Kasetle gelen Kılıçdaroğlu dosyalarla mı gidecek? İmamoğlu cephesinden dikkat çeken hamle

Bir kaset kumpasıyla CHP Genel Başkanlığına getirilen Kemal Kılıçdaroğlu şimdi benzer bir senaryoyla karşı karşıya! Fakat bu kez rakibi 2023 adaylığı için yarıştığı İmamoğlu ve savaşın silahları ise dosyalar. Öyle ki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'dinleniyoruz' iddialarına ilişkin yaptığı açıklamada, "Konuşmaları kaydetseydik Pensilvanya ile konuşmasını duyardık." diyerek bir diş muayenehanesinde söz konusu görüşmenin gerçekleştiğini söylemişti. Bahse konu zamanda Kılıçdaroğlu'nun danışmanlığını da yapan muayenehanede görevli Diş Hekimi Ali Arif Özzeybek, o görüşmeyi adeta doğruladı. Kılıçdaroğlu hakkındaki iddiaya, İmamoğlu'na yakın medya yoğun ilgi gösterdi. Kılıçdaroğlu’nun Pensilvanya ile görüşmesine daha önceki yıllarda ilgi göstermeyen muhalif medyanın şimdi gündem yapmasının altında 2023 savaşlarının olduğu konuşuluyor. İddiaya göre İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu cepheleri karşılıklı olarak birbirlerine savaş açmak üzere dosyalar biriktiriyor.

Giriş Tarihi 17 Ocak 2022, 08:32 Güncelleme 17 Ocak 2022, 12:06
Kasetle gelen Kılıçdaroğlu dosyalarla mı gidecek? İmamoğlu cephesinden dikkat çeken hamle

İÇİNDEKİLER

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuk olduğu canlı yayında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıdaroğlu'nun 'dinleniyoruz' iddialarına yanıt vermiş, "Konuşmaları kaydetseydik Pensilvanya ile konuşmasını duyardık." ifadelerini kullanmıştı. Bakan, Kılıçdaroğlu'nun bir diş muayenehanesinde Pensilvanya ile görüştüğünü ve 'Yurtta barış dünyada barış' sloganını konuştuğunu ifade etmişti.

KILIÇDAROĞLU'NUN PENSİLVANYA GÖRÜŞMESİNE ŞAHİT OLAN DİŞ HEKİMİ İDDİALARI REDDETMEDİ
Oda TV'nin haberine göre, bahse konu zamanda Kılıçdaroğlu'nun danışmanlığını da yapan muayenehanede görevli Diş Hekimi Ali Arif Özzeybek, o görüşmeyi reddetmedi.

Kendisine yöneltilen, "Kılıçdaroğlu sizin kliniğinizde hangi tarihte Pensilvanya ile görüştü." sorusuna yanıt veren Özzeybek görüşmeyi reddetmeyerek, konu hakkında daha fazla konuşmak istemediğini söyledi.

KILIÇDAROĞLU İLE İMAMOĞLU ARASINDA DOSYA SAVAŞI
Bakan Soylu'nun Kılıçdaroğlu hakkındaki çarpıcı açıklamaları ve bahse konu diş hekiminin iddiaları doğrular nitelikteki açıklamaları CHP içinde de yeni bir savaşın fitilini ateşledi. Adaylık yarışında Kılıçdaroğlu'na karşı hamleleriyle öne çıkan İmamoğlu'na yakın medya, uzun süredir sessiz olduğu bu olayı bir koz olarak gündemine almaya başladı. Kulislerde yer alan iddiaya göre İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu cephesi 2023 öncesi birbirlerine karşı kullanmak üzere dosya savaşlarına başladı.



Gazeteci Abdulkadir Selvi, bugünkü köşesinde konuya ilişkin çarpıcı bilgileri aktardı. Selvi'nin yazısı şöyle:

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, telefonlarının dinlenildiğini iddia eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, "Konuşmalarını kaydetseydik Pensilvanya ile konuşmasını duyardık" diye karşılık vermişti.

Soylu, Kılıçdaroğlu'nun Pensilvanya ile diş muayenehanesinde görüştüğünü ve 15 Temmuz'dan önce gerçekleşen görüşmede, "Yurtta barış, dünyada barış" sloganının konuşulduğunu söylemişti.

Her konuda video çekip, gece yarısı tweet'ler atan Kılıçdaroğlu bu iddia karşısında suskunluğunu koruyor. Ama CHP'de başka ilginç bir gelişme yaşanıyor. Nedir o?

Süleyman Soylu daha önce de bu iddiayı gündeme getirmişti. Hem de bir defa değil, birkaç kez. Ama o zaman CHP'ye yakın medya sessiz kalmıştı. Bu kez muhalif medya Soylu'nun iddialarına ilgi gösterdi. Kılıçdaroğlu'nun, Pensilvanya ile o dönem danışmanı olan diş doktoru Ali Arif Özzeybek'in muayenehanesinde görüştüğüne dair dosyayı yayınladılar. Ali Arif Özzeybek ise görüşmeyi yalanlamadı, sadece "Ben bu konuyla ilgili konuşmak istemiyorum" demekle yetindi.

15 TEMMUZ'UN SLOGANI

Burada önemli olan iki nokta var. Görüşmenin 15 Temmuz'dan önce gerçekleştiği ifade ediliyor. İlginç olanı, 15 Temmuz darbe girişiminin bildirisinin altında "Yurtta Sulh Konseyi" ismi yer alıyordu. Görüyoruz ki o slogan Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz'dan birkaç ay önce Pensilvanya ile görüşmesi sırasında "Yurtta barış, dünyada barış" olarak telaffuz edilmiş.

Pensilvanya'nın 15 Temmuz darbe girişiminin hazırlıklarına 1 Kasım seçimlerinin hemen ardından başladığı ortaya çıktı. Belli ki darbenin sloganı da önceden belirlenmiş. Ama bunun Kılıçdaroğlu ile görüşme sırasında kullanılması önemli.

İMAMOĞLUCU MEDYANIN İLGİSİ

Bence ikinci ama daha önemli bir nokta var ki, o da Kılıçdaroğlu hakkındaki iddiaya, CHP'ye yakın medyanın bir kısmının olağanüstü ilgi göstermesi. Neden acaba?

Bu sorunun cevabını bulmak üzere kulislere kulak kabarttım. Karşıma CHP içindeki kamplaşma çıktı. Cumhurbaşkanı adaylığı için Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasında müthiş bir güç mücadelesi yaşanıyor. Kılıçdaroğlu'nun baş başa görüşmesine rağmen İmamoğlu geri adım atmıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaştıkça bu rekabet hızlanmaya başladı. İmamoğlu, Kılıçdaroğlu mücadelesinde yeni bir aşamaya geçildi. İmamoğlucularla, Kılıçdaroğlucular ayrışmaya başladı. CHP'deki kurultay sürecinin ertelenmesinin tek nedeni seçimler değil. İmamoğlu - Kılıçdaroğlu mücadelesinin kurultay sürecinde kıran kırana bir savaşa dönüşmesini önlemek için kurultayı ertelediler.

CHP'de belediye başkanları, il teşkilatları ve milletvekilleri arasında İmamoğlucular ve Kılıçdaroğlucular ayrışması başladı. Ama asıl mücadele İmamoğlu'nu destekleyen medya ile Kılıçdaroğlu'nu destekleyen gazeteciler arasında yaşanıyor. Belediye imkânlarını kullanarak İmamoğlu bu yarışta öne geçmiş gözüküyor.

DOSYALAR TUTULUYOR

Kılıçdaroğlu'nun Pensilvanya ile görüşmesine daha önceki yıllarda ilgi göstermeyen muhalif medyanın şimdi gündem yapmasının altında bu mücadele yatıyor. Artık Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu ekipleri birbirleri hakkında dosyalar tutmaya başladılar.

MESUT YILMAZ- HASAN CELAL GÜZEL OLAYI

Sizi buradan alıp ANAP'taki liderlik mücadelesine götürmek istiyorum. Özal'dan sonra ANAP'ın başına geçmek için kıran kırana bir mücadele yaşanıyordu. Mesut Yılmaz'ı, TÜSİAD başta olmak üzere İstanbul'un iş dünyası, Semra Özal, liberaller ve merkez medya destekliyordu. Başbakan Yıldırım Akbulut ise klasik parti tabanından destek alıyordu. Ama Özal ailesini karşısına almıştı. Özal'ın, "Tank Hasan" adını taktığı Hasan Celal Güzel'i ise muhafazakâr-milliyetçi taban ile "milli unsurlar" istiyordu. Hasan Celal Güzel, içinde trajik bir trafik kazasında hayatını kaybeden Hande Mumcu'nun da yer aldığı "Özal-Bush görüşmesinin tutanakları" iddialarıyla tasfiye edildi.

Bunu niye hatırlattım?

MASONLUK İDDİASI

Parti içi muhalefet kimi zaman çok ilginç tasfiyelere neden olabiliyor.

Demirel'in mason olduğuna dair iddialar da yine AP kongresi öncesinde gündeme taşınmıştı. Parti içi rakipleri tarafından.

ANAP kongresi öncesinde de Mesut Yılmaz'ın mason olduğuna dair bir dosya dolaştırılıyordu. Mesut Yılmaz'a ulaşıp elimdeki dosyanın ışığında mason olup olmadığını sormuştum. İddialardan haberi olmuştu. İddia edilen belgeyi incelettiğini, sahte olduğunu ve sonradan üretildiğinin tespit edildiğini söylemişti. Mason olmadığını söyleme gereği duymuştu.

