Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'dan NATO'ya Yunanistan çağrısı: Bu şımarıklığa dur demenin zamanı geldi
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar yıllık değerlendirme toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Akar, "Çözüm sürecinin bittiği tarihten bugüne kadar yurt içinde, Irak ve Suriye’nin kuzeyinde toplam 37 bin 285, bu yılın başından itibaren ise 3 bin 982 terörist etkisiz hale getirilmiştir." ifadelerini kullandı. Türk Silahlı Kuvvetlerine 'kimyasal' iftirası atanlara tepki gösteren Bakan Akar, "İcra edilen tüm bu operasyonlarımız komşularımızın egemenlik haklarına saygılı, sadece terör unsurları hedef alınarak yapılmıştır. TSK'nın envanterinde kimyasal silah ve mühimmat bulunmamaktadır. TSK'ya iftira atanları milletimiz asla affetmeyecektir." ifadelerini kullandı. Yunanistan'ın tahriklerine de tepki gösteren Akar NATO'ya bir çağrı yaparak "Bu şımarıklığa dur demenin zamanı geldi" dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar Akar, basın kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile bir araya geldiği toplantıda Bakanlığının yıllık faaliyetlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
BAŞKAN ERDOĞAN'IN KURDUĞU ÇOK BOYUTLU İLİŞKİLERLE TÜRKİYE ÖZNE HALİNE GELDİ
Küresel ve bölgesel düzeyde gelişmelerin hızlandığı, artan risk, tehdit ve tehlikelere bağlı olarak güvenlik kaygılarının en üst seviyeye çıktığı bir dönemden geçildiğini belirten Akar, bu hassas süreçte Türkiye'nin tüm gelişmeleri yakından takip ettiğini, proaktif davranarak savunma ve güvenlikle ilgili her türlü tedbiri almaya gayret gösterdiğini aktardı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın uluslararası alanda kurduğu çok boyutlu ilişkilerle Türkiye'nin özne haline geldiğini ifade eden Akar, ülkenin etki alanının üç kıta, ilgi alanının ise bütün dünya olduğunu belirtti.
Milli Savunma Bakanlığının Cumhuriyet tarihinin en yoğun ve en başarılı faaliyetlerini icra ettiğini ifade eden Akar, hudutların 7 gün 24 saat esasına göre bugüne kadarki en yoğun ve en etkili tedbirlerle korunduğunu söyledi.
1 OCAK'TAN İTİBAREN SINIRLARIMIZDA ENGELLENEN GÖÇMEN SAYISI
Hudutlarda sınır fiziki güvenlik sistemine dayalı tel örgü, hendek, duvar ve gözetleme sistemlerinden meydana gelen dünya standartlarında, yüksek teknolojiye sahip araç, gereç ve teçhizat kullanıldığını, her geçen gün alınan ilave tedbirlerle sınır güvenliğinin güçlendirildiğini dile getiren Akar, "1 Ocak'tan itibaren hudutlarımızda 256 bin 199 kişinin geçişi engellenmiş, yakalanan 8 bine yakın düzensiz göçmen ile 820 terörist kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir. Etkili operasyonlar sonucu 3 bin 500 kilogram uyuşturucu, 35 bin paket sigara, 2 bin 600 adet muhtelif silah ile 150 binden fazla muhtelif uyuşturucu hap ele geçirilmiştir. Hudutlarımızdaki başarı rakamlarla da açıkça görülmektedir." ifadelerini kullandı.

HADDİNİ VE HUDUDUNU AŞANLARA GEREKLİ CEVAPLAR VERİLMİŞTİR
Milli bir mesele olan sınır güvenliği konusunun zaman zaman siyasi mülahazalara konu edilmesine tepki gösteren Akar, "Şahsi ihtiraslarla polemik konusu yapılmakta, resmi açıklamalar ve yapılan bilgilendirmeler dikkate alınmadan gerçek dışı, abartılı ve yanıltıcı bazı söylemler ortaya atılmaktadır. Bu konuda haddini ve hududunu aşanlara gerekli cevaplar verilmiştir, verilmeye de devam edilecektir" dedi. Akar, Mehmetçiğin büyük fedakarlıkla ve her türlü arazi koşulunda canı pahasına, büyük bir kahramanlık ve fedakarlıkla görevini yapmayı sürdürdüğünü vurguladı.
