6'lı masada sürpriz aday! Ne Kemal Kılıçdaroğlu ne Mansur Yavaş!

2023 seçimlerine doğru ilerlerken Cumhur İttifakı adayının Başkan Erdoğan olduğunu açıkladı ancak 6’lı masadan henüz bir belirti dahi yok. İttifakta oyun içerisinde oyun olduğu kulis bilgileriyle medyaya yansımaya devam ediyor. 6’lı masanın aday isminin açıklanmamasının nedenini her ne kadar yıpranma korkusu diye gösterseler de işin içinde çok farklı hesaplar var. Adaylığı konuşulanlar arasında öyle bir isim var ki CHP seçmeni adını duyduğu gibi çıldıracak. Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, “O hesabın bir ucunda Ekrem İmamoğlu, diğer ucunda da Abdullah Gül'ün olduğu söyleniyor. Bu konuda Gül ile Kılıçdaroğlu arasında mekik dokuyan bir isimden de söz ediliyor: Eski bakan Ertuğrul Günay... Kulislerde Günay'ın da içinde olduğu bir ekibin, Gül'ün cumhurbaşkanı adayı olması için ciddi PR çalışması yaptığı söyleniyor” ifadelerini kullandı.

Giriş Tarihi 09 Ağustos 2022, 08:48 Güncelleme 09 Ağustos 2022, 09:21
6’lı masada sürpriz aday! Ne Kemal Kılıçdaroğlu ne Mansur Yavaş!

İÇİNDEKİLER

İşte Mahmut Övür'ün konuyla ilgili yazısından bir bölüm:

Seçime bir yıldan az süre kaldı ama hâlâ 6'lı masanın adayı belli değil. Hâlâ o mu olacak bu mu olacak tartışması sürüyor. Gerekçeleri de hazır; isim açıklanırsa yıpranır ya da ismin açıklanmasıyla gündem değişir. Her iki gerekçe de gerçekçi bulunmuyor.
Bulunmuyor, çünkü işin içinde başka bir hesap var.

O hesabın bir ucunda Ekrem İmamoğlu, diğer ucunda da Abdullah Gül'ün olduğu söyleniyor.
Bu iki isim de henüz devreden çıkmış değil. Ama asıl ilginç olan unutulduğu sanılan Gül isminin ara ara ısıtılması. Bırakın birilerini bizzat Gül'ün kendisi bunu çok istiyor ki arada bir siyasi piyasaya çıkıp konuşuyor. Öyle olmasaydı, dünya Rusya- Ukrayna Savaşı'nın, Tayvan'daki siyasi gerilimin nelere yol açacağını kara kara düşünürken, eski "dindar" bir cumhurbaşkanına 28 Şubat ruhuyla şu soru sorulmazdı: "Dinin siyasette araçsallaştırılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?"


O da "duayen" bir siyasetçi olarak şu cevabı vermezdi:
"Partinizi bir din partisi gibi sunmaya başlarsanız bütün bu yanlışlıklar, noksanlıklar sonunda dine atfedilir. Bu çok tehlikeli bir durum."
Bunu söyleyen, eşi başörtülü diye cumhurbaşkanı olması istenmeyen biri... Dahası, o söyleşide muhalefetin sığındığı en büyük argüman olan "ekonomi ve liyakat" gibi kendilerinin hiçbir koşulda uymadığı bir gündemi ballandıra ballandıra anlatıyor ama nedense dünyaya nefes aldıran "tahıl koridoru"na hiç değinmiyor.


Eski bir dışişleri bakanının, dış politika hamlelerini ve diğer gelişmeleri görmezden gelmesi makul mü? Bunun bir tek nedeni olabilir; muhalefete CHP diliyle mesaj vermek.
Anlaşılan o ki, Gül yeniden aday olmanın hesabı içinde. Birçok insan, "CHP bu kadar Kılıçdaroğlu'nun adaylığına hazırlanmışken, Gül'ün adaylığını kabul etmez" dese de masadan karar çıkınca yapacakları fazla bir şey yok.

Bu konuda Gül ile Kılıçdaroğlu arasında mekik dokuyan bir isimden de söz ediliyor: Eski bakan Ertuğrul Günay... Kulislerde Günay'ın da içinde olduğu bir ekibin, Gül'ün cumhurbaşkanı adayı olması için ciddi PR çalışması yaptığı söyleniyor.
Bugüne kadar 6 artı 7'li masanın bir isim açıklamamasının nedeni de bu ihtimal. Son dakikada açıklanacak ve siyasiler "mecburen" masanın verdiği karara uyacak. Halk uyar mı? Halkın uyacağından ve tepkiye yol açmayacağından emin olsalar şimdiden açıklarlar.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