
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Beyoğlu'ndaki terör saldırısına ilişkin, "DEAŞ'la mücadele bahanesi altında terör örgütüne destek verenler de dökülen her damla kana ortaktır. Bölücü terör örgütü, Suriye ve Irak'ta köşeye sıkıştıkça çaresizliğini bu tür kalleş eylemlerle gizlemeye çalışmaktadır. Ne yaparlarsa yapsınlar, kimin arkasına saklanırsa saklansınlar teröristler kendilerini bekleyen acı akıbetten kurtulamayacaklardır." dedi.
Erdoğan, Endonezya'nın Bali adasında düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'nin son gününde Bali Uluslararası Konferans Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.
Başkan Erdoğan, 17'nci G20 Liderler Zirvesi'ndeki programlarını Endonezya'nın müstesna ev sahipliğinde tamamladıklarını dile getirerek, "Dönem başkanlığı görevini başarıyla icra eden Endonezya'yı tebrik ediyorum. Şahsıma, eşime ve heyetime gösterdikleri hüsnükabul dolayısıyla Cumhurbaşkanı Sayın Widodo başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." diye konuştu.
ABD'YE TERÖR TEPKİSİ: DESTEK VERENLER DE DÖKÜLEN HER DAMLA KANA ORTAKTIR | VİDEO İZLE
İstiklal Caddesi'nde pazar günü meydana gelen terör saldırısı sonrasında doğrudan telefon ve mesaj yoluyla taziye ve geçmiş olsun dileklerini iletenlere teşekkür eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"2'si çocuk, 6 sivilin hayatını kaybettiği bu alçak saldırı, terörün kanlı ve çirkin yüzünü bir kez daha gözler önüne sermiştir. DEAŞ'la mücadele bahanesi altında terör örgütüne destek verenler de dökülen her damla kana ortaktır. Bölücü terör örgütü, Suriye ve Irak'ta köşeye sıkıştıkça çaresizliğini bu tür kalleş eylemlerle gizlemeye çalışmaktadır. Ne yaparlarsa yapsınlar, kimin arkasına saklanırsa saklansınlar teröristler kendilerini bekleyen acı akıbetten kurtulamayacaklardır. Nitekim emniyet birimlerimiz, hain saldırının faili olan teröristi ve işbirlikçilerini kısa sürede yakalamışlardır.
Ülkemizin ve bölgemizin geleceğinde terörün hiçbir türlüsüne yer olmadığının altını tekrar çizmek istiyorum. Terör tehdidini kaynağında bertaraf etme stratejimizi kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Tüm dost ve müttefiklerimizin de Türkiye'nin bu haklı mücadelesine samimi desteğini bekliyoruz. Bir kez daha terör saldırısında vefat eden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine ve milletimize baş sağlığı diliyor, yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum."
"DÜNYAMIZ SANCILI BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR"
G20'nin bu seneki temasının "Birlikte toparlanma, daha güçlü toparlanma" olduğunu aktaran Erdoğan, bu çerçevede sene boyunca bakanlar düzeyinde toplantı ve çok sayıda teknik düzeyde çalışma gerçekleştirildiğini söyledi.
Türkiye olarak bu faaliyetlere aktif olarak iştirak ettiklerini, görüşlerini paylaştıklarını, zirve gündemine katkıda bulunduklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Zirve kapsamında küresel, siyasi ve ekonomik görünüme ilişkin son gelişmeleri değerlendirdik. Dünyamız son 3 yıldır salgınla başlayıp sıcak çatışmalar ve bölgesel gerilimlere, özellikle çetrefilleşen sancılı bir süreçten geçiyor. Salgın döneminde alınan katı tedbirlerin tedarik zincirleriyle uluslararası ticaretin işleyişi üzerindeki olumsuz etkilerini halen hissediyoruz. Bilhassa aşırı yükselen enerji, gıda ve ham madde fiyatlarının hiçbir ayrım yapmadan tüm ekonomileri zorladığı görülüyor."
Avrupa ve Amerika dahil pek çok bölgede son 50-60 yılın zirvesine ulaşan enflasyon rakamlarının, karşılaşılan sıkıntının büyüklüğünü ortaya koyduğunu dile getiren Erdoğan, gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun hiçbir ülkenin şimdiye kadar kendisini bu enflasyon cenderesinin dışında tutmakta başarı sağlayamadığını vurguladı.