KİMYASAL SİLAH İFTİRASI ATANLARI MİLLETİMİZ ASLA AFFETMEYECEK
Terörle mücadelenin artan bir şiddet ve tempoda ve taarruzi bir ruhla, azim ve kararlılıkla, başarılı bir şekilde devam ettiğini ifade eden Akar, "Çözüm sürecinin bittiği tarihten bugüne kadar yurt içinde, Irak ve Suriye'nin kuzeyinde toplam 37 bin 285, bu yılın başından itibaren ise 3 bin 982 terörist etkisiz hale getirilmiştir." diye konuştu.
Bu yıl 100 büyük, 453 orta çaplı olmak üzere toplam 553 operasyon gerçekleştirildiğini ifade eden Akar, 4 bin 103 mağaranın imha edildiğini, 2 bin 800 civarında silah ve 1 milyondan fazla mühimmatın ele geçirildiğini açıkladı. Akar, terörle mücadele operasyonlarına ilişkin, "Tüm operasyonlarımız, komşularımızın toprak bütünlüğüne ve egemenlik haklarına saygılı, sadece ve sadece terör unsurları hedef alınarak, tarihi, dini, kültürel dokular, sivil altyapı ve çevre korunarak, koalisyon unsurlarının güvenliğine ve korunmasına hiçbir ordunun göstermediği kadar azami dikkat ve hassasiyet gösterilerek, Birleşmiş Milletler Şartı'nın 51'inci maddesinde belirtilen meşru müdafaa hakkı kapsamında ve uluslararası hukuka uygun olarak icra edilmektedir." açıklamasında bulundu.
Kimyasal silah iddialarına da değinen Akar, "TSK'nin kimyasal silah kullandığı iftirasını atanları, bunun yanında duranları, önüne kalkan olanları ve terörist elebaşlarının borazanlığını yapanları milletimiz asla affetmeyecektir. Türkler ve Kürtler kardeştir. Fitne fesat yuvaları çatlasalar da patlasalar da kardeş kalacaktır." dedi.

NE YAPARLARSA YAPSINLAR HANGİ İNE GİRERLERSE GİRSİNLER O İNLERİ BAŞLARINA YIKACAĞIZ
Akar, Irak'ın kuzeyinde terör örgütü PKK ile mücadelenin Irak ile koordineli ve yakın işbirliği içerisinde sürdürüldüğünü belirterek, "17 Nisan'da başlatılan Pençe-Kilit Harekatı ile kilit kapatılmış ve böylece Irak hududumuzun tamamının ileriden güvenlik ve kontrolü sağlanmıştır. Pençe-Kilit Harekatı kapsamında 506 terörist etkisiz hale getirilmiş, diğer bölgelerden 5-6 kat daha fazla olmak üzere 2 bine yakın mayın, el yapımı patlayıcı, 600'e yakın mağara, sığınak, tünel imha edilmiştir." diye konuştu.
İcra edilen operasyonlarla teröristler tarafından "ulaşılamaz" denilen yerlere ulaşıldığını, "girilemez" denilen yerlere girildiğini belirten Bakan Akar, "Yıl içinde Kandil, Asos, Sincar ve Mahmur dahil olmak üzere 200 kilometre derinliğe kadar her türlü arazi ve hava şartlarında icra edilen operasyonlar bunun en somut örneğidir. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi ine, hangi yılan deliğine girerlerse girsinler o inleri başlarına yıkmakta kararlıyız." dedi.
