Sözcü Gazetesi yazarı Uğur Dündar'ın belgeselinin PR'ı amacıyla dolaşıma sokulan ve 26 yıl öncesine ait olduğu belirtilen görüntülerde, iş adamı Halil Bezmen'in çalışanı Remzi Çelik'i küfürler savurarak dövdüğü ortaya çıkmıştı. O dönem operasyon haberleriyle hedef aldığı Halil Bezmen'in ABD'deki evine giden ve izinsiz şekilde evin bahçesine giren Dündar'ın, bahçıvan olarak çalışan Çelik'in tepki göstermesinin ardından elindeki mikrofonla saldırarak talihsiz adamın burnunu kırdığı ortaya çıkmıştı.
GÖZALTINA ALINMIŞ
Yaşanan olayın ardından Bezmenler ve Çelik'in şikayeti üzerine, Uğur Dündar'ın ABD makamlarınca yakalanarak gözaltına alındığı öğrenildi. Hakkında dava açılan Dündar'ın 100 bin dolar gibi astronomik bir kefalet bedeliyle serbest kaldığı da ortaya çıktı.
GAZETELERE YALAN HABER YAPTIRMIŞ
Uğur Dündar'ın o dönem yaptığı skandalla ilgili gazetelere yalan haberler yaptırdığı da öğrenildi. İzinsiz olarak girdiği özel mülkte küfürler savurup mikrofonla yumruklayarak bir çalışanın burnunu kırma skandalını örtbas etmeye çalışan Dündar, kendisine tuzak kurulduğunu iddia etti. Remzi Çelik'i yumruklama olayıyla ilgili de "Dündar'ın elindeki mikrofon hizmetçi Remzi Çelik'in burnuna çarptı" şeklinde haber yaptıran Dündar'ın Türkiye'ye dönüşte de kahraman gibi karşılandığı gazete manşetlerine yansıdı.
Sabah Gazetesi yazarı Melih Altınok da bugün köşesinde Dündar'ın bu skandalını kaleme aldı. İşte Altınok'un "O dayak görüntülerinin kamera arkası" başlıklı yazısı
Geçtiğimiz hafta, Uğur Dündar'ın ABD'de bir adamı döverken görüldüğü video sosyal medyada elden ele yayıldı.
Görüntüler 22 yıl öncesine ait. Uğur Dündar, işadamı Halil Bezmen'in ABD'deki evinin önünde. Kapıyı çalıyor bir yandan da kayıttaki kameraya "Türkiye'den kaçırdığınız paralarla bize bir soğuk su ikram etmeyecek misiniz" diyerek "gazeteciliğini" konuşturuyor.
Derken kadraja bir adam giriyor. Bezmen'lerin çalışanı. Dündar'ı evin bahçesinden çıkması ve çekim yapmaması için uyarıyor. Karşılıklı hakaretlerin ardından Uğur Dündar adamı yumruklarla yere yıkıyor. Giderken de yerdeki adama son bir tekme daha vurup ".bne" diye küfür ediyor.
Videoyu 22 yıl sonra dolaşıma sokan nam-ı diğer Karanlık oda. Muhtemelen Uğur Dündar'ın yeni piyasaya çıkan belgeseli için çarpıcı bir reklam yapalım dediler.
Ve işi bildikleri gibi hallettiler.
Yine insanların özel hayatlarını, unutmak istedikleri travmalarını durup dururken ortalığa sermekten çekinmediler.
Yıllar önce talihsiz bir olay yaşayan bir bekçinin ve ailesinin yarasını kanatırken gözlerini bile kırpmadılar.
Hem gazetecilik hem de insani açıdan trajedi olan bu görüntüleri, sosyal medyada viral yapıp, çoluğun çocuğun önüne gülsünler, tıklasınlar diye attılar.
***
Malzemesi insan olan bu arsız reklam stratejisi için daha fazla bir şey söylemeye gerek yok.
Ama yine de merak edenleriniz varsa, 22 yıl önce yaşanan bu olaya dair hafızalarımızı zorlayalım.
İş adamı Hali Bezmen, Gümrük Birliği'ni desteklediği ve 28 Şubat sürecinde demokrat bir tutum aldığı için o dönem üyesi olduğu TÜSİAD'ın hışmını üzerine çekmişti.
Raslantı bu ya, tam da bu günlerde merkez medya da Bezmen'le özel olarak ilgilenmeye başlayacaktı.
Muhtıra, terör, suikastlar, ekonomik kriz derken ülkenin kazan gibi kaynadığı o karanlık günlerde, fırınlarda böceklerin ve cumaya giden talebelerin peşine düşen Dündar'a yine işe çıkmıştı.
Her gün Show'undan Hürriyet'ine tüm basında Bezmen'le ilgili bir iddia ortaya atılıyordu:
Tarihi eser kaçakçısı, vergi kaçakçısı vs...
Sonunda 22 yıl sonra yeniden izlediğimiz videoda görüldüğü gibi medya tacizleriyle Bezmen pes ettirildi. Ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.
Bezmen'in ülkeye döndüğünü ve o dönem medya operasyonuyla üzerine atılan suçların hiç birisinden suçlu bulunmadığını da hatırlatalım.
***
Dündar mı?
Bugünlerde reklamı olsun diye paylaşılan o görüntüler yüzünden ABD'de yargılandı. Suçlu bulundu. Patronlarının ödediği yüklü kefaletle serbest bırakıldı. O günden sonra da Bezmen'lerle ilgili ağzını bile açamadı.
Beyefendinin, Türkiye'nin o karanlık yıllarındaki ve sonrasındaki medya operasyonlarıyla ilgili üzerine hiçbir şey yapışmadığını hatırlatmama sanırım gerek yok.
Zira yaşı 80'e dayandı ama gördüğünüz gibi hala geçmişini temize çekerek alkış alma peşinde.
