Kirli vicdan

Adana'dan gelen haber, "İnsanlık ölmüş" dedirtti. Yeşim Turan, 2010 yılında kızı Hilal (10), ile birlikte bir yakınının Mersin'deki yazlığına gitti. Küçük kız, sitedeki havuzda boğularak hayatını kaybetti. Site yönetimi, "ihmal" davası açan anne Yeşim Turan'a 55 bin lira tazminat ödedi. Kızının ölüm tazminatını bankaya yatıran anne, daha sonra E.Ö.'nün (37) evinde temizlikçi olarak işe girdi. Turan'ın acı hayat hikayesini öğrenen E.Ö., genç kadına, "Para boş yere bankada durmasın. Ben sana yardımcı olurum, paran değer kazanır" dedi. Ev sahibi, daha sonra Turan'dan hesap numarasını ve kredi kartı bilgilerini istedi.
'KENDİSİ VERDİ' DEDİ
İnternet üzerinden Yeşim Turan'ın hesabına giren E.Ö., iddiaya göre, genç kadının faiziyle birlikte 58 bin lira olan parasını başka bir hesaba EFT yaptı. Turan'ın kredi kartlarından da yaklaşık 8 bin lira harcadı. Gelen kredi kartı ekstrelerindeki aşırı harcamaları gören temizlikçi kadın ise yanlışlık olduğunu düşünerek bankaya gitti. Banka görevlileri, kredi kartından harcama yapıldığını, hesaptaki paranın da başka bir kullanıcıya gönderildiğini söyledi. İşlemlerin internet üzerinden yapıldığını öğrenen Yeşim Turan, durumu polise bildirdi. Yeşim Turan'ın şikayeti üzerine E.Ö. gözaltına alındı. Suçlamaları reddeden E.Ö., "Hesapları ile ilgili bütün bilgileri kendisi verdi. Benden bir yakınına EFT yapmamı istedi. Ben dolandırıcılık yapmadım" diye kendisini savundu. Bilişim teknolojilerini kullanarak dolandırıcılık yaptığı ileri sürülen E.Ö., çıkartıldığı mahkemece Adli Kontrol
uygulanarak serbest bırakıldı.

İKİNCİ YIKIM
Tek suçunun yanında temizlikçilik yaptığı E.Ö.'ye güvenmek olduğunu söyleyen Yeşim Turan, gözyaşlarına boğuldu. Evladının acısıyla yanan anne, "O para, yavrumun ölüm tazminatıydı. Ben ona elimi sürmüyordum, nasıl böyle bir şey yapar. Hiç mi vicdanı yok? Sadece benim değil başkalarının da parasını dolandırmış" dedi.