GÜNEYİMİZDEKİ TERÖR KORİDORUNA KARŞI HAREKAT MESAJI
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik yapılan operasyonlarla Türkiye'nin güneyinde oluşturulmak istenen terör koridorunun engellendiğini belirterek, "Bölgeyi istikrarsızlığa, huzursuzluğa, kaosa sürükleyen ülkeler başta olmak üzere hiç kimse bizden sınırımızın dibinde yuvalanan terör unsurlarına müsamaha göstermemizi beklemesin. TSK, ülkemizin ve asil milletimizin güvenliği için uygun yer ve zamanda gerekli her türlü tedbiri bugüne kadar almıştır, alacaktır." dedi.
Ege ve Doğu Akdeniz'deki gelişmeleri de değerlendiren Akar, Türkiye'nin tüm komşularının sınırlarına, hakkına, hukukuna saygılı olduğunu, tüm ilişkilerinde barış, dostluk, diyalog, iyi komşuluk ve işbirliği içinde olduğunu vurguladı.
NATO BU ŞIMARIKLIĞA ARTIK DUR DEMELİ
Türkiye'nin tüm iyi niyetli, gerçekçi ve samimi yaklaşımlarına rağmen Yunanistan'ın gerginliği tırmandırıcı tahriklere, saldırgan eylem ve söylemler ile hukuk tanımaz tutumuna devam ettiğini ifade eden Akar, şunları söyledi:
"Yunanistan, planlı NATO tatbikatlarında görev yapan uçaklarımızı, önceden tüm müttefiklere bildirilmesine rağmen, son bir hafta içinde iki kez taciz etmiştir. Uçaklarımız her zamanki gibi gerekli karşılığı vermiş ve görevlerini başarıyla tamamlamıştır. Bu düşmanca tavır, Yunanistan'ın NATO'nun temel ilkelerini ve değerlerini hiçe sayacak boyutta küstahlaştığını göstermektedir. NATO'nun da bu şımarıklığa artık dur demesinin zamanı gelmiştir. Yunanistan'ın yaptığı her türlü haksız, hukuksuz eyleme diplomatik alanda ve sahada gerekli karşılık bugüne kadar verilmiştir, bundan sonra da verilecektir. Ülkesinin kaynaklarını ve halkının refahını başka ülkelerin çıkarlarına feda edenler, siyasi varlığını Türkiye düşmanlığı üzerine kuranlar, provokatif eylem ve söylemler ile yine sahnede. Komşumuz Yunan halkı da biz de onları yakından tanıyoruz. Beklentimiz, bu Yunan siyasilerin ve askeri şahısların iç politik amaçlarla uzlaşmaz ve kışkırtıcı tavırlarından derhal vazgeçmeleri, problemlerin diyalog yoluyla çözümüne odaklanmaları ve tarihten özellikle de 9 Eylül 1922'de yaşananlardan ders almalarıdır. "

Akar, garanti ve İttifak anlaşmaları doğrultusunda geçmişte olduğu gibi bugün de Kıbrıs Türk halkının yanında olmaya devam edeceklerini belirterek, "Kıbrıs bizim milli meselemizdir. Kıbrıs konusunda egemen eşit, bağımsız iki devletten bahsediyoruz. Artık mesele bu devletin kurulması değil, kurulmuş olan bu devletin tanınması meselesidir." diye konuştu
BAŞKAN ERDOĞAN'IN YÜRÜTTÜĞÜ AKTİF DİPLOMASİYLE GELEN KAZANIM
Başkan Erdoğan'ın yürüttüğü aktif diplomasiyle sağlanan zeminde Rusya ve Ukrayna Savunma Bakanlıkları ile gerçekleştirdikleri görüşmeler sonucunda Karadeniz Tahıl Girişimi'nin imzalandığını hatırlatan Akar, "Girişim kapsamında İstanbul'da kurulan Müşterek Koordinasyon Merkezinin çalışmaları ile bugüne kadar Ukrayna limanlarından yaklaşık 15 milyon ton tahılın ihtiyaç sahibi ülkelere emniyetle sevki sağlanmış, bugüne kadar Ukrayna limanlarından 577 gemi çıkarken 584 gemi de Ukrayna limanlarına ulaşmıştır." dedi.
