcüsü her ne kadar inkar etse de Kemal Kılıçdaroğlu gizli protokolü kabul etti 7'li koalisyonda kıyamet o andan sonra koptu.

Küçük ortaklardan büyük ortaklara kadar hepsi, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ümit Özdağ ile yaptığı gizli protokolden haberi olmadığını söyleyip CHP liderine yüklendi.

Yapılan yazılı ve sözlü açıklamalarda söz konusu anlaşmanın siyasi ve ahlaki etiğin dışında olduğu dile getirilirken Özdağ tepkilere cevap verdi.

Çankaya Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi'nde düzenlenen "100. Yılında Lozan Barış Antlaşması-Lozan Paneli"ne katılan Özdağ konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"HEPSİNİN HABERİ VARDI"

Tüm liderlerin, özellikle de İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in yapılan anlaşmadan haberi olduğunu belirten Ümit Özdağ şu ifadeleri kullandı:

"Haberimiz yok' diyemezler, hepsinin haberi var. Hele Meral Akşener'in böyle bir şey söylemeye hiç hakkı yok. Televizyon kameralarının önünde, 28'inden önce çıktı, tek tek tek açıkladı. Neden açıkladı onu bilemem ama açıkladığını biliyoruz. Ben bile Twitter hesabımdan bu açıklamayı paylaştım.

Özetle, Kemal Bey'in yapmış olduğu hamle, yani Zafer Partisi ile bu ittifak çerçevesinde Zafer Partisine İçişleri Bakanlığı ve iki bakanlığın verilmesi bütün bir seçim kampanyası boyunca yapılmış en doğru harekettir. Tabanda da böyle bir karşılık gördü zaten."

ORTAKLARA GİZLİ PROTOKOL ŞOKU!
7'li koalisyonun ortakları şu sözlerle gizli protokolden haberleri olmadığını iddia etmişti.

Gelecek Partisi Genel Merkezi gizli protokol ile Kemal Kılıçdaroğlu'nu bombalayan bir açıklama yaptı. Açıklamada "Bilgimiz ve onayımız dışında kişiler arasında mahfuz tutulan herhangi bir protokolün bizim açımızdan siyasi ve ahlaki değeri yoktur. Şeffaflık, tutarlılık, siyasi ahlak ve insan onuru partimizin siyaset anlayışının temelini teşkil eden ilkelerdir. Her ne surette olursa olsun iktidarda kalmak veya hangi yöntem ve yol arkadaşı ile olursa olsun iktidara gelmek için siyaset yapmayı bu temel ilkelerle bağdaştırmak mümkün değildi. Hedef ile yöntem arasında kurulan ilişki siyasi ahlakın özünü teşkil eder. Bu bağlamda son günlerde ortaya atılan iddiaları ve yapılan tartışmaları son derece üzücü ve demokratik siyasete güveni sarsıcı nitelikte görüyoruz" ifadeleri kullanıldı.

KOALİSYON ORTAKLARI ÇOK KIZDI!

İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, sosyal medya hesabından zehir zemberek açıklamalar yapmıştı

'KARANLIK DEHLİZLERDE...'

"Biz sahada kendisi için oy isterken, meğer o Ankara'nın karanlık dehlizlerinde pazarlıklar yapıyor, protokoller imzalıyormuş. Arkadaşlarının haberi yok, ittifak ortaklarının bilgisi yok.

Hoyratça heba edilmiş bir güven, yeniden kazanılabilir mi?" diyerek Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef almıştı.

İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz da tepki gösteren isimler arasında. Yılmaz, sosyal medyada hesabından yaptığı açıklamada "Kendi adıma, geride bıraktığımız seçimlerde Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına engel olamadığım için milletimizden samimi olarak özür diliyorum" demişti.

Yılmaz, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

Geride bıraktığımız başkanlık seçimlerini muhalefet kaybetmiştir ve Millet İttifakı'nın üyeleri olarak bunun sorumluluğunu üstlenmekten hiçbirimiz kaçamayız.

Milletimize ödemek zorunda olduğumuz bir özür ve özeleştiri borcumuz var. Bunu yapmadan, ne halkımızın temsilini gerçekleştirebiliriz ne de insanlara bir yol haritası sunabiliriz.

Kendi adıma, geride bıraktığımız seçimlerde Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına engel olamadığım için milletimizden samimi olarak özür diliyorum. Ve bu özrü, sadece seçimleri kaybettiğimiz için değil aynı zamanda Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı elde etmek ve seçimleri kazanmak için kullandığı yöntemlerle yeteri kadar mücadele edemediğim için diliyorum. Seçim kampanyasını popülizme indirgeyen, eleştirdiği kişiye dönüşen ve sahici politikalar üretemeyen bir isim/ekip Türkiye'nin kaderini belirlememeliydi.

Bu ülke insanının umutlarını ve kurumlarını, kendi şahsi mülküymüş gibi kapalı kapılar ardında pazarlamak ve yola birlikte çıktığı ortaklarının arkasından iş çevirmek ne demokratik teamüllere ne de siyasi etiğe sığar. Maalesef muhalefetteki dar bir çıkar grubu toplumdaki güçlü değişim iradesini kendi emelleri ve siyasi ikballeri için kullanmaktan hicap duymuyor.

Ҫözmemiz ve yakın tarihe bakıp yüzleşmemiz gereken buna benzer birçok sorun olduğunu görüyorum. Muhalefete egemen olan linç kültürünü, medya manipülasyonuyla sonuç elde etme kurnazlığını, komplo teorileriyle insanları yaftalamayı, itibarsızlaştırma kampanyalarını ve entrikayı siyaset zannetme eğilimini tamamen reddetmeliyiz. Bunu başarmadan atacağımız her siyasi adım bizi milletten uzaklaştıracak ve onların gözünde yozlaştıracaktır.