İnsan yaşlı olunca bunları hatırlıyor.

Bakalım CHP'deki Kılıçdaroğlu-İmamoğlu mücadelesi bizi nerelere götürecek?

KILIÇDAROĞLU, 15 TEMMUZ ÖNCESİ PENSİLVANYA İLE GÖRÜŞTÜ MÜ?
Öte yandan bir başka gazeteci Nedim Şener de bugünkü köşesinde Pensilvanya görüşmesine ilişkin çarpıcı detayları aktardı. Şener'in yazısı şu şekilde:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumartesi günü bir konuşmasında yine demokrasiden söz ederek, "Dünya demokrasi krizinin içinde" ifadesinde bulunmuş. "Türkiye bu krizinin göbeğinde. Bu ülkenin gençlerine güveniyorum. Bu ülkenin gençleri kesinlikle demokrasi krizini aşacak ve bu ülkeye de demokrasiyi getirecek. Buna yürekten inanıyorum" demiş.

Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu, ne zaman "demokrasi" kelimesini telaffuz etse, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sızmış Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu'nun evinde çekilen fotoğrafları aklıma gelir. Kılıçdaroğlu, gece yarısına doğru geldiği Atatürk Havaalanı'nda, korumalarının girişi kapatan darbecilerden izin alması sonrası geceyi geçirmek için Yeşilyurt'taki Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gitmişti.



Kılıçdaroğlu darbe girişimini TV'de seyrederken.

Gece boyu telefonla konuşan Kılıçdaroğlu'nu arayanlardan birisi de FETÖ'cü darbecilerin yakalamak için peşine düştüğü dönemin başbakanı Binali Yıldırım'dı.

SOKAĞA ÇIKANLARIN GÜVENLİĞİNİ KİM SAĞLAYACAK!

Binali Yıldırım, 15 Temmuz gecesi Kemal Kılıçdaroğlu ile ne konuştuğunu darbe girişiminden tam 1 yıl 9 ay sonra, 2018 yılının nisan ayında televizyon programında şöyle açıkladı: "O ilk açıklamayı yapmadan önce bilgi verdim ve kendisine de durumu anlattım. Nasıl tutum sergileyeceğimizi de anlattım. Şunu da söyledim, dedim ki, 'Biz milleti meydanlara davet edeceğiz. Siz de lütfen partiniz aracılığıyla çağrı yapın. Bu parti meselesi değil, milli meselesidir.'

Bana bir anda şeyi sordu, 'Bu vatandaşların güvenliğini kim sağlayacak?' dedi."



Kılıçdaroğlu Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinden çıktıktan sonra, tekneyle Pendik'e geçerken.

MİLLETVEKİLLERİ MECLİS'TE

Elbette, 15 Temmuz gecesi CHP'li milletvekillerinin de FETÖ'cü darbeciler tarafından bombalanan TBMM'de bulunduğunu tüm Türkiye gördü, biliyor. Ancak, halk sokakta darbecilere karşı canıyla direnirken ve 251 insanımızın şehit, 2 bin 193 kişinin gazi olduğu o gecenin sabahında, televizyonun başında çekilen ve kendileri tarafından servis edilen Kemal Kılıçdaroğlu fotoğrafı unutulacak gibi değil.

Daha önce bir konuşmasında, "Darbe olursa tankın üzerine ilk ben çıkarım" diyen Kılıçdaroğlu'nun, o gece sokağa çıkması beklenirdi. Bugün onun da beğenmediği demokrasi, o gece FETÖ'cülere direnenler sayesinde ayakta kaldı. Görev yaptığı TBMM'nin kapatılması o insanlar sayesinde önlendi.

Kılıçdaroğlu direnişe katılmadığı gibi ertesi gün de saat 10.30'da belediye başkanının evinden çıkıp, Bakırköy'den ayarlanan bir tekne ile Pendik Marina'ya, saat 12.00'de oradan karayoluyla Ankara'ya gitti. Tüm bunları, o gecenin şaşkınlığına, korkusuna verebilirim. Ama darbe girişimi sonrası tutumu anlaşılır gibi değil. Darbeye karşı Yenikapı'da mitinge katılmayacağını söyleyip sonra katılmasını önemsemiyorum bile. Ancak, FETÖ'cülerin ürettiği "kontrollü darbe" ifadesini sahiplenmesini anlamak mümkün değil.

SAHTE DOKÜMANLA SUÇ DUYURUSU

Kemal Kılıçdaroğlu, söylediği "kontrollü darbe" iddiasını beslemek için, darbe girişiminin yöneticisi FETÖ'nün mahrem imamı Adil Öksüz'ün MİT elemanı olduğu yalanını ortaya attı.