"İSLAM VE YABANCI DÜŞMANLIĞIYLA MÜCADELEDE DAHA FAZLA HASSASİYET GÖSTERİLMESİ GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ"
Alışılageldik usullerle, ezberlenmiş yöntemlerle enflasyonu düşürme formülünün ise henüz istenilen sonuçları vermediğini gördüklerini kaydeden Erdoğan, "Bu yöntemlere başvuranlar daha da yükselen enflasyon sorunuyla birlikte istihdam kayıplarıyla da yüzleşmeye başlamışlardır." ifadesini kullandı.
Başkan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Küresel ekonomiyle ilgili giderek artan resesyon tartışmaları yakın gelecekte bizleri bekleyen tehlikeye işaret ediyor. Uluslararası kuruluşların raporları ve ekonomik göstergeler, şayet bir çıkış yolu bulunamazsa mevcut durumun kötüleşeceğini gösteriyor. Elbette bu kriz belli bölgelerin değil, batıdan doğuya, kuzeyden güneye tüm ülkelerin krizidir. Ancak küresel ekonomideki kötüleşmenin en şiddetli vurduğu yerler Afrika ve Asya'daki kırılgan devletlerdir. Salgın döneminde sağlık alanında ortaya çıkan gayriinsani manzaralar, bugün de gıda ve enerji alanında tekerrür etmektedir. Somali'den Yemen'e, Sudan'dan Afganistan'a uzanan geniş bir bölgede milyonlarca insan, açlık ve kıtlık tehdidiyle karşı karşıyadır."
Aynı şekilde ekonomik krizin, özellikle Batı ülkelerinde Müslümanların yanı sıra Afrika ve Asya kökenli göçmenlere karşı nefret söylemlerini de artırdığına işaret eden Erdoğan, "7 milyon vatandaşı yurt dışında yaşayan bir ülke olarak nefret söylemlerinin varabileceği ürkütücü boyutları gayet iyi biliyoruz. İslam ve yabancı düşmanlığıyla mücadelede daha fazla hassasiyet gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz. Türkiye tüm insanlığın huzurunu, barışını ve refahını etkileyen bu sınamalar karşısında üzerine düşeni bihakkın yerine getirmenin çabasındadır." görüşünü paylaştı.
"YARDIM KURULUŞLARIMIZLA NEREDE BİR İHTİYAÇ SAHİBİ VARSA İMDADINA KOŞUYORUZ"
Erdoğan, Türkiye olarak salgın döneminde toplam 161 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi yardım malzemesi göndererek nasıl ihtiyaç sahiplerinin yanında oldularsa, bugün de tüm güçleriyle barışın, refahın ve adaletin tesisi için samimiyetle gayret gösterdiklerini belirtti.
Türkiye'nin, milli gelire göre dünyanın en fazla insani yardım yapan ülkesi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Yaklaşık 5 milyon, yerlerinden edilmiş kişiye yıllardır ev sahipliği yapıyoruz. Yardım kuruluşlarımızla nerede bir ihtiyaç sahibi varsa imdadına koşuyoruz. Bölgemizdeki çatışmaları sonlandırmak ve akan kanı durdurmak için en fazla çalışan ülke konumundayız." sözlerini sarf etti.
TAHIL KORİDORU ANLAŞMASI
Ukrayna'da, ihtilafın ilk gününden bu yana savaşın kazananının, adil bir barışın ise kaybedeninin olmayacağı düşüncesiyle hareket ettiklerini aktaran Erdoğan, şu ifadelere yer verdi:
"Taraflar nezdinde bu anlayışla pek çok kolaylaştırıcı ve arabulucu nitelikte girişimde bulunduk. Tarafları pek çok defa aynı masa etrafında bir araya getirme başarısını sergiledik. Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler'le birlikte Karadeniz'de tahıl koridorunu inşa ettik. Bu şekilde gıda krizinin çözümüne büyük katkı sağladık. Şimdiye kadar yaklaşık 11 milyon ton tahılın dünya pazarına girmesini temin ettik. Mutabakatın kesintisiz işlemesi ve ayrıca tahılın Afrika başta olmak üzere en fazla ihtiyacı olan ülkelere ulaşımı için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz."