ABD istihbaratından gizemli hastalık raporu! 2016'dan bu yana araştırılıyordu: Yabancı düşmanlar, enerji ve elektromanyetik silah...

ABD'de istihbarat birimlerinin yıllardır üzerinde çalıştığı "Havana Sendromu" olarak isimlendirilen gizemli hastalık vakalarıyla ilgili rapor hazırlandı. CIA'nın da aralarında olduğu 7 istihbarat birimi tarafından hazırlanan raporda, gizemli hastalık vakaları ile yabancı düşmanlar arasında bir bağ kurulamadığı sonucuna ulaştığı belirtildi.

Giriş Tarihi 02 Mart 2023, 13:37 Güncelleme 02 Mart 2023, 13:54
ABD istihbaratından gizemli hastalık raporu! 2016’dan bu yana araştırılıyordu: Yabancı düşmanlar, enerji ve elektromanyetik silah...

İÇİNDEKİLER

ABD'de yüzlerce ABD personelinin enerji dalgaları kullanılarak gizli bir düşman tarafından hedef alınıp hasta edildiğine dair uzun süredir yapılan tartışmaların ardından, yapılan istihbarat çalışması tamamlandı. İstihbarat incelemesinde elde edilen bilgilere göre "Havana sendromu" olarak bilinen gizemli hastalığın arkasında gizli bir silah kullanan bir düşmanın olmasının "pek olası olmadığı" bildirildi.

ABD'Lİ ÜST DÜZEY PERSONELLERİ HEDEF ALAN GİZEMLİ HASTALIK
Hazırlanan istihbarat çalışmasının, CIA ve diğer birkaç ABD istihbarat teşkilatı tarafından hazırlandığı belirtilirken, ABD'li üst düzey personellerin "garip ve acı verici akustik duyumlar" olarak tanımladığı şeyleri incelemek için yıllardır sürdüğü öğrenildi. Bu gizemli travmanın etkileri nedeniyle birçok ABD'li personelin kariyeri sekteye uğrarken, büyük tıbbi faturalara mal oldu ve bazı durumlarda da ciddi fiziksel ve duygusal tahribat yarattı.

Etkilenen personellerin çoğu, Rusya ya da bir başka düşman devlet tarafından kasıtlı bir saldırı kurbanı olduğunu iddia ederken, The Washington Post'ta yer alan rapora göre bu iddiaların hazırlanan istihbarat raporuyla çeliştiği öğrenildi.

"BAZI DURUMLAR VAR"
Bu olay için çalışma yürüten yedi istihbarat teşkilatı, yaklaşık 1000 "anormal sağlık olayı" vakasını inceledi. Kulak çınlaması, başta basınç ve mide bulantısı, baş ağrısı ve akut rahatsızlıklar da dahil olmak üzere bir dizi fiziksel semptomun takip edildiği öğrenildi. İncelemede bulunan istihbarat teşkilatlarından 5'i bu rahatsızlıkların "enerji silahı ya da elektronik gözetim" gibi bir silahla yapılmasının "pek olası olmadığını" belirledi. Kamuoyuna açıklanmayan bazı durumlar olduğu da raporda yer aldı.

İLK VAKA 2016'DA
Bu semptonların ilk olarak 2016 yılında Havana'daki ABD Büyükelçiliği'nde bildirildiği belirtilirken, yetkililer ABD büyükelçileri de dahil olmak üzere vakaların incelemesinde bireysel vakaları birbirine bağlayabilecek herhangi bir neden bulamadıklarını söylediler. Ayrıca adli tıp bilgileri veya coğrafi konum verileri de dahil olmak üzere, bir rakibin radyo dalgaları veya ultrasonik ışınlar gibi bir tür yönlendirilmiş enerji kullandığını düşündürecek hiçbir kanıt bulamadılar. Yetkililerden biri, bazı durumlarda, ABD tesislerinde çalışan etkilenen personele "doğrudan görüş hattı" bulunmadığını ve bunun da suçlunun varsayımsal bir enerji silahı olabileceği ihtimaline dair şüphe uyandırdığını söyledi.

Yetkililerden biri Rusya da dahil olmak üzere yabancı hiçbir ülkenin "Havana sendromu"nda belirtilen semptomlara neden olabilecek bir saldırı hakkında bilgiye sahip olduklarına dair istihbarat olmadığını da ekledi. Bir başka yetkili ise "gizemli hastalık" için verileri karıştırmak, yeni kalıplar aramak ve analitik metodolojiler icat etmek için aylarca çalıştıklarını ancak tek bir mantıklı açıklama bulamadıklarını söyledi.

CIA DA İŞİN İÇİNE GİRDİ
CIA Direktörü William J. Burns yaptığı açıklamada, analistlerin "Teşkilat tarihindeki en büyük ve en yoğun soruşturmalardan birini yürüttüğünü" söyledi. "Ben ve liderlik ekibim, yapılan çalışmanın ve bulguların arkasındayız." ifadelerini kullandı. Semptomlardan muzdarip olan mevcut ve eski CIA personeli, Burns'ü iddialarının ciddiye alınmasını ve hastalıklarının yabancı bir aktöre veya başka bir nedene bağlanıp bağlanmadığına bakılmaksızın tıbbi tedavi görmelerini sağladığı için övdü. Burns, "Kesinlikle açık olmak istiyorum: Bu bulgular, ABD Hükümeti personelinin ve aile üyelerinin - CIA'nın kendi görevlileri de dahil olmak üzere - ülkemize hizmet ederken bildirdikleri deneyimleri ve gerçek sağlık sorunlarını sorgulamıyor" dedi.

Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Haines yaptığı açıklamada, "Söylemeye gerek yok, bu bulgular meslektaşlarımız ve aile üyelerinin bildirdiği çok gerçek deneyimleri ve semptomları sorgulamıyor" dedi.

HAVANA SENDROMU NEDİR?
Adını, ortaya çıktığı Küba'nın başkenti Havana'dan alan gizemli hastalık, ilk olarak 2016-2017 yıllarında Küba'da görev yapan Kanadalı ve ABD'li diplomatlar ile ailelerinde görülmüştü.

Ülkedeki diplomatik personel ve aileleri, baş dönmesi, denge ve duyma kaybı, anksiyete ve "bilişsel sis" diye nitelendirdikleri semptomları bildirmeye başlamıştı. Bu kişiler, bir anda çevredekilerin duymadığı şekilde gürültüler duyduklarını ve ardından baskı ve titreme hissettiklerini belirtmişti.

Kanada'nın Havana Büyükelçiliğinde görevli personelde, 2017 ilkbaharında "Havana Sendromu" olarak adlandırılan gizemli rahatsızlığın yol açtığı baş dönmesi ve bas ağrısı gibi şikayetler görülmeye başlanmıştı.

ABD'nin Küba'daki büyükelçiliğinde görevli 21 kişide de benzer şikayetler görülmüş, Washington yönetimi, Eylül 2017'de ülkede ikinci derecedeki personelinin büyük bölümünü geri çekmişti.

Küba hükümeti, ülkede görevli ABD'li diplomatların maruz kaldığı öne sürülen gizemli sonik saldırı iddialarının gerçeği yansıtmadığını açıklamıştı.

Sonraki yıllarda, Kolombiya'nın Bogota ve Avusturya'nın Viyana şehirlerinde de en az 60 olay da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanında benzeri vakalar rapor edilmişti.