2 ŞART KOŞTULAR
Ancak söz konusu Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası'nda, Rum kesimine yönelik ambargoların kaldırılması ABD'nin bölgesel stratejisine uygun olarak 2 şarta bağlandı.
Buna göre, GKRY'nin Rus savaş gemilerine ikmal hizmeti vermediği ve kara para aklama faaliyetleri ile mücadele ettiği her yıl Dışişleri Bakanlığınca raporlandırıldığı ve Rum yönetiminin gerekli koşulları yerine getirdiği takdirde silah ambargosu yıllık olarak kaldırılacaktı.
Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, 2020'de GKRY'nin şartları yerine getirdiğine ve silah ambargosunun savunma ve koruma ekipmanlarını kapsayacak şekilde kısmen kaldırılmasına karar verdi.
Aynı dönemde Pompeo, Girit Adası'na ziyarette bulundu ve Sauda Körfezi'ne ABD birliklerinin konuşlandırılması konusunda Yunan yönetimi ile mutabakat sağladı.
ABD, Girit açıklarında bir üs gemisi konuşlandırdı ve Dedeağaç'taki limanın daha geniş çaplı askeri konuşlanmalar için genişletilmesine de destek verdi. ABD'nin Yunanistan ve Rum yönetimine bu denli askeri yatırım yapmasının ardında Washington'un büyük güç rekabeti kapsamında Çin ve Rusya ile mücadelesinin yanı sıra bölgede artık bağımsız politikalara imza atan Türkiye'ye olan bağımlılığını azaltmak vardı.
Yunanistan, uzun süredir ABD'ye Türkiye'ye alternatif bir üs olma konusunda Washington'a tekliflerde bulunuyordu. Nitekim 2019'dan beri ABD'nin Yunanistan'daki askeri varlığı ve üs sayısı 2 katını aşmış bulunuyor.
ABD, her ne kadar bir kısmının kalıcı olmadığını belirtse de Yunanistan'daki üs sayısını 4'ten 9'a çıkarmış durumda.
YUNANİSTAN BAŞBAKANI İLK KEZ KONGRE'YE HİTAP ETTİ
ABD, bu yığınağına karşılık Yunanistan'a çeşitli ölçeklerde silah ve ekipman hibe ederken, Yunanistan'ın Ege'de Türk hava sahasını ihlal ederek neden olduğu gerilime göz yumdu.
Washington'da Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, 17 Mayıs'ta ABD Kongresinin iki kanadının katıldığı ortak oturuma hitap etti ve konuşmasında Türkiye'yi hedef aldı.
Amerikan tarihinde ilk kez Yunan bir lider, ABD Kongresine hitap etmiş oldu ve Kongre üyeleri Miçotakis'i konuşması sırasında tam 37 kez alkışladı. Buna eş zamanlı olarak ABD Kongresinde Türkiye aleyhine çok sayıda kampanya yürütüldü. Rum lobisinin baskısıyla Kongre'de 2023 Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa tasarısına Türkiye'nin F-16 alım talebini Ege'de Yunanistan'a karşı kullanılmaması şartına bağlayan bir ekleme yapıldı.
Söz konusu tasarı, henüz yasalaşmadı ancak Türkiye'nin F-16 talebine ilişkin maddenin geçmesine kesin gözüyle bakılıyor.
RUSYA'YI GÜNEY KIBRIS'TAN ÇIKARAN ABD, ADA'YA YERLEŞİYOR
ABD'nin bölgedeki stratejisinin bir ayağında ise Rusya'nın GKRY ile ilişkilerini bitirmek olduğu ortaya çıktı.
GKRY ile Rusya arasındaki ilişkiler 1960'tan bu yana sürekli devam ederken, özellikle Soğuk Savaş döneminin ardından bu ilişkiler daha da yoğunlaştı. GKRY ile Rusya arasında liderler ve dışişleri bakanlığı düzeyinde de birçok ziyaret yapıldı.
Rusya, Avrupa Birliği (AB) üyesi olması ve konumu dolayısıyla Rum kesimi ile ilişkilerine önem verirken, yıllardır Rusya'dan birçok iş insanı da yatırım için GKRY'yi tercih etti.
Rus milyarderler ve oligarkların en çok tercih ettiği GKRY şehirleri arasında Lefkoşa ve Limasol yer alıyor. Bu bölgelerde ciddi bir Rus nüfusun yaşadığı da biliniyor.
Diğer taraftan Rusların, GKRY'yi tercih etmesinin sebepleri arasında vergilerin düşük olması ve "yatırım karşılığı vatandaşlık (altın pasaport)" uygulaması ile AB üyesi ülkelere sermaye ve yatırım aktarımı gibi fırsatlar olduğuna da işaret ediliyor.
Rum kesiminde, 2013-2020 döneminde yürürlükte kalan altın pasaportlar uygulamasından çok sayıda sabıkalı, suça karışmış kişi faydalanırken, en fazla başvurunun Rusya, Çin ve Ukrayna'dan yapıldığı biliniyor. Bu sayede çok sayıda Rus oligark ve milyarderin parasını Güney Kıbrıs'ta akladığı da ortaya çıkmıştı.
Rusya ile GKRY arasındaki savunma ilişkisi, Rum kesiminin Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından 1990'da tank ve savaş helikopterleri alımına kadar gidiyor. Ancak savunma alanındaki iş birliği 2013'te Rum kesiminde yaşanan finansal krizin ardından yoğunlaştı.
Liderler düzeyinde imzalanan karşılıklı anlaşmalarda, yatırım ve eğitim gibi başlıkların yanı sıra askeri iş birlikleri de ön plana çıkmaya başladı.
Şubat 2015'te, AB ve Rusya ilişkileri gerilimli bir dönem yaşarken, GKRY ile Rusya arasında aralarında Rus savaş gemilerine Akdeniz'de ikmal hizmeti sağlayacak bir anlaşmanın da bulunduğu ticaret, enerji, taşımacılık, tarım, kültür ve turizm alanlarında 11 anlaşma imzalanmıştı.
Rus savaş gemilerine Akdeniz'de ikmal hizmeti sağlayacak anlaşmaya göre, Rus Donanması'na ait gemiler, Rum kesimi limanlarını kullanabilecek ve askeri personeli eğitebilecekti. Rusya ise buna karşılık Kıbrıs Rum kesimine ekonomik istikrarın sağlanması amacıyla daha önce verdiği 2,5 milyar avroluk borcu yeniden yapılandırdı.
Daha önce de zaman zaman Rum limanlarını kullanabilen Ruslar, bu anlaşma ile askeri ilişkileri resmiyete kavuşturmuş oldu.
Öte yandan 2015'ten sonra Rus gemileri birçok kez Rumların Limasol Limanı'nı ziyaret etti, GKRY lideri Nikos Anastasiadis ise Kırım'ın işgalinin ardından 2015'te Moskova'daki Zafer Kutlamalarının 70. yılına katılarak Avrupa'ya rağmen Kremlin ile bağlarını pekiştirdi.
Rum yönetimi, ABD'nin taleplerine de ilk kez önemli ölçüde yanıt vermiş oldu.
Ancak bu ikili ilişkilere şubatta başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı gölge düşürdü. AB üyesi GKRY, AB'nin Rusya'ya yönelik yaptırımlarına katılarak, limanlarını ve hava sahasını Rus uçak ve gemilerine kapattı.
GKRY, 5 Mart'ta ikmal için gelen 5 Rus savaş gemisinin Limasol Limanı'na yanaşmasına izin vermedi ve böylece Rum yönetimi, ABD'nin taleplerine de ilk kez önemli ölçüde yanıt vermiş oldu.
Rum yönetimine yönelik silah ambargosunun kaldırılmasının karşılığının sadece Rusya'nın Ada'dan uzaklaştırılması olmadığı yakın zaman önce ortaya çıktı.
Washington'un 16 Eylül'de Rum yönetiminin istenilen şartları yerine getirdiği ve GKRY'ye yönelik ambargoların kaldırıldığının açıklanmasından kısa süre sonra ABD ile GKRY, "Askeri Alım ve Kuvvetler Arası İş Birliği Anlaşması"na imza attı.
Bu anlaşma kapsamında ABD savaş gemileri, GKRY limanlarında ikmal yapabilecek ve Rum birliklerinin eğitimi, teçhizat ihtiyaçları konusunda Rum yönetimi ABD'den askeri alım yapabilecek.
ABD, bu anlaşmayla Rusya'yı Rum kesiminden en azından askeri olarak uzaklaştırırken, Ada'yı bir üs haline getirmek üzere adım atmış oldu.
Bu adımların, bölgede jeopolitik durumu nasıl etkileyeceği ve ne ölçüde başarılı olacağı henüz bilinmiyor ancak bu yaklaşım, ABD'nin bölgede Yunanistan provokasyonlarına sessiz kalması ve Türkiye aleyhine anlaşılacak tonla açıklamalarda bulunmasının arkasında bu stratejik tercihler olduğunu ortaya çıkarmış oldu.