Türkiye'nin 70 yıldır etkin ve saygın bir üyesi olduğu NATO bünyesinde aktif bir şekilde faaliyetlerine devam ettiğini dile getiren Akar, Türkiye'nin yeni yılda Muharip Kolordu ve NATO Mukabele Kuvveti Deniz Unsur Komutanlığı görevlerini üstleneceğini söyledi.
Türkiye'nin olduğu bir NATO'nun daha anlamlı ve güçlü olduğunu vurgulayan Akar, "Ancak bazı müttefiklerimiz NATO ruhuna aykırı olarak Türkiye'ye ihracat kısıtlamaları uygulamaktadır. Unutulmamalıdır ki güçlü Türkiye, güçlü NATO, güçlü İttifak demektir." diye konuştu.
Türkiye'nin, NATO'nun açık kapı politikasını desteklediğini ifade eden Akar, "İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine karşı değiliz. Ancak Madrid'de 28 Haziran'da imzaladıkları taahhütlerini yerine getirmelerini, yani teröristlerle ilişkilerini kesmelerini, desteklerini sonlandırmalarını ve ihraç listelerinde Türkiye'ye karşı uyguladıkları tahditleri kaldırmalarını bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
ABD'DEN GEREKLİ TEDBİR VE DÜZELTMELERİ BEKLİYORUZ
ABD ile 40 F-16 Viper uçağının tedariki ve 79 uçağın da modernizasyonu çalışmalarının devam ettiğini aktaran Akar, "Konuya ilişkin başlangıçtan itibaren ABD'li muhataplarımızın olumlu yaklaşımlarını gördük. Bu çerçevede artık ABD tarafından konunun olumlu bir şekilde sonuçlandırılmasını bekliyoruz." açıklamasında bulundu.
Son dönemde Suriye'de PKK/YPG'ye verilen destek, DEAŞ'la mücadeleye zarar verme iddiaları, Türkiye ile Yunanistan arasındaki dengeli yaklaşımdan uzaklaşılması, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne silah ambargosunun kaldırılması ve bazı siyasi figürlerin düşmanca tavırlarla iki ülke arasındaki ilişkileri baltalama girişimlerinin kamuoyunda olumsuz algı oluşturduğunu bildiren Akar, "Bu konularda müttefikimiz, stratejik ortağımız ABD'den gerekli tedbirleri ve düzeltmeleri bekliyoruz." diye konuştu.

FETÖ İLE MÜCADELE YENİ BİLGİ VE BELGELERLE DEVAM EDİYOR
FETÖ ile mücadele kapsamında 15 Temmuz 2016 tarihinden itibaren 10 bin 5'i bakan onayıyla olmak üzere toplam 24 bin 652 kişinin ihraç edildiğini ifade eden Akar, yeni bilgi, belge ve veriler ışığında mücadelenin kararlılıkla devam ettiğini söyledi.
Yeni askerlik sistemi ile modern, esnek, öngörülebilir, sürdürülebilir ve e-Devlet üzerinden erişilebilir bir sistemin tesis edildiğini aktaran Akar, "Askeralma Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 26 Haziran 2019'dan bugüne kadar 402 bin 45 kişi bedelli askerlikten yararlanmıştır. Sadece 2022 yılında bedelli askerlik hizmetinden yararlanmak üzere 168 bin 713 vatandaşımız müracaat etmiştir. 2022 yılında dövizle askerlik hizmeti uygulamasından ise 8 bin 743 vatandaşımız yararlanmıştır." diye konuştu.
Akar sözlerini, "Peygamber ocağı olarak da bilinen kahraman ordumuz, binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen milli, manevi ve mesleki değerleriyle, asil milletimizin sevgisi, güveni ve duasından aldığı ilhamla, aklın ve bilimin ışığında, anayasa çerçevesinde ve yasalar doğrultusunda, Sayın Cumhurbaşkanımızdan başlayan sapasağlam hiyerarşik yapı içinde sıralı amir ve komutanların emir ve komutasında, milletinin emrinde, görevinin başındadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın." ifadeleriyle tamamladı.
Kıbrıs hepinizin bildiği gibi bizim milli meselemizdir. Kıbrıs konusunda egemen, eşit, bağımsız iki devletten bahsediyoruz. Artık mesele bu devletin kurulması değil, kurulmuş olan devletin tanınması meselesidir.
Kıbrıs hepinizin bildiği gibi bizim milli meselemizdir. Kıbrıs konusunda egemen, eşit, bağımsız iki devletten bahsediyoruz. Artık mesele bu devletin kurulması değil, kurulmuş olan devletin tanınması meselesidir.
Amacımız toprak bütünlüğünü sağlamış tek bir Libya'nın oluşumuna katkı sağlamaktır. Kafkasya diğer husus, bu bölgenin de istikrarına büyük önem veriyoruz. Can Azerbaycan öz topraklarını Ermenistan işgalinden kurtarmıştır. Bu kapsamda şu ana kadar 12 bin kadar personele eğitim verilmiştir. 284 metrekare alan mayınlardan temizlenmiştir. Geniş kapsamlı tatbikatı dahil 12 tatbikat icra edilmiştir. Azerbaycan Türk'ünün bundan sonra da yanında olmaya devam edeceğiz.
Bugüne kadar Ukrayna limanlarından 15 milyon ton tahılın ihtiyaç sahibi ülkelere sevki sağlanmıştır. Ukrayna'ya giden 2 adet uçağımız da ülkemize emniyetle döndürülmüştür.
"TÜRKİYE'NİN OLDUĞU BİR NATO DAHA ANLAMLI VE DAHA GÜÇLÜDÜR"
Türkiye'nin olduğu bir NATO daha anlamlı ve daha güçlüdür. Güçlü Türkiye, güçlü NATO güçlü ittifak diyoruz. İsveç ve Finlandiya'nın üyeliğine karşı değiliz. Son dönemde Suriye'de PKK/YPG'ye verilen destek, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne silah ambargosunun kaldırılması kamuoyunda olumsuz algı yaratmaktadır. Bu konularda ABD'nin gerekli düzeltmeleri yapmalarını bekliyoruz.
51 ülkeyle görüşmeler gerçekleştirdik, nitelikli insan gücünün hayati öneminin olduğunun bilincindeyiz. Reform niteliğindeki birçok düzenleme hayata geçirilmiştir. Tüm çalışmalarımız yargı denetimine açık olarak gerçekleştirilmiştir. FETÖ iltisakı nedeniyle toplam 24 bin kişi ihraç edilmiştir. FETÖ ile iktisatlı tek bir personel kalmayana kadar mücadelemiz devam edecektir.
Bakan Akar, Türkiye, Suriye ve Rusya Savunma Bakanları arasında olası üçlü görüşmeye ilişkin, "Ülkemizin hak ve menfaatlerini korumak ve kollamak için her düzeyde usule uygun şekilde, ne yapılması gerekiyorsa yapılıyor, bu kapsamda da temaslar oluyor. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sahayı ve masayı en etkin şekilde kontrol etme azim ve kararlılığındayız." dedi.
Milli Savunma Bakanı Akar, basın kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda, Bakanlığının yıllık faaliyetlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Hava sahasının kapatılması üzerine kaldıkları Ukrayna'dan dönen A400M uçaklarının gelmesine yönelik yapılan çalışmaların detaylarının sorulması üzerine Akar, 23 Şubat'ta insani yardım götürmek ve vatandaşları tahliye etmek için 2 uçağın Ukrayna'ya gittiğini anımsattı.
Uçakların Borispol Havaalanı'nda yüklerini boşaltmasının ardından kalkış için piste hareket ettiği sırada kulenin hava sahasının kapatıldığını söylediğini aktaran Akar, "Ukrayna'da kontrol edilemeyen gruplardan bahsediliyordu. Onlar tarafından bir etki yapılabilir, uçakların bir roket veya füzeyle vurulma, bir provokasyonla karşılaşma riski olduğu için bekledik. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda hem Sayın Zelenskiy hem de Sayın Putin ile birçok kez konuştu. Biz de Sayın Cumhurbaşkanımızın çizdiği çerçevede Rus ve Ukraynalı bakanlarla devamlı görüştük. Taraflara bir kez daha teşekkür ediyorum. En uygun şartların oluşmasının ardından uçaklarımız yurda döndü." diye konuştu.

Akar, ilki saat 17.00'de ikincisi 5 dakika sonrasında kalkan uçakların, 50 dakika içinde Romanya hava sahasına ulaştığını kaydetti.
Ukrayna-Rusya savaşının geleceğine yönelik soru üzerine Akar, "Türkiye olarak 'ateşkes' diyoruz. Hiç olmazsa insani ateşkes olsun diyoruz. Sonrasında ise kalıcı bir ateşkes ve daha sonra da barış görüşmeleri. Türkiye bu konuda azim ve kararlılıkla çalışmalarını sürdürüyor. Savaşın bitmesinden, barışın gelmesinden yanayız." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin Ukrayna dahil tüm komşularının toprak bütünlüğünü desteklediğini vurgulayan Akar, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kırım'ın ilhakını tanımayan açıklamalarını hatırlattı. Akar, savaşın geleceğine yönelik ise "Görünen o dur ki bu savaş kolay kolay bitmeyecek. ABD'nin, Avrupa'nın, batının desteği devam ediyor. Buna göre hazırlıklar, planlar, bütçelere konulan paralar var. Diğer taraftan Rusya'nın açıklamaları var. Bunların hepsini birleştirdiğimizde tüm iyi niyetlerimize, ateşkes, barış temennilerimize rağmen bu savaşın 2023'te de devam etme ihtimalinin yüksek olduğunu söylemek yanlış olmayacak." görüşlerini paylaştı.
"KİMSE TÜRKİYE'DEN MÜSAMAHA BEKLEMESİN"
Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik olası kara harekatının hala masada olup olmadığıyla olası bir harekatta Rusya'nın hava sahasını açıp açmayacağına yönelik soru üzerine Akar, "Sahadaki ve masadaki çalışmalar var. Bunlar aralıksız sürüyor." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin kişilikli, kimlikli, açık ve net politikasıyla gerekli mesajları her tarafa verdiğini anlatan Akar, "Biz egemenlik ve bağımsızlığımızdan ödün vermeden, hak ve hukukumuzu çiğnetmeden bu çerçevedeki çalışmalarımızı, görüşmelerimizi yaptık, yapıyoruz. Hava sahası gibi konuların siyah-beyaz, evet-hayır gibi çok net ve kesin cevapları olmuyor. Biz sınırlarımızı korumak, halkımızın ve milletimizin güvenliğini sağlamak için yapmamız gereken ne varsa yaptık, yapıyoruz. Bu konuda kimse Türkiye'den müsamaha beklemesin." dedi.
Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine başarıyla gerçekleştirilen Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı harekatlarını anımsatan Akar, "Bunların her birinin başında müttefiklerimizle çok açıkça, mertçe konuştuk, görüştük, tartıştık. Hakkımızı, hukukumuzu korumakta azimliyiz, kararlıyız. Bunu yaparken de hiçbir zaman barışı, görüşmeyi, diyaloğu göz ardı etmiyoruz. Konuşacağız, görüşeceğiz. Olayları makul, mantıklı şekilde çözmeye çalışacağız. Oldu ne ala, olmadı, o zaman kendi kararımızı kendimiz vereceğiz. Burnumuzun dibinde teröristlerin ülkemize, milletimize karşı tahriklerini, provokasyonlarını, saldırılarını göz ardı etmemizi kimse bizden beklemesin." şeklinde konuştu.

Başkan Erdoğan'ın açıkladığı "Türkiye, Suriye ve Rusya Savunma Bakanları arasında olası üçlü görüşmeye" ilişkin soru üzerine de Akar, şunları söyledi:
"Ülkemizin hak ve menfaatlerini korumak ve kollamak için her düzeyde usule uygun şekilde, ne yapılması gerekiyorsa yapılıyor, bu kapsamda da temaslar oluyor. Yeri ve zamanı geldiğinde bu konuda bilgilendirme yapılıyor. Görüşmeleri, konuşmaları, diyaloğu hiçbir zaman göz ardı etmiyoruz. Diyaloğa kapalı değiliz. Diyalog devam ediyor. Bu bazen bakanlar arası görüşmeye evriliyor, bazen istihbarat birimlerinin görüşmesi oluyor, bazen başka şekilde oluyor. Biz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sahayı ve masayı en etkin şekilde kontrol etme azim ve kararlılığındayız."
AMİRALLERİN MONTRÖ BİLDİRİSİ DAVASI
"Amirallerin Montrö bildirisi davasına" ilişkin soru üzerine de Akar, "Anayasa ve yasalara göre yapılması gereken neyse onlar yapıldı, yapılıyor. Sonuç da ortaya çıktı." yanıtını verdi.
Arazide zorlu şartlarda görev yapan Türk Silahlı Kuvvetlerinin moral ve motivasyonuna ilişkin soru üzerine Akar, Mehmetçik'in şahsi teçhizatının geçmişle kıyas kabul etmediğini söyledi. Mehmetçik'in soğuktan, sıcaktan koruyacak malzemelere sahip olduğunu, taşıdıkları teçhizatın hafiflediğini, pratik hale geldiğini vurgulayan Akar, "En üst düzeyde bunlar sağlanırken Mehmetçik'imizin moral ve motivasyonu da en üst düzeyde. Mehmetçik ile gurur duyuyor ve moral, motivasyonlarını artıracak her şeyi yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
"HANGİ AKIL KABUL EDER"
Yunanistan'ın karasularını genişletmeye çalıştığına yönelik Yunan basınında çıkan haberlere yönelik değerlendirmesi sorulan Akar, "6 milden yukarı çıkarılması kabul edilemez. Matematik, mantık, akıl var. 1800 kilometreden fazla kıyısı olan bir Türkiye'den bahsediyorsun ve Türkiye uluslararası sulara sizden izin alarak çıkacak. Bunu hangi akıl kabul eder? Karasuları 6 mil, hava sahası 10 mil. Dünyada böyle bir örnek yok. Hak, hukuk, uluslararası anlaşmalar diyorsunuz ancak kendiniz uymuyorsunuz. Bu konuda maalesef bir provokasyon, ısrar, inat, barışa, anlaşmaya sabotaj var. Birileri sabote ediyor." diye konuştu.
Yunanistan'daki "silahlanma sevdasına" da değinen Akar, "Ekonomik ömrü tükenmiş silah, araç, gereç alarak bunlarla Türkiye'ye karşı galebe çalmayı düşünüyorlar. Yanlış. Bunlar Türkiye'ye karşı az, savunma için çok hareketler." dedi.
ABD'nin Doğu Akdeniz'de artan faaliyetleri ve Yunanistan'daki yığınaklarına ilişkin soruya karşılık da Akar, ABD'nin orada 9 üs bölgesi olduğunu belirtti. Dedeağaç'ın LNG ve lojistik merkezi olarak planlandığını belirten Akar, "Anlatılan bu. Ancak savunma ve güvenlik meselesi aynı zamanda takip ve tedbir meselesi. İzah edilen, söylenen şey bu. Başka şekilde kullanılabilir mi? Kullanılabilir. O zaman takip edip, tedbirini alacaksınız." yanıtını verdi.

TEKNİK HEYET ABD'YE GİDECEK
Türkiye'nin F-35 projesindeki durumu ile "S-400'lerin verilmesi durumunda yeniden projeye girebileceğine" yönelik iddiaların sorulması üzerine Akar, Türkiye'nin F-35 projesinden hukuksuz, ahlaki olmayan bir şekilde çıkarıldığını bildirdi. Akar, "Parasal bir boyutu var konunun. Onun çalışmaları, toplantıları devam ediyor. Önümüzdeki günlerde ABD'de bir toplantı yapılacak, o toplantıda teknik heyetimiz bu konuyu detaylı şekilde görüşecek." değerlendirmesinde bulundu. Akar, soruya konu olan iddiayla ilgili kendilerine gelen bir şeyin olmadığını ifade etti.
KKTC'nin tanınmasına ilişkin atılacak adımlara yönelik soru üzerine Akar, "Önümüzdeki günlerde gelişmeler olacağını değerlendiriyoruz ve bunu takip ediyoruz. Türkiye olarak bu konuda yapmamız gereken neyse yapmayı sürdüreceğiz." şeklindeki görüşünü dile getirdi.
ABD donanması ile deniz piyadelerinin Kaliforniya'da Çelik Şövalye-2023 Tatbikatı'nda "amfibi harekat icra etmesi ve tatbikat senaryosunun akıllara Ege'yi getirdiğine" yönelik iddiaların sorulması üzerine Akar, "Böyle senaryolar zaman zaman kullanılıyor. Bunların jenerik olduğunu, oradaki birlikleri çalıştırmak adına yapıldığını bize izah ediyorlar. Günümüz istihbarat konseptinde bilgiler saklı değil. Kaç topunuz, tankınız, mühimmatınız var saklı değil. Saklı olan şey karar vericilerin maksat ve niyeti. Esas olan bu. Olayları yakında takip ediyoruz." şeklinde konuştu.
"SOMUT ADIMLAR BEKLİYORUZ"
Siber yetenekler, insansız hava araçları, yeni teknolojilerin harekat alanındaki etkisi belirtilerek değerlendirmesi sorulan Akar, harekat ortamının her geçen gün geliştiğini ve değiştiğini söyledi. Silah, araç ve gerecin teknolojik anlamda değişmesiyle harekat sahasındaki taktiklerin de değiştiğini anlatan Akar, "Konseptlerimizi, doktrinlerimizi bir sabit tabu olarak görmüyoruz. Teknoloji değiştikçe zorunlu olarak ona göre tedbirimizi alıyoruz. Şu anda telefonla yaptığımız şeyleri eskiden bir muhabere alayı yapıyordu. İHA/SİHA/TİHA'lar, zırhlı araçlar çok gelişti. Buna bağlı olarak doktrin de değişiyor. Biz de buna göre kendimizi yenilemeye devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.
İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine ilişkin soruya da Akar, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine karşı olmadıklarını belirtti. Madrid'de imzalanan mutabakatı hatırlatan Akar, "28 Haziran'da imzaladıkları taahhütlerini yerine getirmelerini bekliyoruz. Yani teröristlerle ilişkilerini kesmelerini, desteklerini sonlandırmalarını ve ihraç listelerinde Türkiye'ye karşı uyguladıkları tahditleri kaldırmalarını bekliyoruz. 'Kaldıracağız' diyorlar ama somut adımlar bekliyoruz. Diyorsunuz ki 'Ukrayna-Rusya savaşı oldu NATO'nun güçlü olmasını bekliyoruz'. NATO'nun en önemli üyelerinden biri Türkiye. Türkiye'nin güçlü olması demek bu aslında, mantık olarak. Birtakım sudan bahanelerle olaylar hep geliştiriliyor. Onun için unutmayın güçlü Türkiye, güçlü NATO, güçlü İttifak." diye konuştu.



