Tıp Fakültesi Dekanı: Toplumun yüzde 70'i Çin’den alınan inaktif aşıyla aşılanırsa salgın durur

Koronavirüs aşısı hakkında spekülasyonlar devam ederken bilim insanlarından da açıklamalar gelmeye devam ediyor. Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuz Karabay, Türkiye’nin Çin’den aldığı inaktif özellikli yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısının güvenle kullanılabileceğini belirtti. Karabay, "Toplumun yüzde 70’inin etkene karşı antikorları olursa o toplumda hastalığın sıklığı dramatik bir şekilde değişmekte ve hastalığın yayılması durmaktadır" açıklamasında bulundu.

Giriş Tarihi 16 Aralık 2020, 18:04 Güncelleme 16 Aralık 2020, 18:32
Tıp Fakültesi Dekanı: Toplumun yüzde 70’i Çin’den alınan inaktif aşıyla aşılanırsa salgın durur

İÇİNDEKİLER

Çin'den gelen SinoVac aşısı hakkında uzmanından önemli bir açıklama geldi.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

"ÇİN AŞISININ SAKLANMA KOŞULLARI KOLAY"

Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Karabay, Çin'den alınan aşının güvenle kullanılabileceğini söyledi. Prof. Dr. Karabay, Çin aşısını saklama koşullarının kolay olduğunu belirterek, "Çin aşısında kullanılan teknik, yıllardan beri uygulanıyor. Örneğin; Hepatit A aşısı bu teknikle hazırlanmaktadır ve yıllardır güvenli bir şekilde bu aşıyı kullanmaktayız. Dolayısıyla inaktif bir aşı; yaptırılmasında bir sakınca görmüyorum. BionTech aşısının da ilk deneylerinde oldukça başarılı sonuçlar gözüküyor. Bununla beraber yıllar içinde antikor düzeyini ne kadar koruyabildiğini gösterecek klinik çalışmalara ihtiyacımız var. Her iki aşı arasındaki en önemli fark, Çin aşısında saklama koşulları çok daha kolayken, BionTech aşısının ise eksi 70 dereceyi bulan saklanma mecburiyeti kullanımını zorlaştırıyor" dedi.

Türkiye şartlarına en uygun aşıya Sağlık Bakanlığı'nın karar vereceğini söyleyen Prof. Dr. Karabay, şöyle konuştu:

"BAKANLIĞIN UYGUN BULDUĞU..."

"Aşılarda etkinlik, güvenilirlik, saklama ve uygulama koşulları gibi birçok dinamik göz önüne alınıyor. Bütün bu faktörleri birleştirerek en doğru kararı verecek olan Sağlık Bakanlığı'dır. Ancak şunu söylemek isterim ki Çin aşısı, Alman aşısı, Amerikan aşısı gibi ayrımlar yapmadan bakanlığın uygun bulduğu, uygulanmasına izin verdiği aşının uygulanmasında fayda olduğunu düşünüyorum. Eğer bir toplumda bağışık insanların sayısı artar ise enfeksiyonun bulaşma zinciri kırılır ve toplumdaki enfeksiyon yaygınlığı azalır. Bu nedenle toplumdaki bağışık insanların sayısının artması hastalığın azalması adına son derece değerlidir ve önemlidir. Eğer bir toplumun yüzde 70'inin etkene karşı antikorları olur ise o toplumda hastalığın sıklığı dramatik bir şekilde değişmekte ve hastalığın yayılması durmaktadır."

Çin'den gelen SinoVac aşısı hakkında uzmanından önemli bir açıklama geldi.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

"ÇİN AŞISININ SAKLANMA KOŞULLARI KOLAY"

Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Karabay, Çin'den alınan aşının güvenle kullanılabileceğini söyledi. Prof. Dr. Karabay, Çin aşısını saklama koşullarının kolay olduğunu belirterek, "Çin aşısında kullanılan teknik, yıllardan beri uygulanıyor. Örneğin; Hepatit A aşısı bu teknikle hazırlanmaktadır ve yıllardır güvenli bir şekilde bu aşıyı kullanmaktayız. Dolayısıyla inaktif bir aşı; yaptırılmasında bir sakınca görmüyorum. BionTech aşısının da ilk deneylerinde oldukça başarılı sonuçlar gözüküyor. Bununla beraber yıllar içinde antikor düzeyini ne kadar koruyabildiğini gösterecek klinik çalışmalara ihtiyacımız var. Her iki aşı arasındaki en önemli fark, Çin aşısında saklama koşulları çok daha kolayken, BionTech aşısının ise eksi 70 dereceyi bulan saklanma mecburiyeti kullanımını zorlaştırıyor" dedi.

Türkiye şartlarına en uygun aşıya Sağlık Bakanlığı'nın karar vereceğini söyleyen Prof. Dr. Karabay, şöyle konuştu:

"BAKANLIĞIN UYGUN BULDUĞU..."

"Aşılarda etkinlik, güvenilirlik, saklama ve uygulama koşulları gibi birçok dinamik göz önüne alınıyor. Bütün bu faktörleri birleştirerek en doğru kararı verecek olan Sağlık Bakanlığı'dır. Ancak şunu söylemek isterim ki Çin aşısı, Alman aşısı, Amerikan aşısı gibi ayrımlar yapmadan bakanlığın uygun bulduğu, uygulanmasına izin verdiği aşının uygulanmasında fayda olduğunu düşünüyorum. Eğer bir toplumda bağışık insanların sayısı artar ise enfeksiyonun bulaşma zinciri kırılır ve toplumdaki enfeksiyon yaygınlığı azalır. Bu nedenle toplumdaki bağışık insanların sayısının artması hastalığın azalması adına son derece değerlidir ve önemlidir. Eğer bir toplumun yüzde 70'inin etkene karşı antikorları olur ise o toplumda hastalığın sıklığı dramatik bir şekilde değişmekte ve hastalığın yayılması durmaktadır."