Takvim Gazetesi Ankara temsilcisi Zafer Şahin, bugün Takvim.com.tr için bir yazı kaleme aldı. Bu yazıda Genelkurmay Başkanı Hulisi Akar'ın Afrin'e düzenlenen operasyonla ilgili verdiği bilgileri ele aldı.
İşte Şahin'in o yazısı
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın Ankara'da üniversite rektörleriyle buluştuğu toplantıdan kulislere yansıyan çok özel bir bilgi var.
Zeytin Dalı Harekatı'na katılan Mehmetçiklerden 157'si aldıkları yaralara ve yaşadıkları ciddi sağlık sorunlarına rağmen Afrin'i terörden temizlemek için kahramanca savaşmaya devam ediyor.
Genelkurmay Başkanı Akar "Bu kahramanlar doktorların itirazlarına rağmen arkadaşlarını yalnız bırakmıyor. Sadece revire çıksalar en az 45 gün rapor alabilirler ama onlar buna yapmıyor. Hepsiyle iftihar ediyoruz" diyor.
Bu göz yaşartan fedakarlık salonda bulunan herkesi duygulandırıyor.
Akıllara Mustafa Kemal'in kahraman Mehmetçikler için söylediği "Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam bir asker rast gelinmemiştir" sözleri geliyor.
Toplantıdan yansıyan tek detay bu kahramanlık öyküsü değil.
Genelkurmay Başkanı, Türkiye'nin terörle mücadelesine ilişkin son derece çarpıcı değerlendirmeler yapıyor o toplantıda.
Şu açıklamasının altını kalın çizgilerle çizmekte fayda var:
"24 Temmuz 2015'ten itibaren terörle mücadelede devlet tek ses.."
Ne olmuştu 24 Temmuz 2015'te hatırlayalım…
PKK ve arkasındaki malum güçlerin Hendek savaşları ve sivilleri hedef alan bombalı eylemlerle Türkiye'yi köşeye sıkıştırma ve Suriye'de masaya oturmasına engel olma stratejisine karşı hamle yaptığımız gündür 24 Temmuz.
O gün PKK'nın Kuzey Irak'taki kamplarının bombalanmasıyla başlayan ve gelinen nokta itibariyle örgütün nefesini kesen sürecin son halkası, Afrin'e düzenlenen Zeytin Dalı Harekatı oldu.
24 Temmuz 2015'te başlayan o süreç aynı zamanda TSK içinde yuvalanmış FETÖ'cü hainlerin, 15 Temmuz'da gerçekleştirdikleri kalkışmayı tetikleyen etkenlerden de biridir.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'dan devam edelim…
Akar, Mehmetçik'in 3 yıl önceki 'Hendek savaşları' sırasında bu tip operasyonlar konusunda tecrübe kazandığını, Fırat Kalkanında bunu pekiştirdiğini, Zeytin Dalı'nda ise öğrendiklerini kusursuz uyguladığını anlatıyor rektörlere.
Fırat Kalkanı harekatında DEAŞ'lı teröristlerin, Zeytin Dalı'nda ise YPG-PYD'lilerin çocukları canlı kalkan olarak kullandığını kaydeden Akar "DEAŞ'lı bir kadın 11 çocuğuna bombalı yelek giydirip birliklerimizin üzerine gönderdi. Böyle bir şeyi hangi normal anne yapar" diye soruyor.
Zeytin Dalı Harekatı'nın başladığı 20 Ocak 2018'de hava harekatı ile o akşam 114 hedefin vurulduğunu hatırlatan Akar, aynı anda başlatılan kara harekatının beklenmedik aşırı yağmur sebebiyle yavaşladığını, zırhlı ve ağır araçların teröristler dışında çamurla boğuşmak zorunda kaldığını ifade ediyor.