Bununla yetinmedi, FETÖ'nün firari MİT mahrem imamlarının, Adil Öksüz'ün MİT elemanı olduğuna dair hazırladığı sahte dokümanlarla, Milletvekili Aytun Çıray aracılığıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Böylece, Adil Öksüz'ün MİT elemanı çıkması halinde, 15 Temmuz'un MİT kontrolünde bir darbe olduğunu kanıtlamış olacaktı!

FETÖ'CÜ DANIŞMAN GÜRSUL: '15 TEMMUZ TİYATRODUR'

Emekli Albay Ahmet Zeki Üçok, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 21 Temmuz 2016'da CHP Genel Merkezi'nde genel başkan yardımcılarının da bulunduğu toplantıya çağırıldığını, Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarını hazırlayan FETÖ mensubu olan Bylock kullanıcısı Fatih Gürsul'un, "Sayın Genel Başkanım, 15 Temmuz kesinlikle bir darbe değil, Tayyip'in bir oyunu, tiyatrosudur" dediğini aktarmıştı.

Daha sonra yaptığı açıklamalarda, 15 Temmuz'a "kontrollü darbe" deyip darbecilerle mücadele için OHAL yetkisinin çıkarıldığı 20 Temmuz'a "darbe" diyen Kılıçdaroğlu, sonradan fikrini değiştirdi.

2019'dan itibaren 15 Temmuz'a "kontrollü darbe" demeyi bırakıp "darbe", 2021'de ise "15 Temmuz darbe girişimi oldu. Hep beraber mücadele ettik. Darbecilere karşı çıkıldı" demeye başladı.

DANIŞMAN REDDETMİYOR

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun gündeme getirdiği bir konu, tüm yaşananları bir kez daha gözden geçirme ihtiyacı doğurdu.

Soylu, Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz öncesi bir dişçi muayenesinde Pensilvanya ile telefonda konuştuğunu belirterek şu açıklamayı yaptı: "Bir de şunun cevabını bekliyorum, bu soruyu da sordum. Kimseye hakaret etmiyorum, iftira etmiyorum. 'Böyle bir şey yok' desin. Mesela desin ki, 'Biz Pensilvanya'yla bir diş muayenehanesinde konuştuğumuzda, yurtta barış dünyada barış sözünü konuşmadık' desin. 'Konuşmadık' desin. Böyle bir şey söyleyiversin. 'Orada şu kişilerle beraber değildim' desin. Söyleyemez."

Kılıçdaroğlu'nun o konuşmayı yaptığı yer, o dönem Kılıçdaroğlu'nun danışmanlığını yapan şu anda ise Soylu'nun danışmanı olan Diş Hekimi Ali Arif Özzeybek.

OdaTV, Özzeybek'e ulaşmış ve görüşmeyi doğrulamasını ya da yalanlamasını beklemiş. Özzeybek, sorular karşısında, konuyla ilgili konuşmayacağını belirtmiş ama Kılıçdaroğlu'nun Pensilvanya ile görüşme yaptığını da reddetmemiş.

Böyle vahim bir iddia ortaya atıldığında yapılacak tek şey, eğer gerçek değilse hemen yalanlama yapılmasıdır. Ama şu ana kadar Kılıçdaroğlu'ndan ses yok.

Nasıl daha sonra yalan olduğu ortaya çıkan Kılıçdaroğlu'nun, Adil Öksüz'ün MİT elemanı olduğu ve 4 bakan, 80 AKP'li milletvekilinin Bylock kullanıcısı olduğu iddialarının peşine düştüysek, bu konuda da gerçeğin izini takip edeceğiz.

Unutulmamalı ki gerçeklerin mutlaka ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır...

KILIÇDAROĞLU İLE İLGİLİ ÇOK CAN ALICI BİR DOSYA VAR
Öte yandan Cumhuriyet yazarı Mine Kırıkkanat, "Kılıçdaroğlu ve ekibi hakkında çok kapsamlı bir dosya var. Çok can alıcı, çok yıkıcı bir dosya var basının elinde. Benim elimde de var ama söyleyemem." ifadeleriyle Kılıçdaroğlu'na olası bir operasyonun sinyalini vermişti.



Kırıkkanat, 'Ne olduğunu söyleyemeyeceğim size. Çünkü başım derde girer. Derde girmesini istemiyorum. Kılıçdaroğlu ve ekibi hakkında çok kapsamlı bir dosya var. Çok can alıcı, çok yıkıcı bir dosya var basının elinde. Benim elimde de var ama söyleyemem.

Ortaya çıkarmıyorlar çünkü CHP'den daha suya götürüp susuz getireceği bir ekip bulamazlar. Burada duruyorum. Başka soru sormayın.'
ifadelerini kullanmıştı.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN