Dün Ahmet Kaya bugün Mazhar Alanson! Derin Hürriyet iş başında

Sicili birbirinden kirli "linç manşetleri" ile dolu olan Hürriyet gazetesi, "Vay şerefsiz" lekesiyle Ahmet Kaya'ya yaptıklarını hatırlatan yeni bir ayıbıyla yine gündemde. Derin Hürriyet'in bu kez linç çetelerine yem etmeye çalıştığı isim de Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü'ne layık görülen MFÖ'nün solisti Mazhar Alanson oldu. Alanson'a itibar suikasti yapan isimse yine tanıdık isim, Ertuğrul Özkök.

Kurulduğu 1948 yılından bu yana birkaç kez patron değiştiren Hürriyet gazetesi, en çok tarihe "nefret suçlarının amiral gemisi" olarak geçti. Mazisi kirli manşetler ile dolu, toplumu sinsice dizayn etmeye dönük yayıncılığında Hürriyet gazetesinin kodlarındaki hastalıklı yapı etkili oldu.

KİRLİ MANŞETLERDE HEP O DERİN HÜRRİYET KAFASI!
Milletle hep tersleşen, milletin tercihlerine saygı duymayan tartışmalı manşetlerin sahibi Hürriyet gazetesine hakim olan derin operasyon kafası, rahmetli Turgut Özal'dan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sinsi tavrından hiç vazgeçmedi. Özal için "Cumhurbaşkanı yargılansın", "Özal'ı onursuzca indiririz" manşetleri atanlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan için de "Siyasi hayatı bitti", "Tayyip'e şok ceza", "Muhtar bile olamaz" manşetleriyle, Türkiye sevdalısı ve milletten yana olan her yönetime karşı itibarsızlaştırma operasyonları yürüttü.

MİLLETİN ADAMLARI ÖZAL, ERBAKAN VE ERDOĞAN HEP HEDEFTE
1994'te Hürriyet'i satın alan Aydın Doğan, kaptan köşkünü teslim ettiği Ertuğrul Özkök ile gazeteciliği değil, algı yönetimini silaha dönüştürdü. Manşetleri ve köşe yazılarında "milletin adamları" olan kim varsa hedef haline getirildi. Necmettin Erbakan için atılan "Beceremediniz artık bırakın", "Hoca direniyor", "Gerekirse silah bile kullanırız" manşetleriyle siyasetin altı oyuldu, silahsız darbenin medya aparatı Hürriyet gazetesi oldu. Kirli manşetleri ile 28 Şubat darbesine zemin hazırlayan Hürriyet gazetesi, 90'ların sonunda hedef tahtasına genç lider Recep Tayyip Erdoğan'ı koydu. "Siyasi hayatı bitti", "Tayyip'e şok ceza", "Muhtar bile olamaz" şeklinde atılan manşetler, 2012 yılından itibaren Türkiye'de büyük bir dönüşüme ve kalkınmaya imza atan Erdoğan için sinsi algı operasyonlarıyla aralıksız devam etti.

28 Şubat'ta vesayetçi askerle darbe işbirlikçiliği, uluslararası terör örgütü FETÖ'nün 17-25 Aralık darbe girişiminde de kendini belli etti. Gezi kalkışmasından itibaren FETÖ'nün başrolde olduğu her kirli operasyonda Hürriyet gazetesindeki derin yapı, milletten yana değil, vesayet odaklarıyla beraber hareket etti.

AHMET KAYA'YI LİNÇ EDENLER HALA AKTİF
Aydın Doğan'ın çekilmesinden sonra Hürriyet gazetesi her ne kadar patron değiştirse de, yayınları etkileyen derin yapı sinsice kendini hep gösterdi. Gazetenin yayıncılık kodlarını belirleyen ve tarihin en kirli manşetlerinin sahibi Ertuğrul Özkök, her ne kadar gazeteyi yönetmese de, köşesinde siyaseti dizayn etme operasyonlarından hiç vazgeçmedi.


*Mazhar Alanson ödülünü Başkan Erdoğan'ın elinden böyle almıştı

Köşesini Erdoğan ve Erdoğan'ı sevenleri tehdit ve linç etme aracı olarak kullanan Özkök, bugün de Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü'ne layık görülen MFÖ'nün solisti Mazhar Alanson'u hedef alarak Hürriyet'in kirli sicilini hatırlatan bir işe imza attı.

Ödülünü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinden alan Alanson, yaptığı kısa konuşmada, "Bunca yıldır çok ödül aldık. Maalesef taşınmalardan dolayı saklayamadım. Ama bu ödülü ömrümün sonuna kadar saklayacağım" demiş, bu sözleri üzerine sosyal medyada adeta linç kampanyası başlatılmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinden ödülünü alan ve heyecanını paylaşan Alanson'a "Bak Mazhar Alanson kardeşim hepimizi çok incittin" başlığıyla tehdit dolu uyarı yapan Özkök, usta sanatçıyı itibarsızlaştırmak adına linç çetelerine yeni malzeme verdi. Cumhurbaşkanlığı ödülünün çok anlamlı olduğunu söyleyen Mazhar Alanson'un sözlerini sinsice çarpıtan Ertuğrul Özkök, linç iklimine destek verip, MFÖ'yü sevenlere de saygısızlık etti.

"Vay şerefsiz" manşetiyle Ahmet Kaya gibi bir değeri dönemin linç kültürüne yem eden Ertuğrul Özkök, Hürriyet'e sirayet etmiş hastalıklı geleneği Mazhar Alanson için de sürdürdü.

CHP'DEKİ SKANDALI ÖRTÜP AK PARTİ'Yİ HEDEF ALDILAR
AK Parti'deki en küçük meseleyi günlerce manşetlerinde, köşe yazılarında hatta karikatürlerle gündemde tutan Hürriyet gazetesi, son olarak CHP'deki yaşanan skandalı örtbas etme işine soyundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun imza attığı "Muharrem İnce Beştepe'ye gitti ve CHP Genel Başkanlığı'nı konuştu" iftirasıyla ortaya çıkan skandalda, Hürriyet gazetesi, Sözcü gazetesi ve CHP eliyle ortaya atılan iftira sonrası, Muharrem İnce'nin "CHP Genel merkezinde kumpas çetesi" var sözlerinin peşine düşmek yerine, Kılıçdaroğlu'na koşup, düştüğü iftira çukurundan çıkarma ve aklama görevi yürüttü. Yalan olduğu ortaya çıkan bir iddia için ısrarla "doğrudur" diyen Kılıçdaroğlu'yla özel röportaj yapan Hürriyet, "Bakın niye doğrudur dedim" manşetiyle skandalın üstünü örtmeye çalıştı.

Hürriyet'teki derin yapı, AK Partili Güngören Belediyesinde yaşanan bir olayı da manşetlerinden günlerce konu edinerek, iktidarın hedef olmasına yönelik derin Hürriyet sinsiliğini gösterdi.

Takvim.com.tr/Özel Haber

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.