Başkan Erdoğan'dan CHP'ye ve 6'lı masaya salvo: Üstü şişhane altı kaval!

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, NATO Zirvesi'nin ardından Gazetecilerle bir araya geldi ve önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, 6'lı masanın HDP ile ilişkisine yönelik sorulan bir soruya, "Daha önce de söyledim; biz şu anda sadece kendimize bakıyoruz. Onların ne yaptığı ne ettiği bizi pek ırgalamıyor. Ama görünen gerçek o ki bu işin üstü şişhane altı kaval." ifadelerini kullandı. Başkan Erdoğan Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Kaftancıoğlu'nun İslam dünyasının sorunlarının tartışıldığı sempozyuma katılmsaına ilişkin de "Bay Kemal ve CHP zihniyeti milletin hangi sorununu çözmüş de sıra İslam dünyasının meselelerine gelmiş? Oysa Türkiye’de İslam’a sorun olan, dini değerlere karşı duran bizzat kendileri…" dedi.

Giriş Tarihi 01 Temmuz 2022, 11:59 Güncelleme 01 Temmuz 2022, 13:05
Başkan Erdoğan’dan CHP’ye ve 6’lı masaya salvo: Üstü şişhane altı kaval!

İÇİNDEKİLER

Başkan Recep Tayyip Erdoğan İspanya'nın ev sahipliğinde Madrid'de yapılan NATO Zirvesi'nin ardından Gazetecilerle bir araya geldi ve önemli açıklamalarda bulundu.

Erdoğan iç siyasete ilişkin kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.

SORU: (TAHA DAĞLI) İç siyasetle ilgili bir soru sormak istiyorum. 6'lı masanın adayı belli değil. Bir taraftan da 6'lı masanın büyük ortağı CHP'nin HDP ile ilişkisinin son dönemde arttığını görüyoruz. 6'lı masanın bilhassa da CHP'nin HDP ile olan ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

"ÜSTÜ ŞİŞHANE ALTI KAVAL"

Daha önce de söyledim; biz şu anda sadece kendimize bakıyoruz. Onların ne yaptığı ne ettiği bizi pek ırgalamıyor. Ama görünen gerçek o ki bu işin üstü şişhane altı kaval. Onun için biz ne yapacağız ne edeceğiz ona bakalım. Bunların 6'sı, artı 1'le de 7'si ne gibi adımlar atacaklar, nasıl bir aday belirleyecekler? Biz şu anda adayımızı belirlemişiz, Cumhur İttifakı olarak yolumuza devam ediyoruz. Rabbim sonunu hayretsin. 2023 inşallah ülkemiz için hayırlara vesile olur.

SORU: (HACI YAKIŞIKLI) Mahmut Ustaosmanoğlu'nun cenazesinde laikliğe uyulmadığı gerekçesiyle Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından yargıya başvurulacağı açıklandı. Bunun yanında muhalefet genel başkanları taziyelerini bildirmediler, adeta yok saydılar. "16 milyon İstanbullunun belediye başkanıyım" diyen İBB Başkanı, en az 1 milyon kişinin toplandığı cenaze törenine gelmediği gibi, taziye de bildirmedi. Hem bu laiklik noktasında yargıya taşımayı hem de taziye iletmemeyi nasıl değerlendirirsiniz?

BUNLAR MAALESEF NASİBİ OLMAYANLAR
Bunların taziyesi bu kadar önemli mi? Hiç gerek yok. Oraya gelenler, özellikle Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi'nin bütün hayatı boyunca vermiş olduğu mücadeleyi yaşayanlar, buna saygı duyanlar. Ben de bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak orada bulundum. Arkadaşlarımla beraber bulundum. CHP'den de bir arkadaş geldi. O da orada bulundu. Demek ki nasibi olanlar da varmış. Bunlar maalesef nasibi olmayanlar. O söylediğiniz derneklerin zaten tarzlarını biliyorsunuz. Bunlar asla bizi üzmez.

Bu ülkede artık laiklik tartışması diye bir şey kalmamıştır. Bunu onlar düşünsün. Laiklikle alakalı bütün tanımlar vesaire hepsi özellikle partimin tüzüğünde de en güzel şekliyle vardır. Biz o çerçeve içerisinde laikliği yaşadık, yaşıyoruz. Ve birilerinden de icazet almamıza gerek yok. Ana muhalefetin başı bu cenazeyle ilgili bir taziye niye göndermemiş veyahut yavru muhalefet niye göndermemiş; bundan dolayı hiç dertlenmeye gerek yok ki. Herkes nasibini alır. Unutmayın, nasibûke yusibûke; nasibin neyse onu bulursun. Zaten Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi kendisini gerçekten yaşamış, onun duygularıyla amel etmiş, amel etmeye devam edenlerle beraber Hakk'a yürüdü. Güzel olan da o değil mi?

SORU: (HACI YAKIŞIKLI) İBB Başkanı, Sayın Cumhurbaşkanı beni davet etmiyor diyordu. Acaba cenazeye katılmak için sizden davet mi bekledi?
Böyle bir şeyin daveti olur mu? Bir şeyi unutmayalım. Camiye daveti kim yapar? Müezzin yapar. Ezan davettir. Bu davete icabet eden nasibini alır. Ama buralarla alakası yoksa, seçim zamanı Eyüp Sultan Camii'ne gidip Kur'an-ı Kerim'i açıp Yasin-i Şerif'i okumaya çalışanlar, kalkıp buralarda da gerek salayı gerekse ezanı duymadıysa; gözleri var görmez, kulakları var duymaz, dilleri var hakkı söylemez; dolayısıyla onların kalpleri körelmiştir.

SORU: (EMİN PAZARCI) Geçtiğimiz günlerde garip bir olay oldu. Türk Ocakları bir sempozyum düzenledi ve orada Sayın Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Kaftancıoğlu İslam dünyasının sorunlarını tartıştı. Kemal Kılıçdaroğlu orada referans olarak "din afyondur" diyen Karl Marx'tan satırlar okudu. Bunlar Türkiye'de ne yapmak istiyorlar?

CHP'NiN YENİ TAKİYESİ
Devlet Bey de bu konuda zaten konuşmasında gayet güzel, sertse sert, taşı gediğine koymaksa en güzel şekliyle ifade etti. Bu da CHP'nin yeni bir takiyesi işte. Bay Kemal ve CHP zihniyeti milletin hangi sorununu çözmüş de sıra İslam dünyasının meselelerine gelmiş? Oysa Türkiye'de İslam'a sorun olan, dini değerlere karşı duran bizzat kendileri… Bunların milleti kandırmak için atmayacakları takla kalmadı. Ancak milletimiz feraset sahibi. Bunlara gereken dersi sandıkta yine verecektir.