KIDEM tazminatı, çalışanlar açısından bir hak olmasına rağmen, sürdürülemez bir sorun haline gelmiş durumda.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, hafta sonu bu konuyla ilgili önemli açıklamalar yaptı: "Her bir işçimizin kazanılmış hakkını korumak bu ülkenin Cumhurbaşkanı ve kendisi de işçilikten gelen bir ferdi olarak, en başta gelen görevimizdir. Amacımız işçilerimizin kıdem tazminatı haklarını birilerinin insafına bırakmadan kalıcı ve garantili bir sisteme bağlamaktır. 'İşveren sendikaları, işçi sendikaları gelin bir araya bu konuyu kendi aranızda halledin' diyoruz. Aranızda çözmeyip bizi zor durumda mı bırakmak istiyorsunuz? İşçi-işveren çözmeyip kabineye bırakıyorsa art niyet vardır..." Bir araya gelip bu sorunu çözmesi gereken sendikalar yıllardır nerede?
Ne yazık ki, kaçak güreşiyor ve sorunu görmezden geliyorlar...
Milyonlarca çalışan şu soruyu sormalı: "Ben kıdem tazimatımı alabilecek miyim?" Bu soruya "Evet alabileceğim" diyebilecek kaç kişi var?
Niçin kesin olarak "Alırım" diyemiyoruz. Sebebi çok...
1- Öncelikle tazminat alabilmek için aynı işyerinde bir yılı doldurmak gerekiyor.
2- Kendi istek ve kusurunuz dışında işten çıkartılmanız gerekiyor.
3- İstifa (birkaç istisna hariç) etmemiş olmanız gerekiyor.
4- Kıdem tazminatı alabilecek şekilde ayrılsanız bile işverenin ödeyip ödemeyeceği belli değil.
5- İşyeri kapanır ya da iflas ederse tazminatınız alabilmeniz meçhul...
Şimdi rakamlara bakarsak,
Türkiye'de çalışanların yüzde 86'sı kıdem tazminatını yukarıdaki sebeplerden dolayı alamıyor. İş mahkemelerinde arabuluculardaki dosyalara bakarsanız neredeyse tamamına yakını tazminat ile ilgili.