Milyonlarca insanımızın her gün daha da yoksul, umutsuz ve depresif şekilde hayatına devam etmesine şahitlik etmek bana acı veriyor. Bunu değiştirmeden, insanlarımızın yüzünü güldürmeden hiçbir yere gitmeyeceğiz.

Düştüğümüz yerden bir avuç toprak alıp yeniden ayağa kalkacağız. BİZ BURADAYIZ!

KÜÇÜK ORTAKLAR DA KIZGIN
Kılıçdaroğlu'nun Zafer Partisi'ne 3 bakanlık ve MİT Başkanlığını vermesi, koalisyonun küçük ortaklarında da tepkiye yol açtı.

Gelecek Partisi'nin sözcüsü Serkan Özcan, Kılıçdaroğlu'na yönelik sitem ve eleştiri yüklü bir mesaj paylaştı. "Başka hiçbir söz, seçim mağlubiyeti nedeniyle duyduğum büyük üzüntüyü ortadan kaldıramazdı.

Teşekkür ederim Sn. Kılıçdaroğlu! Ben ve benim gibi gecesini gündüzüne katan binlerce insanlara büyük bir teselli bahşettiniz! İyi ki olmamış!" çıkışı yapmıştı.

DEVA Partisi'nden de Kılıçdaoğlu'na yönelik bir eleştiri geldi. DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün geceki açıklamalarına, "Güveni zor inşa edersiniz ama çok kolay harcarsınız. Bu kadar kolay harcanmamalıydı." sözleriyle tepki göstermişti.

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü İdris Şahin, seçimden önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ arasında 'gizli protokol' yapıldığı iddialarına ilişkin açıklama yapmıştı.

Şahin, Kılıçdaroğlu'nun Ümit Özdağ ile yapacağı görüşmeden haberleri olduğunu belirterek, "Ama bu şekilde gizli bir protokol olduğuna ilişkin herhangi bir bilgimiz söz konusu değildi. Sayın Genel Başkanımız Ali Babacan, Sayın Özdağ ile yapılacak görüşmelerle alakalı Sayın Kılıçdaroğlu tarafından bilgilendirildi. Ama başından itibaren hep şunu söylüyoruz; bu ilişkide, özellikle Ümit Özdağ ile yapılan görüşmelerde, DEVA Partisi olarak rızamızın olmadığını, Sayın Ümit Özdağ'ın tutum ve davranışlarını benimsemediğimizi ve DEVA Partisi'nin parti programına ve özellikle seçimdeki ortak mutabakat metni hilafına atılacak bir adıma karşı da her zaman karşı duracağımızı ifade ettik. Sayın Kılıçdaroğlu, mutabakat metni çerçevesi içerisinde Sayın Özdağ ile bir görüşme yaptığını ifade etti. Biz de o günkü şartlarda Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun beyanı doğrultusunda çalışmalarımızı devam ettirdik. Dolayısıyla bizim, kendi aralarında gelişen olayları ve her ikisini bağlayan konuları doğrudan bilmemiz söz konusu değil" demişti.

CHP TABANI DA TEPKİLİ
Kılıçdaroğlu'nun bu skandal açıklamarına CHP tabanından da tepkiler geldi. Eski CHP'li Sevigen, katıldığı bir canlı yayında "Utanması lazım bir insanın. Ümit Özdağ ile olan protokole o bizim aramızdaki namusumuz diyor. Onu açıklamamak namustur diyor, asıl açıklamamak namussuzluktur. " demişti.

Sevigen'in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde oldu:

Siyasi partiden çıktık Magazin olduk artık. Kasetlerle anılan parti haline geldik. Dün Kıbrıs Barış Harekatı'nın yıl dönümüydü, CHP o çizgiden bugün ne çizgiye geliyor. FETÖ taktiği deniyor ya, Allah sonumuzu hayretsin. Muhalefet yok, lider mi var başkan mı var? Baykal, bize yüzde 10 ihanet kotası koyun, derdi. Özel, Kemal Bey'in vekili. En büyük ihanet odur. Siz bana emanet verdiniz, teslim ediyorum diyebilmeli. Kim sızdırırsa sızdırsın, mühim olan sızdırılması değil.

"KEMAL BEY SOKAĞA ÇIKAMIYOR"
Genel başkana utanmaz diyemiyorum, utanması lazım bir insanın. Ümit Özdağ ile olan protokole o bizim aramızdaki namusumuz diyor. Yükselen ırkçı bir parti ile protokol yapıyor, onu açıklamamak namustur diyor, asıl açıklamamak namussuzluktur. Böyle bir genel başkan olur mu. Cumhuriyet tarihinde böyle bir genel başkan gelmemiştir. Ne sorulsa 'buna cevap yok' diyor. Böyle bir genel başkan olur mu? Bu toplantının amacı, Ekrem Bey hem genel başkan olayım, hem belediye başkanı olayım diyor. Toplantı yapabilirler ama Özel kendi vekili. Ekrem Bey, Kemal Bey'i temsil etmiyor, Özel Kemal Bey' temsil ediyor. Kemal Bey hak ediyor bunu, Kemal bey bize ihanet etti. Adalet gelip çatıyor. Kemal bey sokağa çıkamıyor. Milletin karşısına çıkamazsanız ölürsünüz.

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ise "Yazıklar olsun…Ayıp ama artık, çekilin gidin" mesajını paylaşmıştı.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN