Türkiye'nin 2001 krizi tesadüfen yaşanmadı

Perkins: Türkiye'nin dış borcu, 1999-2002 arasında tavan yaptı. Ülkeniz 2001 kriziyle derin bir sarsıntı yaşadığına göre ekonomik tetikçiler başarılı oldu

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 02 Ağustos 2010 Güncelleme 02 Ağustos 2010, 00:00
Türkiye’nin 2001 krizi tesadüfen yaşanmadı

İÇİNDEKİLER

Dünyayı şaşkına çeviren gerçekleri açıklayan 'Korkusuz adam' John Perkins, Türkiye'de de 'Ekonomik tetikçi'lerin olduğuna dikkat çekiyor. Ancak bu durum onun için son derece doğal. Çünkü dünyanın birçok ülkesinde 'ekonomik tetikçi' var ve tek amaçları o ülkeyi zor durumda bırakmak.
Peki 'ekonomik tetikçi'ler nasıl çalışıyor. İşte Perkins, bu konuda ilginç detaylar veriyor:

Ekonomik tetikçi', öncelikle görevli olduğu ülkeyi borç alması için ikna çalışmalarına başlar.
Bu öyle büyük bir borçlanmadır ki kolay kolay geri ödenmez, hatta hiçbir zaman sıfırlanmaz.
Ardından yeniden borç teklif edilir ve daha fazla faiz öderler. Koşullara bağlı veya daha iyi bir yönetim talep edersiniz. Tabii bunu o ülkeyi düşünüyormuş imajı vererek yaparsınız. Çünkü o ülkeyi korkutmamanız gerekiyor. Aslında bu onların kaynaklarını satmaları için bir tekliftir.

BORCUNUZ KABARDI ÜS VERİN
'Ekonomik tetikçi' olarak görev yaptığımda zor durumda bıraktığımız ve IMF'den borç almak zorunda kalan ülkelere gidip, "Bize olan borcunuz bir hayli yüksek ve borcunuzu ödeyemiyorsunuz.
O zaman petrolünüzü, petrol şirketleriniz için oldukça ucuza satın. En kısa sürede ülkenizde askeri üs kurmamıza izin verin. Veya askerlerimizi desteklemek için dünyanın bir yerine asker gönderin (Irak gibi) ya da bir dahaki BM'inde bizimle oy verin" dedim. Açıkçası ben Türkiye'de görev yapmadım. Ama Türkiye'de ABD üssü var!

BU YÖNTEM SAVAŞTAN ETKİLİ
Endonezya, İran, Irak, Suudi Arabistan, Uganda, Kolombiya, Guatemala ve Ekvador gibi ülkelerde görev aldım. Ben, Amerika'nın sadık bir vatandaşıydım fakat bu yeni, üstü örtülü emperyalizm ile yapmaya çalıştığımız şey, Vietnam'da orduyla başarmaya çalıştığımız ama skandala neden olduğumuz amaç ile parasal olarak eşdeğeriydi. Askeri müdahalenin her zaman işe yaramadığını gören ekonomistler çok daha etkili bir planı devreye koydu. Dış yardım kuruluşları ve yükleniciler bu planı yürütmekte 'mükemmel' hale getirildi. Sistem olağanüstü bir şekilde işledi.

KAZANAN KİM! ONA BAKIN
Ülkeler genelde IMF, Dünya Bankası, IFC gibi kuruluşlarca ağır borç altına sokuldu.
Türkiye'nin dış borcu 1999-2002 arasında zirve yaptı. Ülkeniz 2001 kriziyle büyük bir sarsıntı yaşadı. Dikkat edin! Ekonomik krizlerin asla tesadüf olduğunu düşünmeyin. Demek ki 'ekonomiz tetikçi' Türkiye'de başarılı oldu! Krizde kaybedenler ve kazananlar vardır. Hatta krizi yaratanlar, paralarına para katar. Bu ABD'de başgösteren ve Avrupa'ya yayılan kriz için de geçerli. Dubai krizi de hazırlanan bir çalışmadır. Krizde kimlerin büyük para kazandığına bakın. Bunu araştırırsanız, krizin nedenini de anlarsınız.

'Ekonomik tetikçi'lerin yeni hedefleri de belli:
Doğal madenlere sahip ülkeler. İran için konuşulanların hiçbiri tesadüf değil. Şah rejiminde İran'da çıkartılan petrol gelirinin yüzde 90'a yakını WASP Amerikalılar'ın oluyordu. Bazı Afrika ülkeleri için de kriz ortamı hazırlanıyor.


SUİKAST TİMİ HAZIR
'Ekonomik tetikçiler başarısızlığa uğrarsa, suikast timleri devreye girer. Daima ekonomik tetikçilerin bir adım gerisinde, gölgede bekleyen suikastçılar görevini yapar. Bu kişilerin tarzı, tıpkı Amerikan gizli servisi CIA'nın yöntemine benzer. Suikastlerin kaynağı ortaya çıkarsa, bu durumda "Küresel İmparatorluk" için genç kadınlar ve adamlardan oluşan ordular dünyanın savaş sahnesinde yerlerini alırlar. Geçmişte bunlar yaşandı. Tıpkı Afganistan'da ve Irak'ta olduğu gibi... İddialar ortaya atılır.