Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 13 Aralık 2017

Fight Clup Türkiye’de olsaydı

Fight Club filminin o efsanevi sahnesini bilmeyen yoktur. Belli kuralları olan bu klübün Türkiye'de olduğunu düşünmek bile insana keyif veriyor. Bakalım Fight Club Türkiye'de olsaydı belirlenecek ilk kural ne olurmuş?
Ana bacı içeren küfürler edilmez. Eğer edilirse herkes dalar ve cluptan atılır.
Dövüşe gelmeden önce ayaklar yıkanırdı.
Ayak kokusundan ağız tadıyla kavga edemiyoruz lan...
Ameliyatlı yere vurulmaz. Kesin Bir Türk'ün bir yerinde ameliyat vardır.
Kıyafete vurma.
Kıyafet kesin çıkartılır.
- Dur olm bir üstümü çıkartayım.
Aidat borcu olanlar dövüşemez! Düvülür.
Damsız girilir. Her türlü sap girilir.
Yüze vurmak yok olum.
Bir arkadaşa bakıp kaçmak yok.
- Önce o eli bi indir.
- Şşştt önce sen bir elini indir.
- Kime diyon lan sen.
Eee bu kelimeler olmazsa kavga olmaz.
Fight Club'ın ilk kuralı herkese Fight Club'tan bahsetmektedir.
Biraz namımız yürüsün.
Kurs ücretleri peşindir.
Peşin verilmezsse dövülür.
İlk peşinat bu şekilde alınabilir.
Binanın girişinde "Darp raporu 5 TL" yazılı bir A4 kağıt olacak.
Abanmak yok ha, teknik vurcan.
İsmi de geyik olsun diye söğüş klübü olurdu. eksiseyler.com

ATEŞ
3 astronot uzaya gidecek.
Bunlardan biri Alman biri İngiliz biri de bizim Temel.
Bunlar yıllarca gelmeyecekleri için en önemli ihtiyaçlarını sorarlar. Alman;
- "Bana sarışın, esmer, kumral hatun" der.
İngiliz; "Bana bol bol içki" der.
Bizim Temel, "Baaa bol bol cigara" der. Neyse istekler temin edilip uzaya fırlatılıyorlar. 3 astronot aradan yıllar geçiyor geri dönüyorlar. Tabi aileler merakla bekliyor. Önce Alman iniyor.
Dalyan gibi Alman olmuş iğne iplik. Sonra İngiliz iniyor adam zil zurna sarhoş. Tabi ki sıra Temel'e geliyor. Temel kapıda görünür görünmez bir fırlıyor ağzında sigarayla:
- "Allah'ını seven baaa ateş versuuun..."

HATURLA
Temel savaşta yanında 10 arkadaşıyla birlikte düşmana esir düşmüş.
İlk gün işkence sonunda ekipten 5 tanesi bülbül gibi konuşmuş.
2. gün 3 kişi daha dayanamamış itiraf etmiş.
3. günün sonunda bir tek Temel kalmış.
4. gün işkencenin dozu artmış. Temel'den çıt yok.
5. gün, işkence iyice ağırlaşmış ama Temel yine aynı. 2 hafta sonra, Temel'i kaldığı hücrede izlemeye karar vermişler.
Bizim Temel, hem kafayı duvara vurmakta, hem de söylenmekteymiş:
- Haturla...
Haturla...
Haturlaaa...