Kemal Kılıçdaroğlu yeni MYK ile CHP'de 'tek adam' oldu! Oy verenler çileden çıktı: Yanlışlar ittifakı | Ekrem'ci Soner Yalçın da bombaladı: "CHP hemşehri derneği oldu"

CHP'de, yeni MYK belli oldu. Seçim gecesi, koltuğu bırakmayacağının işaretini veren Kılıçdaroğlu, parti örgütü ve örgüt yönetimlerini de kendine bağlayarak adeta 'tek adam' oldu. Parti örgütünü kendine bağlayan Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tepkisi üzerine Oğuz Kaan Salıcı'yı MYK'da kadro dışına ittiği iddia edildi. Bununla da kalmayan Kılıçdaroğlu, İmamoğlu'na yakın hiçbir ismi de MYK kadrosuna almadı. Kılıçdaroğlu'nun parti içinde yaptığı operasyonu köşesine taşıyan Ekrem'ci Sözcü yazarı Soner Yalçın, CHP Genel Başkanı'na zehir zemberek sözlerle eleştirdi. Yalçın, "Kemalist aydını kalmayan, besleme gazetecisi bol CHP'yi, salt etnistiye/ ırka-mezhebe- hemşehriye dayanan bir “derneğe” dönüştürdü." dedi. Öte yandan kamuoyunda paylaşılan anketlerde muhalif seçmenin yüzde 64.1’i 6'lı koalisyonun Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinde başarılı olamamasının temel sebebi olarak ittifakın yanlış partilerden oluşmasını ve yanlış aday seçimini gördüğü ortaya çıktı.

Giriş Tarihi 06 Haziran 2023, 11:03 Güncelleme 06 Haziran 2023, 11:15
Kemal Kılıçdaroğlu yeni MYK ile CHP’de ’tek adam’ oldu! Oy verenler çileden çıktı: Yanlışlar ittifakı | Ekrem’ci Soner Yalçın da bombaladı: CHP hemşehri derneği oldu

İÇİNDEKİLER

CHP'de toplu istifa süreci sonrası partiyi kurultaya taşıyacak olan yeni MYK (Merkez Yürütme Kurulu) belli oldu.

CHP'DE TEK ADAM KILIÇDAROĞLU
28 Mayıs gecesi yaptığı açıklama ile koltuğu bırakmaya niyeti olmadığını gösteren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti örgütü ve örgüt yönetimlerini kendine bağladı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tepkisi üzerine Oğuz Kaan Salıcı'nın MYK'da kadro dışı kaldığı iddia edildi.

KAFTANCIOĞLU VE İMAMOĞLU KARŞI KARŞIYA
Parti örgütü ve örgüt yönetimlerini Salıcı'dan devralan Kılıçdaroğlu'nun, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile yaptığı görüşmeler sonrası böyle bir karar aldığı öğrenildi. İmamoğlu'nun, Oğuz Kaan Salıcı ve Kaftancıoğlu'nun parti içindeki faaliyetlerinden rahatsız olduğu biliniyordu. İmamoğlu'ndan hazzetmeyen Kaftancıoğlu'nun da kendisine karşı duruşu uzun süredir kulislerde konuşuluyordu.

CHP'DE 10 ARALIK HAREKETİ
Salıcı ve Kaftancıoğlu, partide güçlü bir konumda bulunan 10 Aralık Hareketi içinde yer alıyor. İmamoğlu ve destekçilerinin ise bu oluşumla mücadele içinde olması, partide sık sık yeni krizler doğuruyor. Parti örgütü ve örgüt yönetimleri Salıcı'nın denetimindeyken kurultaya gidilmesine karşı çıkan İmamoğlu'nun, Kılıçdaroğlu ile son görüşmesinde bu talebini kabul ettirdiği öne sürülüyor.

"İSTİFA EDERİM" DİYEN EREN ERDEM GERİ DÖNDÜ
Öte yandan CHP'de yeni MYK'nın netleşmesiyle Selin Sayek Böke, Oğuz Kaan Salıcı, Seyit Torun ve Muharrem Erkek gibi önemli isimlerin kadro dışı kaldığı görüldü.

CHP'nin yeni A takımında parti sözcülüğünü Faik Öztrak, genel sekreterlik görevini ise Neslihan Hancıoğlu yürütecek. Sosyal medya yönetimi ise Kılıçdaroğlu seçimi kazanamazsa istifa edeceğini söyleyen Eren Erdem'e teslim edildi. İdari ve mali işler görevi ise Bülent Kuşoğlu'na verildi.


İMAMOĞLU'NA YAKIN HİÇBİR İSİM DE LİSTEYE GİREMEDİ
CHP'li gazeteci Barış Yarkadaş, MYK listesiyle ilgili bir detayı sosyal medyadan paylaştı. Yarkadaş, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gece hazırladığı MYK taslak listede, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yakın isimleri de değerlendirmişti. Ancak dün sabah Mariott'ta İmamoğlu ile yaptığı kahvaltıdan sonra yeni kararlar aldı ve listeye yeniden şekil verdi. Yeni MYK'da İmamoğlu'na yakın hiçbir isim kendisine yer bulamadı. (Pazar günü için görüşme talebi İmamoğlu'ndan gelmişti.)" dedi.



Kılıçdaroğlu'nun İmamoğlu'na karşı giriştiği bu operasyona karşı harekete geçen Ekrem'ci Sözcü yazarı Soner Yalçın, köşesinden CHP Genel Başkanı'na zehir zemberek sözlerle eleştirdi.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun partiyi bir hemşehri derneğine dönüştürdüğünü belirten Yalçın, "Kemalist aydını kalmayan, besleme gazetecisi bol CHP'yi, salt etnistiye/ ırka-mezhebe- hemşehriye dayanan bir "derneğe" dönüştürdü. Bu sebeple toplumsal yapıdaki gelişmeleri okuyamayan, hesap vermez, tepeden inmeci bir Kılıçdaroğlu var karşımızda!" ifadelerini kullandı.

İşte Soner Yalçın'ın CHP yandaşı Sözcü'de kaleme aldığı o yazı:

Nerede bu devrimci ruh
Ah! Meseleyi dönüp dolaştırıp Kılıçdaroğlu'nun kişisel özelliklerine getiriyorlar.
Yazık! Parti üst yönetimini değiştirme gibi oyalama kurnazlıkları ile yenilgi sorununu gözden kaçıracaklarını sanıyorlar.
Esaslı düşünsel özeleştiri– hesaplaşma yapılacağını söylemek mümkün değil.
Oysa bulanıklığa son verip, puslu havayı açmak şart. Yıllardır yaşıyoruz; iç meselenin derin ve cesurca konuşulmaması
partiyi rotasız bırakıyor; Kılıçdaroğlu'nun aynı konu hakkında birbirinden farklı demeçler vermesinin sebebi de bu!
CHP pusulasını kasten kırdığını söyleyebiliriz. Çünkü:


-Karşımızda İsmet İnönü kadar bile "sol" diyemeyen Kılıçdaroğlu var.
-Karşımızda Ecevit kadar bile "antiemperyalizm" diyemeyen Kılıçdaroğlu var.
-Karşımızda Atatürk'ün Anayasa'ya koydurduğu Altı Ok'dan utanan Kılıçdaroğlu var.
-Karşımızda Atatürk'ün "muasır medeniyet seviyesine ulaşma" gayesi olan çağdaşlaşmayı, Batı'ya biat anlayan
Kılıçdaroğlu var.
-Karşımızda kazanmak için herkesle ilkesiz işbirliği yapan, sağa benzeyerek oy toplayacağını sanan tavizkar Kılıçdaroğlu
var.
-Karşımızda halkta umut yaratamayan idare-i maslahatçı Kılıçdaroğlu var.

Kılıçdaroğlu bugün sağın sağındadır; dünün Turhan Feyzioğlu'sudur!
Kemalist aydını kalmayan, besleme gazetecisi bol CHP'yi, salt etnistiye/ ırka-mezhebe- hemşehriye dayanan bir
"derneğe" dönüştürdü. Bu sebeple toplumsal yapıdaki gelişmeleri okuyamayan, hesap vermez, tepeden inmeci bir
Kılıçdaroğlu var karşımızda!


Bülent Ecevit 1960'lar sonunda, Ulus gazetesinde "Atatürk ve Devrimcilik" üzerine makaleler yazarken, Nihat Erim
CHP Parti Meclisi toplantısında, "genel sekreter reddi mirasta bulunamaz" diyerek, bu sol yazıları eleştirdi. Gelip
Kılıçdaroğlu'nu görse eminim "bu kadar da sağa savruluş da olmaz" diyecektir.
Kılıçdaroğlu kaç seçimdir sivil toplumcu tezlerle, halkçı muhteva unutularak tabanla kopukluk meydana getirdiğini ve
böylece toplumsal desteği artıramadığını kavrayamıyor. Elinde sürekli kağıt kalem var; hesap uzmanlığı bilgisiyle
siyaset mühendisliği yapıyor! Mesela: Emekçi haklarını sadece popülist "ben daha fazla para veririm" vaadine indirdi. Ki,
1961 Anayasası'dan geridir.


Popülist reddi miras modasına kapılan Kılıçdaroğlu, CHP'ye sadece seçim kaybettirmedi. İktidar karşısındaki
siyasi inisiyatifi de yitirtti. İdeolojik üstünlüğün, siyasi üstünlük sağladığını bilecek yeterli teorik birikime sahip değil.
Öyle ki:
Hiç tarih okuması yapmadan, "helalleşme" gibi parti tarihiyle tutarsız hesaplaşmaya girişmesi bundan! Ecevit'in 1970'ler
başında "Özgür İnsan" dergisiyle öncülük ettiği dindarlık ile gericilik arasında ayrım yapan "tarihsel yanılgı" tezini de
bilmiyor olamaz. Ezen-ezilendir asıl mesele…

Demek neoliberalizmin etnisite tuzağı bu kadar etkili oldu partide!
Bu yeni muhafazakar kafa CHP'yi, Mustafa Timisi'nin Birlik Partisi'ne dönüştürecektir.
Mustafa Kemal'in Askerleri "kimlikçi siyasete" teslim oldu demek…


AYNI YOLLARI DENEYEREK FARKLI SONUÇLAR ELDE EDECEKLERİNİ ZANNETMEKTEN VAZGEÇERLER
CHP'nin ve muhalefetin içine düştüğü anketlerle köşesine taşıyan Milliyet gazetesi yazarı Zafer Şahin, "Seçimde yaşanan büyük hayal kırıklığının ardından Millet İttifakı devam eder mi? Muhalif seçmenin yüzde 49.5'i bu soruya "Evet, devam eder" cevabını veriyor. Yüzde 50.5'i ise ittifakın artık sona ereceği düşüncesinde. Türkiye'de muhalif seçmenin adeta röntgenini çeken bu araştırmayı Millet İttifakı partilerinin liderleri iyi analiz etsin. Belki bundan sonraki seçimlerde aynı yolları deneyerek farklı sonuçlar elde edeceklerini zannetmekten vazgeçerler." ifadelerini kullandı.

İşte Şahin'in bugünkü yazısı:


Yazının başlığına bakıp, "Bana yeni bir şey söyle" dediğinizi duyar gibiyim.

Muhalif seçmenin Kılıçdaroğlu'na bakış açısının seçim öncesinde de böyle olduğunu ben de biliyorum. Kemal Bey kampanya döneminde durumu biraz toparladı. Ancak 14 gün içinde Erdoğan karşısında aldığı iki sandık mağlubiyeti ve seçim sonrasında adeta koltuğa yapışması kendisine oy verenleri bile çileden çıkarmış durumda.

BETİMAR Araştırma'nın 31 Mayıs -1 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirdiği "Türkiye Seçmen Eğilimleri Araştırması" sonuçlarına göre ilk turda Kılıçdaroğlu'na oy verenlerin yüzde 6.3'ü ikinci turda tercihini Erdoğan'dan yana kullanmış. Yüzde 4'ü ise sandığa gitmemiş ya da geçersiz oy kullanmış!

İkinci turda Erdoğan'a oy veren muhalif seçmenin yüzde 21.6'sı "Kılıçdaroğlu'nun kazanacağını düşünmediğim için", yüzde 19'u "Kurdukları ittifakı beğenmedim", yüzde 17.8'i "Güvenmediğim, inanmadığım için", yüzde 16.6'sı ise "Yönetemeyeceğini düşünüyorum" diyerek ikinci turda Erdoğan'a oy atmış.

Ve araştırmanın en kritik sorusu… "Sizce Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa etmeli mi?"

Yüzde 62.4'e göre "Evet, etmeli." Yüzde 37.6'ya göre ise "Hayır, etmemeli."

CHP'lilerin yüzde 51.3'ü, İyi Partililerin yüzde 82.1'i, Yeşil Sol Partililerin yüzde 55.2'si, Türkiye İşçi Partililerin yüzde 88.4'ü Kemal Bey'in istifa etmesi gerektiğini düşünüyor.

Anketteki tek çarpıcı sonuçlar bunlar değil.

Muhalif seçmenin yüzde 64.1'i Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinde başarılı olamamasının temel sebebi olarak ittifakın yanlış partilerden oluşmasını ve yanlış aday seçimini görüyor.

CHP'lilerin yüzde 62'si ittifakı oluşturan partilerin Kılıçdaroğlu'na yeterli desteği vermediğini düşünüyor. İyi Partililerin yüzde 66'sı ise ittifakın yapısının ve adayın yanlış olduğu kanaatini taşıyor.

Araştırmada, "Meral Akşener'in 3 Mart'taki çıkışı Millet İttifakı'nın seçimlerde başarısız olmasında etkili oldu mu?" sorusu da yöneltilmiş. Muhalif seçmenin yüzde 54.6'sı bu soruya " Evet, oldu" cevabını verirken, yüzde 45.4'ü ise "Hayır olmadı" diyor.

Ve HDP/Yeşil Sol Parti'nin Kılıçdaroğlu için yaptığı destek açıklaması… Muhalif seçmenin yüzde 52.9'u bu açıklamanın ittifaka zarar verdiğini düşünüyor. Bu oran İyi Parti seçmeninde yüzde 60.9'a ulaşıyor. CHP'lilerin yüzde 49.5'i de İyi Partililer gibi düşünüyor.

Kılıçdaroğlu'nun seçim dönemindeki vaatleri muhalif seçmenin yarıdan fazlasını ikna etmiş ama yüzde 47.7'lik bir kesim "Proje ve vaatler ikna edici değildi" diyor. Bu oran İyi Parti seçmeninde yüzde 61.4'e, Türkiye İşçi Partisi seçmeninde ise yüzde 64.1'e yükseliyor.

İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarının kampanya döneminde mitinglere katılıp, Kılıçdaroğlu'na oy istemesi muhalif seçmen tarafından olumlu karşılanmış.

Seçmenin yüzde 87.1'i Ekrem İmamoğlu'nun sahaya çıkmasının olumlu bir etkiye sebep olduğu kanaatinde. Bu oran Mansur Yavaş için yüzde 84.6 olarak ölçülmüş.

Araştırmanın en dikkat çeken sorularından biri "Şayet Kılıçdaroğlu genel başkanlıktan ayrılır/istifa ederse kimi CHP Genel Başkanı olarak görmek isterseniz?" sorusu. Cevaplar enteresan. Yüzde 46.7'nin adayı Ekrem İmamoğlu… Yüzde 17.6 Mansur Yavaş diyor.

Özgür Özel'i CHP Genel Başkanı olarak görmek isteyenlerin oranı yüzde 6.5. Yüzde 1.2 bu soruya Muharrem İnce cevabını vermiş. Yüzde 0.9'un tercihi ise Mustafa Sarıgül.

Sadece Kılıçdaroğlu değil Akşener'in durumu da sorulmuş muhalif seçmene. Akşener'in İyi Parti Genel Başkanlığı'na devam etmesini isteyenlerin oranı yüzde 80.8.

Akşener'in muhalif seçmendeki algısı iyi ama aynı şeyi ittifakı oluşturan diğer partilerin liderleri için söylemek pek mümkün değil. Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu'nun seçim çalışmalarına katılıp, yeterli desteği verdiğine inananların oranı yüzde 50. Ali Babacan'da bu rakam 28.3'e, Gültekin Uysal'da yüzde 25.9'a, Ahmet Davutoğlu'nda ise yüzde 25.1'e düşüyor. Akşener'in katkı sağladığına inananların oranı yüzde 75.8.

Seçimde yaşanan büyük hayal kırıklığının ardından Millet İttifakı devam eder mi? Muhalif seçmenin yüzde 49.5'i bu soruya "Evet, devam eder" cevabını veriyor. Yüzde 50.5'i ise ittifakın artık sona ereceği düşüncesinde.

Türkiye'de muhalif seçmenin adeta röntgenini çeken bu araştırmayı Millet İttifakı partilerinin liderleri iyi analiz etsin.

Belki bundan sonraki seçimlerde aynı yolları deneyerek farklı sonuçlar elde edeceklerini zannetmekten vazgeçerler.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN