Almanya'da artık seçime sadece sayılı günler kaldı. 1 haftalık bir zaman dilimi içerisinde sınırlı propaganda imkanı bulacak olan adayların dilinde halen Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan var.
Sosyal Demokrat Parti(SPD)'nin Başbakan adayı Martin Schulz Türkiye ile ilişkilere dair açıklamalar yaparak , "Bize şantaj yapılmasına izin veremeyiz" dedi.
"MÜZAKERELER DURSUN"
Türkiye ile ilişkiler ve Türkiye'nin AB'ye tam üyelik müzakereleri ile ilgili açıklamalar yapan Schulz, müzakerelerin kesilmesi yönündeki görüşünü yineledi.
Schulz, "AB'ye üye olması halinde uyması gereken temel ilkeleri her gün çiğneyen biriyle müzakereleri sürdürmenin bir anlamı yok. AB bir hukuk birliği, temel ilkelere, temel haklara dayanıyor. Söz konusu temel haklardan biri düşünce özgürlüğü, gazetecilerin devletin baskısı altında kalmadan çalışabilme özgürlüğü. Bu haklar Türkiye'de sistematik olarak çiğneniyor. Böyle bir ülke AB'ye üye olamaz" dedi.
"DİZ ÇÖKMEYECEĞİM"
Türkiye'de tutuklu bulunan Alman vatandaşlarına istinaden "Tüm diplomatik kanalları kullandık, bütün diplomatik yolları denedik" diyen Schulz "İki seçeneğimiz var, ya onları çıkaramayacağız ve Erdoğan politikalarına devam edecek ve AB ile müzakereleri sürdürecek veya onları çıkaramayacağız ama tam da bu nedenle müzakereleri sonlandıracağız" şeklinde konuştu.
Schulz ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AB ile Türkiye arasındaki mülteci mutabakatını iptal etme ihtimaline ilişkin olarak ise "Erdoğan'ın önünde diz çökmeye niyetim yok. Bize şantaj yapılmasına izin veremeyiz" dedi.
TEK SEÇİM VAADİ: TÜRKİYE
Almanya'da yaklaşık bir buçuk aydır devam eden seçim çalışmalarının ana maddeleri Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu. İki mesele üzerinden popülist saldırılar ile oy toplamaya çalışan liderler başa gelmeleri durumunda Alman halkına ne vereceğini söyleyen seçim vaadi dahi yapmadı.
Bu durumu en son fark eden SPD lideri Martin Schulz, Angela Merkel'e 3 Eylül tarihinde gerçekleştirilen TV münazarasını yenileme çağrısında bulunmuş, ancak olumsuz cevap almıştı.
BÜYÜK DÜŞÜŞ
Erdoğan'ın çağrısı sonrası büyük oy kaybına uğrayan Martin Schulz'un partisi, seçim anketlerinde %20'lere kadar geriledi.