"HER TÜRLÜ BADİREYİ ATLATACAĞIMIZA İNANIYORUM"
Deprem bölgelerinde ziyaret ettiği vatandaşların metanetini gördükçe ne kadar büyük bir milletin evladı olduklarını çok daha iyi anladıklarını ifade eden Başkan Erdoğan, "İnşallah 85 milyon tek yürek, tek bilek olarak bu zor günlerin de üstesinden geleceğiz. Birlik ve beraberliğimize gölge düşürmediğimiz müddetçe Allah'ın izniyle her türlü badireyi atlatacağımıza inanıyorum." dedi.
Şanlıurfa'da perşembe günü itibarıyla arama kurtarma çalışmalarını tamamladıklarını bildiren Erdoğan, enkaz kaldırma ve hasar tespit faaliyetlerini de kısa sürede sonuçlandırarak yeniden inşa ve ihya çalışmalarına başlayacaklarını belirtti.
Daha önce Van, Elazığ, Malatya, İzmir depremlerinde, Kastamonu, Bartın, Sinop, Giresun sellerinde, Antalya ve Muğla yangınlarında afet bölgeleri nasıl kısa sürede ayağa kaldırıldıysa Şanlıurfa ve diğer 9 ilin yaralarının da en hızlı şekilde sarılacağını söyleyen Başkan Erdoğan, şunları kaydetti: "Depremzedelerimizin sıkıntılarını hafifletecek, hayatlarını bir nebze olsun kolaylaştıracak uygulamaları birer birer devreye alıyoruz. Depremde evleri yıkılan ve oturulamaz hale gelen vatandaşlarımızın barınma ihtiyaçlarını ya kendi şehirlerinde ya da diğer vilayetlerimizde gideriyoruz. Bu amaçla ülkemizin dört bir yanındaki otellerimizde, yurtlarımızda, kamu misafirhanelerimizde yerler tahsis ettik. Halihazırda sadece Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı okullarımızda, yurtlarımızda, uygulama otellerinde ve öğretmenevlerinde 460 bin vatandaşımız barınıyor. Geçici barınma merkezlerinde bir milyon 100 bin kişi var. Ev sahibi ve kiracıların tamamını kapsayacak şekilde 5 bin lira ile 2 bin lira arasında değişen kira destek programı oluşturduk.
Evleri yıkılan veya oturulamayacak hale gelen vatandaşlarımızın acil ihtiyaçları ve taşınmaları için hane başına 15'er bin lira ödemede bulunacağız. Depremzedelerimizin barınma sorunlarını hızla çözmelerine yardımcı olacak her türlü tedbiri alıyoruz. En zor günlerinde insanımızı aç, açıkta bırakmamak, çaresiz ve sahipsiz hissettirmemek adına gereken neyse hepsini de yapıyoruz ve yapacağız. Bazı şehirlerimizi yeni baştan inşa edecek, bazılarının yerinde ihyasının yollarını arayacağız. Yüz binlerce konutun, altyapısı ve üstyapısıyla inşası anlamına gelen bu süreci kısa sürede tamamlayacağımıza inanıyoruz."
"VATANDAŞLARIMIZIN HER TÜRLÜ İHTİYACINI KARŞILAYACAK MEKANİZMALARI KURDUK"
İnşa süreci ve yaraların sarılması için vatandaşlardan süre isteyen Erdoğan, "Allah'ın izniyle bir yıl içinde bu inşaatları, inşasını yapacağız, ihyasını da gerçekleştireceğiz. Bunu da tarihimizin her döneminde olduğu gibi yine dayanışma içinde, birlik ve beraberlik içinde hareket ederek gerçekleştireceğiz. Olağanüstü hal, afet bölgesi ve mücbir sebep uygulamasıyla bölgenin ve vatandaşlarımızın her türlü ihtiyacını karşılayacak mekanizmaları kurduk. Bu çerçevede Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı tüm okullardaki eğitime ara verme süresini 20 Şubat'a kadar uzattık." ifadelerini kullandı.
Depremden etkilenen 10 ildeki okulların tüm sınıflarındaki ve kademelerindeki öğrenciler için ikinci dönem devam şartı aranmayacağını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ailelerden çocuklarını diğer illerdeki okullara nakletmek isteyenlere her türlü kolaylığın gösterileceğini söyledi.
Çalışanlardan esnafa kadar her kesim için benzer tedbirleri hayata geçireceklerini belirten Erdoğan, yıkıntıların altından çıkartılan ve ailesine ulaşılamayan çocukların tedavisi ve koruma altına alınması çalışmalarını hassasiyetle yürüttüklerini de bildirdi.
Deprem bölgesi dışındaki şehirlerdeki hastanelere uçakla, helikopterle, gemiyle ve ambulansla nakledilen yaralı depremzedelerin tedavilerinin özenle yapıldığını söyleyen Başkan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Güvenlik güçlerimize evlere ve iş yerlerine dadanan yağmacılara, Ticaret Bakanlığımıza temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarını artıran fırsatçılara asla göz açtırmamaları talimatını verdik. Aynı şekilde özellikle sosyal medya üzerinden yalan ve asılsız haberler yaymak suretiyle milletimizi kışkırtan kaos tüccarlarına karşı müsamahasız davranıyoruz. Akrebin kıskacında yoğrularak bugünlere gelmiş bir millet olarak tarih boyunca aşılmaz denilen nice engeli nasıl aştıysak inşallah bu imtihandan da alnımızın akıyla çıkacağız. Kayıplarımızın acısı yüreklerimizi yakıyor. Fatihalarla, tekbirlerle, salavatlarla, dualarla cenazelerimizi defnettikten sonra deprem bölgesinde hayatı yeniden kuracak, inşa ve ihya faaliyetlerine geçeceğiz. Bizler her zorlukla beraber bir kolaylığın olduğuna inanan bir milletiz. Millet olarak bu zor günleri de atlatacağımızdan hiç şüphe duymuyorum."
BAŞKAN ERDOĞAN'DAN DİYARBAKIR'DA ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR | VİDEO İZLE
BAŞKAN ERDOĞAN'IN DİYABAKIR'DAKİ AÇIKLAMALARI
Başkan Erdoğan, Diyarbakır'da incelemelerde bulundu. Erdoğan açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremlerde şu ana kadar 21 bin 43 kişinin hayatını kaybettiğini, 80 bin 97 kişinin yaralı olarak kurtarıldığını açıkladı.
Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Pazartesi günü yaşadığımız 7,7, ardından 7,6 şiddetindeki deprem felaketinden etkilenen illerimizden bir tanesi de Diyarbakır'dı. Bu depremler ülkemizin yakın hafızasındaki en büyük felaket olan 1999 Depremi'nden 3 kat daha büyük, 3 kat daha yıkıcı. Yine 1939 Erzincan Depremi'nden de çok daha geniş alanda ve çok daha yıkıcı bir afet olarak hesaplanmaktadır. Büyüklükleri 7'nin üzerinde olan 1943 Çankırı, 1953 Çanakkale, 1944 Gerede, 1966 Varto, 1967 Mudurnu, 1970 Gediz, 1976 Muradiye depremlerini de bu depremin yıkıcılığıyla mukayese etmek mümkün değildir. Art arda meydana gelen bu iki depremin kendileri bir yana, artçıları dahi ülkemiz deprem envanterinde oldukça üst sıralarda yer alacak seviyededir. Şehirlerimize yaptığımız ziyaretlerde gördüklerimiz ve dinlediklerimiz Türkiye'nin nasıl büyük bir felaketle karşı karşıya olduğunun ispatıdır.
Dünyanın önde gelen bilim insanları da ülkemizin yaşadığı depremin büyüklüğü ve yıkıcılığı konusunda hemfikirdir. Asrın felaketi olarak nitelenen bu deprem, nerdeyse 1000 kilometrelik bir alanda hissedilmesine rağmen asıl 500 kilometrelik bir alanda yıkıma yol açmıştır. Depremin yıkıma yol açtığı şehirlerimiz 13,5 milyon insanımıza ev sahipliği yapıyor. Sarsıntıların hissedildiği, dolayısıyla insanlarımızın deprem tedirginliği yaşadığı mücavir şehirlerle birlikte bu rakam 20 milyona yaklaşıyor.
Fay hatlarına yakın bölgelerdeki yerleşim yerlerimizin kimi yerlerinde neredeyse taş üstünde taş kalmadı desek yeridir. Arazilerde oluşan devasa yarıklar karayollarını ve demir yollarını ince bir tel gibi bırakan kaymalar, depremin şiddetinin de işaretleridir.
İkinci deprem gündüz yaşanması sebebiyle nispeten daha az can kaybına yol açtı. Ama ilk depremdeki hasarlı binaları tümden yıkarak hasarın ciddi şekilde artmasına yol açmıştır. Yıkılan binaların yanı sıra sayılarını yüz binlerle ifade edebileceğimiz binada hasarları sebebiyle oturulamaz hale gelmiştir. Şu ana kadar deprem bölgesindeki toplam can kaybı 21 bin 43'e ulaşmıştır. Ayrıca 80 bin 97 insanımız da yaralı olarak kurtarılmıştır. Bu depremde maalesef Diyarbakır'da 7'si tamamen yıkık 320'ye yakın bina kullanılamaz hale gelmiş, 255 kardeşimiz vefat etmiş, 901 kardeşimiz yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştır.
Deprem bölgesinin tamamında hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine, sevenlerine, yakınların sabrı cemil diliyorum. Yaralılarımızın her birine acil şifalar niyaz ediyorum. Şehirlerimizin bir kısmında arama kurtarma faaliyetleri tamamlandı. Bir kısmında ise çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Çalışmaların sonlandırıldığı bölgelerdeki ekipleri, yıkımın daha ağır olduğu Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman illerimize aktarıyoruz. Çarşamba günü Kahramanmaraş ve Hatay'ı, dün Adıyaman'ı yerinde gördük, aksaklıkları tespit edip gereken talimatları verdik.
İnşallah buralardaki çalışmaları da hızla bitirerek ölü veya diri enkaz altında hiçbir vatandaşımızı bırakmayacağız. Ardından da hızla enkaz kaldırma ve yeniden inşa faaliyetlerine başlayacağız. Yüz binlerce konutu altyapısı ve üstyapısıyla yeniden inşa edecek, daha doğrusu depremde büyük yıkıma uğrayan şehirlerimizi yeni baştan kuracak planlamaları yapıyoruz.