AB'den skandal karar! Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki varlığı rahatsız etti

Avrupa Birliği (AB), Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki kararlı varlığından rahatsızlığını bir kez daha gözler önüne serdi ve tarafını belli etti. Bölgede uygulanan sondaj faaliyetleri nedeniyle TPAO'nun iki yöneticisi hakkında verilen yaptırım kararı bir yıl daha uzatıldı. AB bu kararla resmi açıklamalarla reddetmiş olsa da hala sözde Seville Haritası'nda çizilen sınırları esas aldığını ortaya koydu.

Giriş Tarihi 08 Kasım 2020, 06:39 Güncelleme 08 Kasım 2020, 06:39
AB’den skandal karar! Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki varlığı rahatsız etti

İÇİNDEKİLER

Avrupa Birliği, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetleri nedeniyle Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ferruh Akalın ile TPAO Arama Daire Başkanlığı Müdür Yardımcısı Ali Coşkun Namoğlu'na uygulanan yaptırımların süresini 1 yıl daha uzattı. Avrupa Konseyi'nden yapılan açıklamada yaptırım çerçevesinin 12 Kasım 2021 tarihine kadar uzatıldığı açıklandı. AB, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki doğal gaz arama ve sondaj çalışmalarını, sözde Kıbrıs Cumhuriyeti'nin (Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin) egemenlik haklarını ihlal ettiği iddiasıyla "yasa dışı" olarak nitelendirmiş ve 15 Temmuz 2019'da yaptırım kararı almıştı.

YENİ YAPTIRIM HAZIRLIĞI
Yeni Şafak'ın haberine göre Türkiye'nin garantörlüğünü hiçe sayan, GKRY'yi adanın tek sahibi olarak sözde Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanımlayan ve KKTC'yi tanımayan ülkelerin KKTC haklarını da göz ardı eden söz konusu hamle, Türkiye tarafından "yok hükmünde" sayılırken, Avrupa Komisyonu şimdi de Yunanistan ve GKRY lobisinin baskılarıyla Yunanistan ile Doğu Akdeniz'de yaşanan deniz sınırları anlaşmazlığı üzerinden Türkiye'ye yeni yaptırımlara hazırlanıyor. AB'nin Türkiye'nin Kıbrıs adası açıklarındaki sondaj faaliyetlerinin yanı sıra Doğu Akdeniz'de beklenen yeni yaptırım kararları, Seville haritası esas alınarak alınıyor. Bu kararlar, Avrupa Birliği'nin, Seville Haritası'nda Yunanistan ve GKRY'ye ait olduğu iddia edilen bölgelerde yapılan faaliyetleri "yasa dışı" saydığının açık bir göstergesi.